GÖNLÜMÜ YAKAN HASRET CAN AHISKA’M

ANADOLU’DA BİRLİK, KAİNATTA DİRLİK

Yorulmaz; ”Anadolu’ya 15 km uzakta olan Ahıska’dan yükselen hasret kokan, özlem kokan o sırlı esintileri hissetmemek ne acıdır bilir misiniz? Ahıska, her seher vaktinde, alınlarının secdeye vardığında arzı titreten çocuklarını çağırır. Ahıska koynunda konuk eylediği piri fanilerin, şehitlerin, gönül dostlarının torunlarına ve kendine ruh veren sürgündeki balalarına seslenir. Derler ki sürgünden sonra bu diyarlarda yetişen nebatın tadı, rengi, kokusu ve rehası değişmiştir. Ahıska toprağıyla, havasıyla ve suyuyla mateme bürünmüştür. Ahıskalı vatansız, Ahıska ise yetim kalmıştır. Zalim Stalin’in emriyle cephelere gönderilen, sürgüne gönderilen soydaşlarımın gözyaşları ve kanları ile yoğrulan Ahıska toprakları hüzünden sıyrılıp çocuklarıyla hasretin bitip o ilahi vuslatın yaşanacağı günleri beklemektedir. Bu kutlu günün biran önce gerçekleşmesi kuşkusuz tüm dünya kamuoyunu insanlık sınavıdır” diye konuştu ve şu cümlelerle açıklamalarına son verdi; “Uluslararası Evrensel Beyannamesinin 13.maddesinde belirtilen (Herkes herhangi bir devletin sınırları dâhilinde serbestçe dolaşma ve yerleşme hakkına haizdir. Herkes, kendi memleketi de dâhil, herhangi bir memleketi terk etmek ve memleketine dönmek hakkına haizdir.) bu haklar Ahıskalı kardeşlerimin en doğal hakkıdır. Bunu uluslararası kamuoyuna taşıyacak olan ise kuşkusuz büyük Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Bu insanlık suçu olan Ahıska sürgünün kamuoyunda yoğun bir şekilde dile getirilerek vuslat sürecini hızlandırmak bizim dini, milli, insani ve vicdani öncelikli bir görevimizdir” diyerek sözlerini şu sözle bitirdi.

Yorulmaz ”Anadolu’da birlik olmazsa, kâinatta dirlik olmaz”

Not:Erol Yorulmaz’ın sesinden “CAN AHISKA’M” adlı şiiri dinlemek için şu linki ziyaret edebilirsiniz.( http://www.youtube.com/watch?v=m8vXPFl6gEk)