banner1597

Aslında bu yazıyı önümüzdeki haftaya bırakmıştım. Fakat gelen bir-iki tepki sebebiyle erkene almak zorunda kaldım. Bunlar olur, alıştık! Yazınızı seven, takdir eden kadar, eksik-lüzumsuz-yanlı bulan mutlaka çıkar. Bizlerin de zaman zaman hissi davrandığı olmuyor mu, olmuyor desek yalan söyleriz.

Geçiyorum… 

Fırıncılar Odası Başkan adayı Halil Altun. Birileri bir yere aday olduğunda ki bu genel ve yerel siyaset için de geçerli, birileri mutlaka bir yerden açık arar, iddia eder, iftira atar, itibarsızlaştırıcı unsurların peşine düşer. Bu siyasetin ucuz, basit tarafı.

Biraz kırmışım galiba. Bu şehirde herkes birinin aleyhine mutlaka bir şey söyler, uydurur. Eksik fazla, yalan yanlış. Daha seçime bir ay var, daha neler duyacaksınız, neler.

Herkes gibi kazanmak için onun da şansı var. Halil Altun, altın gibi bir kalbe sahip!

*

Gelelim Hacı Fidan’a. Genç, cevval, heyecanlı birisi. Hareketlerinde, sözlerinde bunu hisseder, yaşarsınız. Sözünü dudaktan sakınmayan biri.

Dün ustam dediği Erdal Kanbur’a karşı aday. Herkes her yere aday olabilir, bu herkesin demokratik hakkı. Bu hakkı da kimse elinden alamaz, engelleyemez.

Yazıma kırılmış, alınganlık göstermiş. Kabul etmeli ki, uzun zaman birlikte yol yürüdüğü Kanbur da aday ve şansı var mı, herkes gibi onun da şansı var.

Ama telefonda o sözü söylemeyecekti. Tamam, tez canlı, deli dolu, heyecanlı ve genç, amenna. Değişim isteyebilir. Ama o söz var ya… Ne olduğunu kendisine sorun!

Ama kırdıysam kalbini, özür dilemesini de bilirim. Bunları günah çıkartmak için yazmadım, yazmam da. Ama ileri gittiysem, haddimi aştıysam, özür dilemesini bilecek kadar da erdem sahibiyim. Yerine ve adamına göre, elma demesini de biliriz, alma demesini de.

Şu da var, öyle bağırıp çağırmayla, esip gürlemeyle de seçimin kazanıldığı görülmemiştir. Fırtına erken çıktı anlayacağınız!

 

Artık son aya girdik. Birkaç hafta sonra ılık ılık esen rüzgâr fırtınaya, kasırgaya dönecek gibi duruyor. Bakalım; fırtına ya da kasırga sert eserken bir yerleri devirecek, birilerini yerlerde süründürecek, esnaf odalarında ve adaylarında ciddi hasar yaratacak mı?

Artık son düzlükteyiz. Virajlar dönüldü köprüler geçildi, düzlüğe çıkarken bazı isimler, bazı odalar yavaş yavaş şekillenir hale geldi.

*

Kasaplar Odası’ndan, sevgili başkan Mehmet Uyduran’dan başlamak istiyorum.

Ne de olsa hem yaş, hem hafıza olarak çoğundan birkaç adım ileride. Rakibi var mı, bilmiyoruz. Çıkıp da ‘ben adayım, bu yarışta varım’ diyeni duymadık.

O bakımdan, mesleğin ustası, hafızası Mehmet Uyduran rakipsiz.

Ve bu kıymetli dost Pazar günü kızını evlendirecek, tüm dostlarını bekliyor. Bizi de davet etti sağ olsun, tabi ki Pazar günü Hünkar’dayız.

*

Özellikle mahalle muhtarlıkları da içinde olmak şartıyla, yerel ve oda seçimlerinde mevcut başkana karşı aday çıkar, sonra birilerinin lehine çekilir. Neden aday olur, neden çekilir, herkes bu niyet okumayı bilir. Anlaşmalar-birleşmeler olur, pazarlıklar yaşanır, arada başka ne döner bilemeyiz!

İçlerinde etiket heveslisi olan çıkar!

Rozet hastası olanlar çıkar!

Kendisine ‘Başkanım’ denilmesinden mutluluk duyacak, haz ve keyif alacak, göğsünü kabartacak birileri her zaman vardır, dünya durdukça da var olacaktır. Makam, mevki, rozet, etiket, koltuk ve protokolde yer almanın keyfi başka oluyor demek!

*

Bazılarına sorarsınız, ‘Aday mısın?’ şöyle cevap verir; ‘Aslında düşünmüyorum. Yeter ve yoruldum! Fakat üyelerim ve kamuoyu ısrarla aday olmamı istiyor. Üzerimde bir baskı var! Üyelerimin ısrarına dayanamadım, çağırıyorlar madem, ihtiyaç varmış, aday olmayı düşünüyorum!’

Ah canım, sevsinler seni!

Kendi iradelerini ortaya koymadan, başkalarının ricası, dayatması ve istemesi ile aday olanlar ve seçime girenler, haliyle sonunda hüsran yaşıyorlar.

Bittiysen, tükendiysen, yorulduysan, ’Buraya kadar’ diyecek çekip gideceksin!

İraden zayıfsa, kendin değilsen, ipin başkalarının elinde ise, zaten mesele yok, baştan kaybetmişsin demektir!

*

Yazı uzadı. Hâlbuki hem siyasetin, hem esnaf odasının bilinen ismi Ayakkabıcılar Odası Başkanı Ali Köfte’den, kooperatif (SS Ayakkabı İmalatçıları Küçük Sanayi Sitesi Yapı Koop) seçimini kaptırdığı rakibi Muharrem Erpiti’den söz edecektim. Kooperatif seçimini kaybettikten sonra odası için ‘Bir kere daha!’ diyecek miydi, onu sorup yazacaktım, yer kalmadı.

Unuttum, Bakırcılar Odası Selamet Atlı var. Abdullah Küçükönder ile Hacı Gülpak’ın birleşmesi ile eli güçlenen, uykuları kaçan H. Mustafa Öz var.

Projeleri ile ‘geliyorum’ diyen Mustafa Çiçek var.

İnşaatçılar Odası Başkanı ve adayı banko diyebileceğim Adnan Kozak olmaz olur mu, o da var.

Başka güne! 

Rüzgâr ekip fırtına biçmeye devam!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol