banner1597

31 Mart mahalli seçimleri ardından şehrin geleceğini inşa etmek üzere yola çıkan, depremin yaralarının sarılması adına günün her saatinde yüreği şehir için çarpan Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Fırat Görgel’in daveti üzerine bir akşam üzeri makamına gittim.

Bir gazeteci bir yerel yöneticiden ziyade, bir ağabey, bir arkadaş, bir dost gibi karşılıklı oturup muhabbet ettik. Sonradan bu sohbet faslına Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Bilal Selamet Atalay da dâhil oldu.

Giderken notlarım yanımdaydı.

Gönlü zengin de olsa zaman fakiriydi. Hele şu idrak etmekte olduğumuz Muharrem ayı sebebiyle aşure etkinliklerine, ikramlarına olduğunca katılmak istese de, yetişemediği anlar, zamanlar olmuyor değildi.

Şehrin âli çıkarları adına yatırımlar, projeler vardı. Bunların tez zamanda hayata geçmesi gerekiyordu. AK Parti Genel Merkezi dışındaki toplantılar dışında kurumsal kimliğe doğrudan etki edebilecek, bazı ilgili bakanlıklar, genel müdürlükler uğrak yeri olmuştu adeta.

Herhalde haftanın yarısı dışarıda geçiyordu. Dedim ya, zaman fakiriydi.

Telefonlara bakma meselesine dair birkaç cümlem olacak. Bizim insanımız, ayağına taş değse, pantolonuna çamur sıçrasa, sorumlu belediyeyi tutar. Gider derdini, şikâyetini başkana iletmek ister.

Telefon açar, randevu ister. Oysa basit bir meseledir şikâyeti, ama illa ki başkanla görüşecek, bir de fotoğraf çektirecek üstüne üstlük, akşam eşine-çocuklarına üzerine koya koya anlatacak, kahvede okey oynarken bu görüşmenin keyfini yaşayacak.

Oysa sorunu ile ilgili birimler varken, ısrarla niye başkan?

Çoğunun talebi, ihtiyacı oğluna-kızına, damadına-gelinine iş. Çarşıda pazarda, sanayide ve fabrikalarda çalışacak işçi bulunmazken, ila da kapağı belediyeye atmak, sırtını devlete dayamak isteyen toplum, başkanın zamanını alıyor, adeta çalıyor.

İş için kapısını çalan, özel kalem müdürü odasında bekleyen herkesle görüşecek olsa, şehrin hayati derecedeki işleri aksayacak, belki bırak Ankara’yı, evine yemeğe bile gidecek zamanı olmayacak!

Başkanın yükünü alacak birimler var oysa. Ama yok, illa da Fırat Başkan ile görüşecek diye ısrar etmek, ayak diretmek, Başkan Görgel’e zulümden başka bir şey değil.

Başkan Görgel, zaten imkânı ölçüsünde vatandaşla, özellikle ve öncelikle şehre dair ciddi sorunun çözümü adına tabi ki görüşmeler yapıyor, yapmak zorunda. Zorunda ama incir çekirdeğini doldurmayacak ıvır-zıvır şeyler için de meşgul etmenin âlemi yok!

*

31 Mart 2024 mahalli seçimler öncesinde, aday gösterildiğinde birçok vaatleri vardı şehre kazandıracak, halka sunacak. Bir samimi itirafta bulundu, seçim beyannamesinde olduğu halde hayata geçiremediği plan-projeler olmasına rağmen, seçim beyannamesinde bulunmayan şehre dair hayati önem arz eden hizmetleri, yatırımları da olmuş. Öncelikli olanları başa sararak!

Bunları anlatırken gözlerinin içi gülüyordu

Çok şey anlattı, dinledik. Bazılarını yazmak için zamana bıraktık. Belki de bu ay içinde, yine Şairler Tepesi’nde, (muhtemelen 24 Temmuz Gazeteciler Günü’nde) basın ile buluşmasında 1,5 yılın muhasebesini yapacak, yaptıklarını, yapamadıklarını, plan ve projelerini anlatacak.

Geleneksel Ağustos fuarından önce…

Diyorum ya, muhtemelen 24 Temmuz Gazeteciler Günü’nde yapacağı basın toplantısında bakalım neler anlatacak, hangi müjdeleri verecek, planlama-kadro meselesi, altyapılar, dev projeler, ulaşımda tıkanan ve açılması elzem hale gelen damarlar, spor vs…

Hepsi ve hepsi basın toplantısında…

Allah işini gücünü rast getirsin, ayağına taş değmesin!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol