Gün geçmiyor ki Elbistan siyaseti ve sağlık sektörünün ana binası Devlet Hastanesinde skandallar eksik olmasın. Yağmur gibi yağıyor maşallah. Sevabı ile günahı ile milletvekili Mevlüt Kurt fırtınası esiyor!
Ne halkında huzur var, ne siyasetinde ne de Devlet Hastanesinde. Çalışanlar da mutsuz, mutsuz olduğu kadar umutsuzlar da. Herkes ‘acaba yarın Elbistan’da neler yaşanacak, acaba siyasette hangi kopmalar yaşanacak, acaba Devlet Hastanesinde hangi skandalları duyacağız!’ endişesi, korkusu ve kaygısı hakim iken, merkezden müdahale etmesi gereken, masaya yumruğunu vurup ‘neler oluyor orada!’ diyen de çıkmadığı için, Mevlüt Kurt’un borusu her yerde ötüyor.
Ancak bir bakan geldiği zaman (dün sayın Kurum’un Maraş ziyaretinde olduğu gibi) şehre lütfen teşrif eden Kurt’un, şehirle zaten bir alakası yok.
*
Uzun zamandır Halkbank, Vakıfbank ve Ziraat Bankası gibi devlet bankalarının avukatlığını sürdüren kurt siyasetçi, muhtemelen tepkiler üzerine bu avukatlık işlerini askıya almış olmalı ki, ofisinde çalıştırdığı meslektaşı da istemeyince şimdi bu operasyonu sürdürecek avukat arıyor kendine.
Harıl harıl. Hangi partiden olursa olsun, yeter ki adına birileri bu operasyonu sürdürsün!
Elbistan’da söylenen, konuşulan, iddia edilen bu. Kokusu ta merkeze kadar gelmesine rağmen, ne merkezdeki siyasiler, ne sağlık kurumunun başındakiler müdahale edemiyor olmalı ki, skandalların önü arkası kesilmiyor.
*
Yaklaşık 2 ay önce Başhekim görevinden alındı ya da gitmesine izin verildi, her neyse, o gündür bu gündür Devlet Hastanesinde başhekim yok. Patron yok. Patronun olmadığı yerde etkili ve yetkili olduğu düşünülen kimseler sırayla, nöbetleşe 2’şer, 3’er gün başhekimlik görevlerini ifa ediyorlar.
Bazıları da bu teklife, bu göreve sıcak bakmadıkları için kabul etmiyor. Çünkü Elbistan siyaseti bulgur gibi kaynıyor, giden gidene, partiyi terk eden edene iken, Devlet Hastanesine bir başhekim bulamayan siyasi irade, skandalların da fitilini ateşliyor bir anlamda.
*
Şu son bir ay içinde taciz skandalı yaşanıyor. 20 yaşlarında çalışan bir bayana yapılan çirkin hareket. Hasta Haklarına dilekçe ile şikâyet ediliyor, o dönemin sorumlusu olayı örtbas ediyor. Örtbas edenin de başhemşire Mercan olduğu söyleniyor. Bayana baskı yapılıyor ve işten çıkartılıyor.
Yazık günah değil mi, bir insanın, özellikle bir bayanın iffeti ve geleceği ile oynamak bu kadar mı ucuz?
*
Ve bir skandal daha, güvenlik amiri bıçaklanıyor, bir hısımı tarafından. Çalışanlar arasında yer değişiminin sebep olduğu söylense de, net değil bahane. Güvenlikçi de olsa insanların can güvenliği yok hükmünde bu Devlet Hastanesinde.
*
Burada AK Parti İl Başkanına, Elbistan İlçe Başkanına, Sağlık Müdürüne ve nihayetinde bölgenin milletvekili Mevlüt Kurt’a görev düşüyor.
Huzuru, asayişi temin edin, il olmaya namzet bir ilçenin kaderi, geleceği ile oynamayın, müdahale edin, yanlış yapanların (siyasetçi yakını da olsa) arkasında durmayın ve cesaretiniz de varsa gerekiyorsa cezalandırın!
Hiçbirine gücünüz yetmiyorsa, bir başhekim dahi atayamıyorsanız, ‘ne yapalım!’ çaresizliği içinde bocalayıp-debelenip duruyorsanız bırakın gidin! İstifanızı verin! Vebal taşımaktan daha onurludur!





