banner1572

Gazeteci-yazar Pınar Erişen’i zaman zaman okuyan, aklında tutmaya çalışan ve cümleleri arasında beyin fırtınası estirip, içinden birkaç kelime, birkaç cümle alıntı yaparak mesleğim konu olduğunda, insanlar, bir kişiyi veya bir durumu değerlendirmek, eksik yönlerini ifade etmek için eleştiri yapar.

Yani eleştiri; bir düşünceyi, davranışı ya da durumu sorgulamak, daha iyisini aramak veya hatalı bir durumu düzeltmek niyetiyle yapılır. Eleştiride bir mesafe, bir saygı vardır; yıkıcı değildir ve tartışmaya açıktır. Yapıcıdır, genellikle çözüm veya alternatif sunar. Kişiye değil, davranışa ya da fikre odaklanır.

*

Bizde, hadi uzağa gitmeye gerek yok, şahsım şehrinde eleştiri hakaret olarak algılanır nedense. Okumayan, gözlemlemeyen, ülkenin gerçeklerine gözlerini, kulaklarını kapatıp, kendi dünyasında dönüp duran, dünyayı kendi ekseni etrafında döndüğünü zannedenlerin düşüncelerine katılmamak veya yaptıklarını onaylamamak elbette haktır.

Hatta bunu ifade etmek, demokratik bir toplumun temelidir. Ancak ifade biçimi eleştiriden çıkıp hakarete dönüştüğünde, mesele farklı bir boyut kazanır.

*

Bazıları eleştiriyle hakareti birbirine karıştırır. Oysa aralarında kalın bir çizgi vardır. Eleştiriyle hakareti karıştırmak, fikre değil kişiliğe tahammülsüzlüğün bahanesidir ve özgür düşünceyle kavga edenlerin de en yaygın sığınağıdır.

Geçenlerde çıkan bir yazım üzerine, eleştiri ve hakaret meselesinde idrak noktasında cahil olduğuna kanaat getirdiğim bir hanımefendi biraz çemkirmiş bendinize. Haddi olmadan gazetecilik dersi vermeye kalkışmıştı. Bakıyorum, kimse eleştiriye açık değil. Tahammül yok insanlarda.

Zenginsen, güzelsen amenna! Keşke eleştiri meselesinde gönlün de zengin olsa, aklın ve duyguların da güzel olsa.

*

Bilenler bilir, sıkı takipçilerim de farkında, tehdit etmem, şantaja meyletmem, kimsenin özel hayatına girmem, belden aşağı vurmam, ama eleştiri konusunda kimseden ne talimat alırım, ne tırsarım.

Siyasetçi de olsa, bilmem nerede ve isminin başında ‘başkan’ da olsa, işadamı da olsa, iş kadını da olsa, vız gelir tırıs giderler.

Hakaret, bir düşünceyi düzeltmeyi değil; kişinin onurunu zedelemeyi, küçük düşürmeyi, aşağılamayı hedefler. Yapıcı olmak gibi bir amacı yoktur; kırmak, öfke kusmak ya da küçümsemek için yapılır. Genellikle saldırgan bir dille söylenir ve kişiliğe yönelir. Hakarette çözüm aranmaz; sadece saldırı vardır.

Kimi zaman insanlar, hakaretlerini ‘ben sadece eleştiriyorum’ diyerek meşrulaştırmaya çalışır.

Ama dil ve seçilen kelimeler niyeti açığa vurur.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1413

banner1560

banner1574

banner1575