banner1483

Ehli keyfe keyif verir, kahvenin kaynaması… Devamı zaten başlıkta yazılı…

Yine bildiğiniz bir şey, bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var. Hatır gönül bilen kaldıysa mesele yok da, artık kahveye de güç yetmez oldu, kilosu neredeyse 400 liraya erişti. Tamam, içimi hoş, ölçüyü kaçırmazsanız faydalı, aslına bakılırsa eşeğin yoldan çıkmasına da az kaldı zaten.

Herkes güzel kahve yapamaz, içemez de. Bazıları var, höpürdeterek içer ki, karşısındakinin midesini bulandırmaktan başka bir işe yaramaz!

Zaten keyif de ancak eşekte olurmuş, öyle diyor büyükler!

*

Tamam, hepsi iyi güzelde, sıpa eşeği neden yoldan çıkarsın. Bilirsiniz, sıpa eşeğin küçücüğü, yavrusu yani. Büyüyünce onlar da eşekleşir, eşek olurlar!

Neredeyse 60 yıl önceleri, şimdiki Akbank’ın ve çevresinin olduğu yer eşek meydanı idi ve burada pazar günleri eşek satılırdı. Şimdi iki ayaklı eşekler çıkınca piyasaya ve sayıları da artınca, dört ayaklı eşeklere itibar eden kalmadı.

Kaldı ki şimdi herkesin bir, iki arabası var, o güzel gözlü hayvan ancak kırsalda vatandaşın işini görüyor.

Sadık hayvan derler eşek için. Lakin siz iki ayaklı eşeklerde sadakat, samimiyet aramayın!

*

Sıpa ne yapar da eşek yoldan çıkar?

Gençtir, toydur, yol yordam görmemiştir, yük taşımamıştır. Şımarıktır, gereksiz hareketler yapar, büyük bilmez, küçük tanımaz, olmadık yerde anırır, büyükleri rencide eder, ne yüke gelirler ne yola, ee eşek ne yapsın, delirtir, manyaklaşır, yoldan çıkar, zıvanadan çıkar, basar kalayı…

Ağzını bozar.

*

O bakımdan size büyük tavsiyesi, eşekten çok sıpaları eğitmeye bakın! Verin yükü, salın yola, görsün dünyanın kaç bucak olduğunu!

Eşekliğin lüzumu yok!

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol