Değerli okurlarım, bu sitede ilk yazım. Yazma fikrimi gazeteci Mehmet Fiskeci Beye açtım, ‘yazmak isteyen herkese sitemiz açık!’ deyince bundan böyle haftada, muhtelif zamanlarda sizlerle birlikte olmaktan duyduğum mutluluğu dile getirerek başlamak istiyorum.
Konu başlığı olarak bayrak nedir? Al kırmızı bayrağımız bizim kırmızı çizgimiz, sembolümüz, kutsalımız. Bayrak sevgisi ana, baba, vatan sevgisi gibidir. Bu duygu ve düşüncelerden yola çıkarak, ilk yazıyı bayrağa ayırdım.
Buyurun!
*
Soruyorum siz kıymetli okurlara, eminim hepimiz bayrak vatandır, topraktır, kız kardeşimin gelinliği, mavi göklerin parlayan yıldızı gibi bir çok dizelerle örnek verilebilir. Şehidim'in son örtüsü demek bile insanın yüreğini sızlatıyor. Nice şehitlerimizin kanına yansıyan ay yıldız...
Her Türk'ün gözünü kırpmadan canını verdiği o bayraktır. Ahir Dağı’na işlenen bayrağımızı inşa eden yiğitlere helal olsun demek yerine lafdalamak insanoğlunun her zaman sevdiği yerden yorumlaması geliyor akıllara...
*
Sözde vatan, sözde bayrak sevdalıları çok olur. Klavyenin başında kahraman, lafta yiğit... Ama gerçek sevda yürekte değilse, bayrak dağlara değil yalnızca cümlelere işlenir. Bu sevda cümlede değil, karda, yağmurda, dağın, taşın bağrında...
Ahir Dağı'na kan kırmızı Türk bayrağını işleyenler lafla değil, alın teriyle konuştu. Elleri nasırlı, gönüller temiz, niyet pak... Ülkemin huzura, barışa ihtiyacı olduğu bu dönemde bayrak hepimiz için kıymetli bir kutsallık ifade ediyor.
*
Bayrağı bir tepenin değil, milletin yüreğine diktiler. Eleştirenler anlamaz; çünkü sevmek yürek ister, hizmet etmek fedakarlık...
Bayrağı sevmek sadece 29 Ekimde profil resmi yapmak değil, onu rüzgara vermek, uğruna yorulmaktır. Gölgesiyle serinlemek isteyen çok olur, ama o bayrağı yükseklerde dalgalandıran yürek az bulunur.
Bir sevdanın, bir duruşun, bir inancın nişanesidir. Kahramanmaraş halkının Fransız işgalinde karşı başlattığı destansı direnişin simgesi Bayrak Olayı, bu gün bizleri gururlandırıyor. Rıdvan Hoca ve Şeyh Ali Sezai Efendi' nin Fransız bayrağı kalede dalgalandığı süre "Hürriyeti olmayan bir yerde cuma namazı kılmak caiz değildir" sözleri bize ve gelecek nesillerimize bir duruş simgelemektedir. O dev bayrak gökyüzünde dalgalanan vatan sevgisinin büyüklüğüdür. Herkes konuşur ama herkesin yüreği yetmez, o bayrağın ağırlığını taşımaya... Evet şu an Kahramanmaraş' ım da atılacak her adım çok önemli...
*
Burası depremin merkezi her bir şehidimizin ve tüm Kahramanmaraşlıların başında Türk bayrağı dalgalanmaktadır. Kahramanmaraş halkı da Ahir Dağı'nda toprağa işlenen şanlı Türk bayrağın gölgesindedir.
Bu bayrağı işlemek demektir ki... Kahramanmaraş halkı hürriyeti için yaşayan ve asırlık depremin ev sahibi binlerce şehidin, geride kalan yaralı yüreklerin bulunduğu yerdir.
Kahramanmaraş'ı şanlı Türk bayrağın gölgesine alan Onikişubat Belediye Başkanı sayın Hanifi Toptaş ve ekibine, emeği geçen herkese, özellikle mimari olan sayın Muhammet Kılıçsallayan, sayın Ümit Barış Bayhan' a teşekkürlerimizi sunarız...
*
Türk milletinin emaneti, Türk milletine hediye…
Madalyalı şehrimize dev bayrak çok yakıştı.
Tebrik ediyor, emeklerine, yüreklerine sağlık diyorum.
Ve… Sayın Hanifi Toptaş Başkanıma başarıların devamını diliyorum.





