Geldiğin gibi gitmesini de bileceksin!

02 Haziran 2023, 09:48

260 kez okundu.

Koltuklar kimsenin babasının malı değil, kaldı ki makamlar kimseye baki, mahkeme de kadıya mülk değil, yaşam gibi hepsi gelip geçiyor. Dün milletvekili olan, dün bakan olan, dün bilmem ne genel müdürü olan, ertesi günü sıradan vatandaş kimliği ile aramızda dolaşıyor.

Oturabilirsin, kalkmak, gitmek de bir erdem. Hele başarısızlık hikâyesi yazılmışsa kitabında, toplum da seni istemiyorsa, bir fatura kesilmesi gerekiyorsa, KDV’si dâhil kabul edecek, çekip gideceksin.

Her başarının hikâyesi olduğu kadar, başarısızlıkların da sebebi vardır. Buna sebep olanlar, erdemli olmalı, ‘Benden buraya kadar, hadi eyvallah!’ deyip ceketini alıp gitmelidir.

Sözü nereye getireceğimi biliyorsunuz.

Ankara, İstanbul, A veya B partisi, kurtarması yetmez ama evet, C partileri beni ilgilendirmez.

Ben yerele bakar, yereli yorumlarım.

14 Mayıs seçimlerinde bütün partiler şehrimde sınav verdi. Sınavdan başarı ile kalkan CHP oldu, 34 yıl sonra şahsım şehrinde 2 milletvekili çıkartmayı başardı. Demek ki başarı hikâyesini yazan Ali Öztunç imiş. Oylarını artırdı, başarı hikâyesi değil, romanı yazdı.

Su götürmez gerçeği herkes gördü, anladı.

Bu seçimin sürprizi olacak demiştik yazılarımızda, canlı yayınlarımızda. Nitekim oldu da. Yeniden Refah Partisinin 1. sıra milletvekili adayı Muhammed Aydoğar, 35.127 oy alarak rekor kırdı, ‘Ben buradayım, beni göz ardı etmeyin, daha görülecek çok hesabımız, yapacak çok işimiz var!’ der gibi topluma biride mesaj verdi, aslında bir uyarıydı aldığı oy.

Bu seçimin bir diğer galibi de MHP oldu. Allah için MHP teşkilatı, milletvekili adayları ve ilçe teşkilatları arı gibi çalıştılar. Oylarını artırdılar, zaten ilk sıraya geleceği aylar önce belli olan Doç.Dr.Zühal Karakoç Dora meclise giderken, 2. sıra adayı Turan Şahin adeta direkten döndü, itirazlar sonuç vermedi, burun farkıyla MHP’nin adayı CHP’ye kaydı, Uzm. Dr. İrfan Karatutlu, CHP listesinden Ankara’ya giden isim oldu. Gitti ve dün de CHP’den istifa ederek yuvaya, yani kendi evine, yani DEVA Partisine geri dönüş yaptı. Artık Deva Partisi milletvekili. Öztunç’a dua etsin!

Olabilir. Ama bu seçimin sürprizi, galibi Milliyetçi Hareket Partisiydi.

Her müsabakanın, her maçın galibi olduğu kadar bir de mağlubu olacaktı. Oldu da nitekim. Bazen tarihi fark yersiniz, bazen rekorları alt-üst edersiniz, bazen de averaj takımı olursunuz. Kader, kısmet, şans, talih!

Sahadan biri yüzü gülerek ayrılırken, rakibi başı önde sahayı terk eder. Bu yarışların, maçların değişmez kuralı.

İYİ PARTİ’ye gelecek olursam.

Yaprak dökümü, parti içinde olmayan demokrasi, çatlak sesler, büyük harflerle düşünmeler, huzursuzlukları beraberinde getirdi. Aday adayı olanlar bile yuvayı terk etti. Parti içindeki hizipler, adam kayırmalar, partiye emek ve gönül verenlerin dışlanmasını hazmedemeyenler, ‘Buraya kadar, hadi eyvallah!’ demek durumunda kaldılar.

Tepkiler 1. sıra milletvekili adayı Av. Ahmet Çabukel’e idi. Kabul eder veya etmezsiniz, muhalefet kanadında en başarılı isimdi aslında Çabukel. Etkin, yıpratıcı, fincancı katırlarını ürküten açıklamalar yaparak iktidarın moralini bozdu aylar, haftalar ve günlerce.

Partili buna bakmadı, Çabukel’i muhalif siyaseti ile değil, parti iç indeki hizipleriyle, partinin gerçek neferlerini dışlamasıyla, itici gelen tutum ve davranışları ile insanları partiden soğuttu, uzaklaştırdı.

O bakımdan da istifalar peş peşe geldi.

Aslında siyasi deprem İYİ PARTİ’de yaşandı, artçıları devam eder mi, göreceğiz. Kan kaybını, yaprak dökümünün bir faturası olacak.

Acı da olsa. Ne demiş büyükler, ‘Sen seni bil sen seni, sen seni bilmezsen patlatırlar enseni!’

Partili gibi görünüp aslında CHP’ye, Ali Öztunç’a çalışanlar, partiden ayrılanlar, başarısızlık hikâyesi yazan İl Başkanı Süleyman Tekerek ve ekibinin, Çabukel ve yanındakilerin istifasını bekliyor, istiyor. Ederler mi? Ben bilmem, merkez bilir!

İsteyenin bir yüzü, istemeyen iki yüzü!..

Özetle; İYİ Parti sınıfta kaldı, seçmen; ‘Otur yerine, sıfır!’ dedi.

Ve ne demişti büyüklerimiz, ‘Davetsiz gelen döşeksiz oturur!’