banner1483

Seneler önce, Maraş’ta tanınmış bir marketten hakiki, iyi bal almıştım. (öyle zannediyordum) Bir müddet sonra balın rengi değişti, dondu kaldı. Sanki buzul devrinden gelmiş gibi.

Bir tuhaf oldu anlayacağınız!

Götürdüm, iadesini istedim, kabul etmedi. Ama hallederiz der gibi aldı aklına ne geldiyse. Ertesi günü gittiğimde, tamam, yeni gelen mahsulden verdim, afiyet olsun demez mi…

Dışarı çıktım, arkamdan bir çocuk seslendi, “Yok abi, seni kandırıyorlar. Sen gazeteci adamsın, uyarayım istedim. Bunu hep yapıyorlar. Getirdiğin balı fırında ısıttı, cıvıttı, yeni diye sana kakaladı” deyince gözüm fal taşı gibi açılıverdi.

Vay adi vay dedim içimden ve aldığım balı götürüp, oracıkta, gözünün önünde kapı önündeki çöp kovasına döktüm.

İçimden geçenleri de saydırarak… Günaha girdim ama yapacak bir şey yoktu.

*

Ve… Bir peynirci tüccarın günlüğü.

"İade gelen bütün bozuk peynirleri eritip taze kaşar yaptım.

Benim peynirlerimin içine gaz doluyormuş da şişiyormuş, madem öyle çocuklarına peynirden balon yapsınlar.

Neymiş, kullandığım malzemeler "clostridium" adlı toksin oluşturuyormuş da yüksek ölüm oranına sahip Botulizm hastalığının kapısını da açıyormuş.

Benim peynirlerime kapılarını açan marketler varken, ürettiğim peynirlere talep var ki arz ediyorum!"

Her şerefsiz kazancın şerefsiz bir sahibi vardır. Zaten marketlerde satılan o ucuz, sıradan kaşarların içinde bir gram süt yok, hepsi donmuş yağ!

Merdiven altı üretilen sözde Maraş dondurmaları gibi…

*

Çarşıda – pazarda kilosu 30 liraya tarhana satıyorlar. Firiğin kilosu da 40-50-60  lira. Sizi temin ederim içinde bir gram yoğurt yok. Ne katıyorlarsa artık içine.

Yediklerimiz, içtiklerimiz,  hatta giydiklerimiz bile gerçeği yansıtmıyor. Hile, hurda, şerefsizlik ruhumuza sinmiş.

Allah akıl fikir ihsan eylesin! Allah korkusu olmayınca, her şey beklenir insanoğlundan.

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol