Yesinler senin o martavalını, yalan kokan içten pazarlığını, sevsinler senin o şirinlik muskanı.

Ciddiyetsiz, samimiyetsiz içi boş, dik durmaz çuval…

Aday adayı olurken çektiler siyah veya lacivert takımlarını, hayatında kravat bile bağlamazken kravatlarını da bağladılar, hem de markalı, öyle cafcaflı laflar ettiler ki, şaşırıyorsun, ‘Vay be, adam ne cevhermiş, bak, neler yumurtlayıverdi aday adayı olunca…’ dediniz de içinin fos, çürük olduğunu bile bile peşinden gittiniz. Aslında söyledikleri önündeki promter’den. Yoksa iki kelimeyi bir araya getirecek kadar zeki biri olmadı asla, üçüncüyü komşudan ödünç isteyecek kadar da görgüsüz.

Sizler bizler, hepimiz. Hatta parti bile…

Daha seçilmeden ‘Başkanım, başkanım’ diyerek pohpohladınız. Bu ayıp, bu günah, bu utanç bize yeter de artar bile! Aslında yatacak yerimiz yok da, neyse…

*

Bakın, Onikişubat İlçe Belediye Başkan Adayı gösterilen Hanifi Toptaş, aday adayı olan arkadaşlarını davet etti, tek bayan adayı hanımefendi bile geldi, ama siz, ikiniz, fotoğraf karesinde yer almadınız. Hazmedemediniz mi, içinize sindiremediniz mi, kendinizi ne zannettiniz de davete katılmadınız. Önemli mazeretiniz varsa, inanmak isterim de, içimden inanmak gelmiyor.

Yahu adamın, adamların niyeti başka.

Adamın niyeti milleti aldatmak, kandırmak. Karakterinde, yapısında, ruhunda var.

Adamın niyeti koltuğunu korumak, bulunduğu yerdeki işini büyütmek.

Adamın niyeti muhtar ise şayet bir kere daha ‘evet’ dedirtmek için milletin kanına girmek.

Adamın niyeti köyündeki, mahallesindeki işini büyütmek, altınlarına altın ilave etmek, varsa çevresinde arsa, bağ-bahçe onları da mevcutların içine katmak.

Adamın niyeti ismini duyurmak, adamın niyeti toplumda var olan sözüm ona itibarını muhafaza etmek!

Adamın niyeti devre birader! Siz öyle dedikçe, yazdıkça adam esrar içmiş gibi kendinden geçiyor, keyif alıyor hayattan!

A Haber izlemiş gibi oluyor yemin ederim!

*

Dava adamıyMIŞ gibi davrandınız!

Partiyi, lideri seviyorMUŞ gibi hareket ettiniz.

Şehrine hizmet etmek için aday adayı olMUŞ gibi sözüm ona siyaset güttünüz. Siyaseti köyündeki davar zannettin herhalde.

Memleketi ayağa kaldırmaya yemin etMİŞ gibi duruş sergilediniz.

Samimiyet testinden geçmediğiniz için samimiyMİŞ gibi çalıştınız, fakat şimdilerde bakıyoruz başka dallarda geziyor, başka kulvarlarda gizli gizli de olsa muhalefet partilerine destek veriyorsunuz.

Hiçbir zaman dava adamı olmadınız, hiçbir zaman gönül adamı olmadınız, hiçbir zaman içten hareket etmediniz.

Hep MIŞ gibi, hep MİŞ gibi, hep MUŞ gibi duruş sergileyip, yumurta kadar aklınla bizlerle dalga geçtin, bizi kandırdığını zannettin.

Kar kalkarsa itin boku ayaza çıkarmış diyenler, boşuna söylememiş!

*

Kör şeytan diyor, mahalli seçimlere bir aydan bile az bir zaman kaldı, git bir köye muhtar adayı ol. Kazanır mıyım bilmiyorum.

Olayım mı, olmayayım mı, karar veremiyorum bir türlü!

Neyse, içimizdeki şeytanların sayısı zaten haddini aşacak kadar çoğalmış, boşver be oğlum, sen şeytana uyma!

Sonra gelip taşlamaya kalkışırlar, başın gözün yarılır, zaten gidecek doğru dürüst hastane de kalmadı memlekette, durduk yerde başına iş açma!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol