banner1597

Önce hafiften bir rüzgâr esti, arkasından fırtına geldi. Fırtınalar doğaya, kentlere, yerleşim alanlarına, kurumlara ve insanlara zarar verir, geldiğinde  ne varsa alıp götürür, kişileri, partileri de.

Aslında, geçenki istifalarla ilgili klasik başlık atılması gerekiyordu. ‘Elbistan’da neler oluyor!’

Bir veya 1,5 ay önce Devlet Hastanesinde Başhekim birilerinin dayatması, verdiği rahatsızlıktan ötürü çekip gitmiş, belki de birilerince gitmeye zorlanmıştı, konu meçhul, ama siyasi fırtına da hiç dinmedi.

Derken merkezde sağlık camiasında çalışan, dürüstlüğü, karakteri ile bilinen bazı bürokratlar, iddia o ki, halka rağmen siyaset yapılmaz gerçeğinin farkında olamayan milletvekili Mevlüt Kurt’un dayatması ile görevlerinden alınmış yer değiştirilmişti.

Elbistan huzursuz ise, bunda milletvekili Mevlüt Kurt’un payı büyüktü. Yaptıkları ve hemşerilerine karşı düşünceleri o kadar çok değişti ki, (Yener ailesine gıcıklığı nereden geliyor, neden icap ediyorsa artık!) neredeyse ilçede istenmeyen adam haline geldi. İlçeye ve partiye verdiği zararın boyutu ölçülmeyecek, tartılmayacak kadar büyük.

Zaten milletvekilliğinde de görüp göreceği bu dönem.

*

Neyse, kararı genel merkez, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan verecek.

Daha çok yazarım da, Elbistanlı olan sevgili Serdar Bursalı aslında meseleyi çok daha güzel özetlemiş, yorumlamış. Bana da altına imza atmak düşmüş:

*

Elbistan’da yaşanan istifalar bir sonucun değil, uzun süredir görmezden gelinen bir gerçeğin feryadıdır.

Koltuk sevdasıyla halkın gönlünü hiçe sayanlar,

“Benim adamım” zihniyetiyle samimi emekçileri harcayanlar,

Bugün sadece bir istifayla değil, toplumun güveniyle vedalaşıyor.

Yaklaşık yarım asır sonra Elbistan’ı CHP’ye kaptırmak, birilerinin uyanması için yeterli olmadı demek ki.

Şimdi canla başla çalışan parti yöneticileri ve meclis üyeleri, kırgın, küskün ve sessizce ayrılıyor.

Çünkü artık ne arıyorlar ne de bekliyorlar.

Sayın Mevlüt Kurt; İstifalar geldikten sonra değil, gelmeden önce müdahale etmek gerekirdi.

Bugün teşkilatınızda yaşanan bu dağınıklık size yazılmış açık bir mektuptur:

“Halktan koparsanız, partiden de koparsınız.”

Ve bu daha başlangıç… Küskün olan sayısız dava adamının kaçını ikna edebileceksiniz merakla bekliyorum!

*

Ha, eleştirdim diye beni mahkemeye verecekse, sayın hâkimlere, savcılara ve mübaşir dostlarıma selamımı iletmeyi unutmasın!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol