banner1597

Önce bir gerçeğin altını çizmem lazım! Geçen hafta içinde, Perşembe günü, beraberinde dost ülkenin Cumhurbaşkanı sayın İlham Aliyev de olmak üzere Azerbaycan Mahallesindeki miting alanı ve kalabalık, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı mutlu etti.

Organizasyon dört dörtlüktü. Sıcak havaya, toz bulutuna rağmen insanlar Cumhurbaşkanlarını görmek, dinlemek için büyük çaba harcadılar. Gerek AK Parti İl Başkanı M. Burak Gül, gerekse Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel misafirleri dört dörtlük ağırlarken, Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan’ın Maraş’tan mutlu ayrılması yanında verdiği müjdelerle de kamuoyundan alkış ve takdir topladı.

Gerek İl Başkanı Gül, gerekse Büyükşehir Belediye Başkanı Görgel, bu sınavdan başarı ile geçtiler, yüzümüzü yere eğdirmediler. Teşekkürler!

*

Gelelim fasulyenin nimetine, faydasına…

Şimdi tartışılan, üzerinde yorum yapılan soru var; gazeteci olmak suç mu? Cevabı kimine göre mekruh, kimine göre vacip, kimine göre günah, kimine göre sevap.

Bir kere, her kim olursa olsun, sadece gazetecilik değil, hangi meslek ise tartışma konusu olan, herkes işini adam gibi, dürüstçe, etik kurallar çerçevesinde yerine getirirse, suç değil. Üstelik de keyifli, üstelik de maddi manevi artısı olan, üstelik de cazip bir meslek iken, tutup da gazetecilik kisvesi altında, bir de kendine, üzerinde eğreti durduğunu bile bile, ki zaten herkes de kimin gazeteci, kimin şarlatan, kimin tehdit ve şantaj heveslisi olduğunu biliyor, kalkıp adının önüne hiç alakan olmadığı halde, ‘araştırmacı gazeteci’ kılıfı uydurup ona buna köpek gibi saldırırsan, para karşılığı haber yaparsan, elbette suç.

Günah!

*

Gerçekten emeğe saygı duyan, elinin altında tuttuğu klavyeyi, omuzuna dayadığı kamerayı, avucunun içinde tuttuğu cep telefonunu silah gibi kullanmayıp, tetikçilik ne kelime, aklına bile getirmeyen, gazetecilik kuralları ve gazetecilik ahlakı ile mesleğinin hakkını veren arkadaşlarımız, dostlarımız, meslektaşlarımız elbette var.

Zaten sözümüz meclisten dışarı.

Bazı meczuplar var, pıtırak gibi, mantar gibi artıyorlar her nedense. Neden artıyorlar, neden kendilerine zaman ve zemin buluyorlar, bunu destekleyenlere sormak gerekiyor.

Herkesin bir alıcısı var.

Belden aşağı vurmaz isen, onun bunun özel hayatını didiklemez isen, ‘Elimle seninle ilgili video var, falan-feşmekan ile ilgin varmış, şu kadar para verirsen yayınlamam, yoksa..’ deyip aba altından sopa gösterenlere prim verenler yok mu, dolu, gıran kadar.

*

Üretmeyen, kendini geliştirmek yerine, kısa yoldan köşeyi dönüp, onu bunu tehdit ederek, şantaja meylederek gazetecilik yaptığını zanneden meczuplar, ne yazık ki gazeteciyim diye aramızda cirit atıyorlar.

Ve bu tipleri besleyenler, destekleyenler var. Hem de aynı takımdan, aynı partiden, aynı mahalleden. Bilin ki itin dostluğu olmaz, ne kadar beslerseniz besleyin, bir gün önüne kemik atmadığınızda, sizi ısıracak, başka kapıya gidip orada havlayacaktır.

*

Son tahlilde, gazeteci Fatih Altaylı, Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklandı.

Mesleği, etiketi, kariyeri ne olursa olsun bırakın Cumhurbaşkanını, kimsenin kimseye hakaret etmeye hakkı yok. Hele hele sayın Erdoğan’a hakaret kabul edilemez. Fikirlerine  katılmayabilirsiniz, eleştirmek hakkınız da, eleştirinin de bir dozu, bir kıvamı, bir ahlakı var. Siz bu kurallara ve sınır dışına çıkarsanız, birileri ‘gel bakalım buraya!’ diyecektir.

CHP Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Köroğlu açıklama yapmış, ‘Bu ülkede gazeteci olmak suç!’ demiş. Hayır hanımefendi. Suç değil. Biz de eleştiriyoruz. Ama edebince. Gazeteci olmak değil, hakaret etmek, terbiye ve gazetecilik sınırlarını aşmak suç!

*

Mesleğe 55 yılını vermiş ben, gittiğim yerlerde gazeteciyim demeye utanıyorum. Fakat kim araştırmacı gazeteci, kim şantajcı, kim tehditle şundan-bundan para sızdırmaya kalkışırsa kalkışsın, zaten insanlar öğrendi bunların kim olduklarını, mesleğimi seviyorum, yazarken, haberleştirirken de büyük keyif alıyorum.

Eleştiri tabi ki olacak. Şu gerçek var ki bilinen, eleştiri hakaret değildir. Yapıcı eleştiri yanlışları görmemize, doğruları yazmamıza ve haberleştirmemize vesile olur.

Özetle, gazetecilik suç değil, cazip bir meslek. Etik kurallar çerçevesinde yapıldığı sürece.

Mesleğe hakkını veren, dürüst, ideal ve seviyeli meslektaşlarımı tebrik ediyorum!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol