banner1483

Bunca senedir yazarım, her gün en az 3 ulusal gazete alırım, okurum, hiç duymadım, şahit olmadım. Gazetecinin gazeteci dövdüğünü duydum, (Muharrem Sarıkaya örneğin) okudum ve seyrettim ama bir gazetecinin milletvekiline dayak attığına rastlamadım.

En azından ben yaşamadım.

Oluyor mu, oluyormuş!

Biliyorsunuz, Rusya ile Ukrayna savaş halinde. Her an patladı patlayacak derken çılgın Putin saldırıya geçti, aynı dili konuşan ırkdaşlarını kıyıma başladı. Baksanıza ABD güçleri Ukrayna-Rusya sınırına silah depoladı, yığınak yaptı, asker gönderdi. ABD Başkanı Biden (Baydın okunur) sürekli kaşıyor ve çıkacak savaşın nimetini yemek istiyor kendince ve hınzırca.

Batı Ukrayna’yı tek başına bıraktı, kaderine terk etti. Batının dostluğu ancak bu adar olur işte.

Bizden uzak olsunlar da, ne halt yerlerse yesinler!

*

Hatırlayın, birkaç ay önce, (Kervanhan’da, 150’ye yakın gazetecinin katıldığı üst salonda) basın mensupları ile bir araya gelindiğinde, AK Parti’nin önemli ismi, Gurup Başkanvekili sayın Mahir Ünal, bendenize takılarak, “Bu Mehmet abim var ya Mehmet abim. Beni hem diliyle, hem de yazısı ile dövüyor!” demişti espriyle karışık. Sayın Mahir Ünal’a sevgi ve saygılarımla…

Aslında, gazeteci siyasetçi ekmekle tuz gibidir.

Bir elmanın iki yarısı gibidir.

Bir fidanın güller açan dalı gibidir.

Başlığa gelecek olursam, Rusya ile yaşanan gerilim, Ukrayna’daki tartışma programına da yansıdı, gazeteci Yuriy Butusoy ile Rus yanlısı milletvekili Nestor Şufriç arasında tartışma başladı. Sonra birbirlerine girdiler, sille tokat girişti gazeteci milletvekiline. Yere düşürdü.

Şufriç’i hainlikle suçlayan gazeteci Butusoy, milletvekiline tokat atınca ikili birbirine girdi, kavgayı diğer konuklar ayırdı.

*

Gazeteci ile milletvekili, gelin bunu genelleme ile sürdürelim, basın mensubu ile siyasetçi fikir ayrılığı yaşayabilir. Bunu normal karşılamak gerek. Herkes aynı takımı tutmak, aynı partiye oy vermek zorunda değilken, sebebi ne olursa olsun, bir basın mensubunun milletvekiline tokat atması, çirkin bir hadise.

Herkes birbirine saygı duymak zorunda.

Bizler de canlı yayın yapıyoruz, KENT KULİSİ kente damgasını vuran yayınları ile gündem belirlerken, yayın konuğumuz olan işadamları, sivil toplum kuruluş kanaat önderleri, milletvekili, parti genel başkan yardımcısı, belediye başkanları ve siyasi partilerin il – ilçe başkanları ile farklı görüşlerde olsak da, saygımızı, çizgimizi hiç bozmadık.

Gerek de yok, sebep de…

*

Herkesin, hepimizin ruh hali gün be gün değişkenlik arz edebilir, ruh halimiz farklılık gösterebilir. Ama bu kavga etmeyi gerektirmez.

Gazeteci siyasetçiye, bir belediye başkanına sitem edebilir.

Siyasetçi de gazeteciye…

Bir gün bir şeye moralimiz bozulur, çirkin bir hadise yaşamışızdır, ya da biriyle özel bir meseleden dolayı aramız açılmıştır, dahası aileden kaynaklanan bir mesele yüzünden birine patladığımız anlar olmuştur, olacaktır.

Bunlar hayatın doğal akışında var.

Ancak kavgaya hayır!

*

Peki, madem öyle, işte böyle! Muhatabınız sınırları zorladıysa, bardağı taşıracak hale geldiyse, sizi kavgaya çekmek için tahrikkar tutum ve sözlü düelloya davet ettiyse, haksız iken haklı muamelesi çekip zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalıştıysa, dilinize, dininize, milli ve manevi değerlerinize küfrettiyse, namus ve haysiyetinize dokunacak cümleleri sıraladıysa, bayrağınıza, devletinize, ezanınıza ve namusunuza dil uzattıysa…

Evet bunları yaptıysa, iki tokat da benim adıma atıverin!

Lütfen, zahmet olmazsa!

Rica ediyorum!  

*

Yoksa, sudan sebep yüzünden, incir çekirdeğini dolduracak bahaneler nedeniyle kimseyle kavga etmeyin!

Lahavle çekin!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol