Çocuklar, bizim geleceğimiz, umudumuz, yarınlarımız onlar…

Geleceğe yatırım, sadece fabrika açmak, işçi çalıştırmak, ihracat yapmak değildir. Hani öteden beri derler ya, en büyük yatırım insana yapılan yatırım diye, benin de bu yazsıda üzerinde durmak istediğim mesele bu işte.

Tabi fabrikalar, işletmelere olacak, üretim olacak, istihdam olacak, ihracat olacak, katma değer olacak. Yeterli mi, tabi ki değil. Yol, köprü, baraj, tüneller yaşamımız için temel ihtiyaçlar, amenna!

Ama eksik değil mi bir tarafı?

Çalışkan, eğitimli, disiplinli, aile terbiyesi almış, vatanını milletini seven, ülkülerine ve manevi değerlerine bağlı nesil yetiştirmek, bir fabrika çalıştırmakla eş değerdir. Biz çocuklarımıza, torunlarımıza bunu vermeliyiz. Miras bırakırken araba, ev, bağ-bahçe, arsa zamanla çalışarak hepsi olur ama güzel bir ahlak, milli ve manevi değerlere bağlılık, en büyük mirastır gelecek nesillere bırakacağımız.

*

Ben hadiseye farklı pencereden yaklaşmak istiyorum. Önce çocuklara yatırım yapmak lazım. Birçok anne ve kaba tabi çocuklarının en iyi şartlarda öğrenim görmesini ister. Asgari ücreti göz önünde bulunduracak olursak, çok zor. Gelir az, gider çok. Herkes sonuçta devlete memuru değil. Ben şahsıma memleketime bakıyorum da, çocuklarımızı geleceğe hazırlayacak, zekâlarını üst seviyeye taşıyacak bir girişim olmadığını da üzülerek görüyorum. Bunun için de eğitimin öncelikli olarak şart olduğunu gözlemliyorum. Birçok sanayici, gerek medya veya farklı iletişim yollarıyla kalifiye elaman aradıklarını söylüyorlar. Kalifiye elamanın da yetişmesi için bir temel lazım. Bu sözüm fabrikatörlerin dikkatinedir. Konuyu tekrar toparlayacak olursak, çocuklarımız sokaklarda, başıboş gezeceğine, temelden eğitim vererek iş sahalarında yer alsınlar, daha iyi olmaz mı?

*

Benim önerim, çocuklarımızın yeteneklerine göre ayrım yaparak, eğitimlerini bu yönde sağlamak gerekiyor. Burada iş adamlarımıza, fabrikatörlerimize büyük iş düşüyor diye düşünüyorum.

Tabi ki hayırseverlerimiz çok, baş tacı, güzel, faydalı işler yaptıklarını inkâr edemeyiz. Onlara teşekkür ve minnet borçluyuz.

Sayın işadamlarımız, fabrikatörlerimiz; neden kendi elamanlarınızı kendiniz yetiştirmiyor, sizler gibi başarılı bireyler olmasını sağlamıyorsunuz?

Yardımlaşmak güzel şey mutlaka ama ilk önce eğitim vererek yardım etmeliyiz. Yoksa beleş hayat yaşamak isteyen tembel, miskin neslimiz olur.

Bu vatanı miskinlere, beleşçilere emanet edemeyiz. Unutmayın, bütün çocuklarımız zekidir, bu zekâyı daha da çok güçlendirmeliyiz. Güçlendirmenin de vakti geldi, geçiyor bile. İlk adım, çekirdek bir okul.

Çünkü ne ekersek onu biçiyoruz.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol