Aile içindeki huzur, tutkunluk ve dayanışma ruhu, bireyleri ister kadın olsun, ister erkek, başarı hikayeleri yazmak kaçınılmaz olur. Yeter ki azim olsun, sağlam duruş gösterilsin, yeter ki irade irtifa kaybetmesin, merdiven basamaklarının sayısı yükselmek için hiç önemli değil.

Engel de değildir. 

Hüseyin – Ramazan ve Selami Gürbak kardeşler bugünkü konuklarım.

Her zaman söylerim, yazarım, bir insanı anlatırken, onun ayakkabısı ile yol yürümek gerekiyor. Tuz ekmek olacak, ticaret olacak, muhabbet olacak. Aksi halde ezbere yazılmış yazılar, hem insanları rencide eder, hem de suya imza atmışa dönersiniz.

*

Abileri, sevgili Hüseyin Gürbak ile başlayacak olursam, nereden baksanız 35 senedir tanırım. Doğru Yol Partisinde siyaset yaptığı dönemlerde, ki o dönemin başarılı siyasetçisi, siyasetin beyefendisi Mustafa Evliya’nın yönetiminde görev aldı. Hayat doludur, esprilidir ve hayatı da çok ciddiye aldığını zannetmediğim bu kadim dost, Hüseyin Gürbak, benim can ciğer dostum.

Kendisi mali müşavirdir.

Yazılarımı okur, eleştirir, takılır. Aradan bu kadar süre geçti, dostluğumuza hiçbir zaman halel gelmedi. Çok şükür!

Artık siyaset denilince, sivil toplum kuruluş kanaat önderi denilince akla ilk gelen isimlerden biri haline gelen Ramazan Gürbak’ı sadece ben değil, ‘Pompacı Ramazan’ olarak bilmeyenin çıkmadığı şehrimde, o da hiçbir zaman geldiği yeri, mesleğini yadırgamadığı, yüksünmediği gibi, pompacı olmaktan da gurur duydu her defasında.

Senelerdir sevilen siyasetçi merhum Halit Evliya’nın oğlu Mustafa Evliya’nın Batıpark’taki akaryakıt istasyonunda çalıştı. Nur içinde yatsın, Şenda Evliya ablamız her karşılaştığımızda bize takılır, muhabbetin ve siyasetin alasını devreye koyardık.

Pompacı Ramazan’ın ikinci durağı mahalle muhtarlığı oldu. Mahallesinde, her seçim döneminde tek rakibi yine kendisi oldu. Sevilen ve sayılan bir kimliği, sağlam duruşu vardı.

Çok yönlü, samimi, ilkeli, azimli ve kararlı bir siyaset ve hizmet anlayışı ile Onikişubat Muhtarlar Derneğini kurdu. Dernek içinde bir de ‘Yardımlaşma’ kelimesi geçiyordu. Bu kutlu görevi layıkı ile yerine getirdi, her defasında hem mahalle sakinlerinin, hem de mensubu olduğu AK Partinin teveccühlerine, takdir ve tebriklerine mazhar oldu.

Siyasetine ve mesleğine leke getirmedi. Onurunu, dik duruşunu her fırsatta sergilerken, siyasi irade azminden ötürü onu 14 Mayıs genel seçimlerinde 8. sıradan milletvekili adayı gösterdi.

O, sanki birinci sıra adayı imiş gibi çalıştı, gitmedik yer, çalmadık kapı bırakmadı. Kaybedenin kazananı oldu.

İnsan kazandı, dost kazandı, yüreğinde biriktirdiği insan sevgisi ile ismini altın harflerle yazdırdı.

O’nun gölgesinde kalanlar kıskançlık krizine girdi sadece.

*

Gelelim Selami Gürbak’a.

siyasetle uzaktan yakından ilgisi olmasa da, hep kardeşlerinin yanında oldu, desteklerini esirgemedi. Tutkun bir ailenin ferdi olarak, girdiği sağlık camiasında, ki şimdi Yörük Selim Devlet Hastanesinde üst düzey yönetici, herkesin yanında oldu, yardımına koştu.

Sert mizaçlı görünse de altın gibi kalbi, yufka gibi yüreğe sahip sevgili Selami Gürbak, bugün sağlık camiasının ve hastanenin gözbebeği. Kendisini bu göreve getirenleri mahcup etmedi, yüzlerini yere eğdirmedi.

İnsan evladı. Hatır bilir, gönül bilir.

Bu aileyi çok seviyorum!

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol