Anayasa Mahkemesi eski başkanı, ki benim de geçmişte kendisi ile (Ankara, İzmir Caddesindeki Dernek binasında) röportaj yaptığım sayın Yekta Güngör Özden, bir yazısında vefanın insanlar için, siyasiler için ne önem taşıdığına değin nefis bir yazı yazmış.

Gerçi günümüzde Vefa sadece İstanbul’da bir semt adı olarak kalmış olsa da, erdemli, feraset sahibi insanlarda kalıyor. Bazılarında ise tutunamıyor, kaçıp gidiyor, geçici yani, kalıcı olmuyor bu haslet.

Lafı Büyükşehir Belediye Başkan adayı, muhtemelen kısa bir müddet sonra koltuğa oturacak olan Fırat Görgel’e getirmek istiyorum.

Çoğu gitti azı kaldı demem ondan!

*

Tanıdığım, bildiğim Fırat Görgel havanda su dövmeyi bilmeyen, sevmeyen bir siyasetçi.

Bildiğim, tanıdığım Fırat Görgel sözünün eri, sonu nereye varırsa varsın, lafının arkasında duracak birisi.

Yine, keza tanıdığım, bildiğim Fırat Görgel, bedeli ne olursa olsun, verdiği sözü tutar! Olmayacak duaya da amin demez! Verdiği sözün de sonucuna katlanır.

Gençliğinde futbol oynadığı için, Vefa adında bir semt kadar bir de futbol kulübünün olduğunu iyi bildiğinden, samimiyete, dostluğa önem verir.

Dostlarını, ekibini dağıtmak ne kelime, satmaz da, üzmez de, toz kondurmaz da.

Bilir ki her başarı bir ekip işi. Bu meselenin ruhunu bilir. İnsan odaklı, hizmet odaklı çalışmayı özümseyen yapısı ile vefalı kimsedir Fırat Görgel. 

Vefa, bir anlayış asaletidir.

Vefa, bir yürek sıcaklığı, bir kişilik vurgusu olan özel ve seçkin ilişkiler yumağıdır.

Vefa, duygusuzluğun, ilgisizliğin, nankörlüğün, soğukluğun ve karşıtlığın aksi yönde tezahür etmiş bir soyluluk nişanesidir.

İşte, Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel bu hasletlerle, bu karakter zenginliği ile doğup büyüdüğü şehrine borcunu ödemek için yola çıkarken, itibar zenginliğini de azık olarak yanına aldı.

Fırat Görgel için vefa, kimi yaralar, kimi sorunlar için bir sargı bezidir. O, umudun şafak sökümü, umutsuzluğun ve karamsarlığın da yaprak dökümü olduğunu bile bile, size, bize, hepimize hizmet etmek için geliyor.

Bakın bu yazıyı yazarken kabartma tozu, pardon abartma tozu kullanmadım. Abartma tozu dedim de hatırladım, yazar Şermin Yaşar’ın bu isimde bir öyküsü var, okumanızı salık veririm.

Özetleyecek olursam, bu şehir ayağa kalkacaksa ki kalkacak, mecbur. Bu da ancak güçlü ekibi ile bu yola baş koyan sayın Görgel ile mümkün olacaktır.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol