banner1483

Maşallah bu kadar çok sevildiğimizi, takdir edildiğimizi bilmiyordum. Yeni farkına varmışım, hayret! Hayretim şundan, maşallah bizi ne kadar çok severlermiş, ne kadar çok takdir ederlermiş, ne kadar çok hakkımızı teslim ederlermiş, ne kadar çok başlarına taç ederlermiş!

Şaşırıyorum ve bir taraftan da seviniyorum.

Meğer biz neymişiz be abi? Kendi gücümüzün, kendi varlığımızın farkına yeni varmışız gibi, sevindirik olduk, iyi mi?

Gece gündüz demeden, kar, yağmur, çamur, yaz-kış dinlemeden, pazar-tatil düşünmeden halkın haber alma hakkı için fedakârca çalıştığımızın farkına varan bilumum başkanlar, sivil toplum kuruluşu kanaat önderleri, (ne demekse) siyasiler, muhtarlar mesaj üstüne mesaj yayınladılar.

Telefon açanlar da oldu, yazışanlar, rastgele görüp de nezaketen günümüzü kutlayanlar cabası.

Meğer ne çok severlermiş, vay anasını sayın seyirciler!

*

Evet, bugün bizim günümüz. Arayan, mesaj çeken, karşılaşırken şirinlikle günümüzü kutlayan kutlayana. Yazılanlara, yani mesajlara bakıyorsun, hepsi birbirinin kopyası, aynısı… Taklit, birbirinden alıntılı…

Özetle söylenen şunlardı; “İlkeli, tarafsız ve güvenilir haber için gecesini gündüzüne katan gazetecileri tebrik ediyoruz.

Günümüzde toplumun bilgilenmesi ve bilinçlenmesi adına önemli bir görev üstlenen gazeteciler, her türlü zorlu koşul ve şartta görevlerini büyük bir hassasiyetle yapmaktadır. Bunun dışında yazılı ve görsel medya, dezenformasyon ve yalan haberle de ayrıca mücadele etmektedir. Gazetecilik mesleğinin öneminin altını çizmek istiyoruz.

Toplumsal bilinci artırmak ve güçlendirmek, kamu yararını her zaman ön planda tutmak ve farklı seslerin topluma duyurulması açısından gazetecilik olmazsa olmazlarımızdandır.

Toplumu, basın meslek ilkeleri çerçevesinde doğru, dürüst ve tarafsız bir şekilde objektif olarak bilgilendiren gazeteciler, demokrasimizin vazgeçilmez bir unsurudur. Bu duygu ve düşüncelerle tüm basın mensuplarımızın, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü tebrik ediyor, başta şehrimizde hayatını kaybetmiş basın mensupları olmak üzere, görevlerini yaparken hayatlarını kaybeden basın mensuplarımızı rahmetle anıyor, tüm basın çalışanlarına en kalbi duygularımla sevgi ve selamlarımı sunuyoruz!”

*

Hepsi iyi güzel de, muhalefet etmeyi bile basından bekleyen kamuoyu, iş dünyası, siyasi cenah, sivil toplum kuruluş camiası acaba maddi anlamda, destek noktasında ne kadar basının yanındalar.

Bir de bu sorgulanmalı, bir de bu noktadan bakılmalı.

Yoksa, guru guru gadanı alayım, takır takır yoluna öleyim zihniyeti…

*

Yine de, ne olursa olsun…

İnsan duygulanıyor bir yandan! Kuşkusuz değer verilmek, sevilmek, sayılmak güzel şey. Ama önce itibar diyorum. Çünkü bir amme görevi yapılıyor ve kutsal bir görev.

Fakat…

Önce güven diyorum. Zira birçok alanda olduğu gibi, basın camiası da irtifa kaybediyor, güven bunalımı yaşıyor.

Önce saygınlık diyorum. Büyük küçük bilinmez olunca, saygı da sizlere ömür başını alıp uzaklara gidince, suyu getiren de testiyi kıran da aynı torbaya girdi.

Önce edep, haya diyorum. Meslek ahlakı önemli. Herkes bu meselede duyarlı, hassas olmalı.

*

Ve emek…

Emek hırsızlığına hayır derken, mesleğin kutsiyetinden ötürü önce emeğe saygı diyorum. Birinin haberine, fotoğrafına izinsiz sarılmak, kullanmak en çok dikkat edilmesi gereken unsurlardan biri.

Günümüzü kutlayan dostlara teşekkür ederken, ben de bütün meslektaşlarımın 10 Ocak Gazeteciler gününü kutluyorum!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol