Kendi adıma konuşuyorum, vallahi billahi tanımıyorum. Sadece devrik Başkan Mehmet Gürbüz ile akraba olduğunu biliyoruz, o kadar.

Tanımasak da, gitmesek de nezaketen aradık, başarılar diledik, tebrik ettik.

Avukatmış. Erkan Gürbüz.

Sayfasına girdim, tanıdıklara sordum, milletvekilimiz sayın Ali Öztunç ve benim ‘deli fişek’ adını taktığım, cesaret ödülüne layık bulduğum avukat Hüseyin Gül’den öğrendiğim kadarıyla, Elbistan’da çok sevilen, sayılan birisi.

Sevilmek Allah vergisi. Mesleğiniz, kariyeriniz, servetiniz ne olursa osun, seviliyorsanız, takdir ediliyorsanız en büyük servet o işte.

Pırlanta kadar, 24 ayar altın kadar değerli bir şahsiyet olduğu fikrinde birleşmeyen çıkmadı.

*

Hatırlayın, unutmadıysanız tabi, önce Abdullah Yener aday gösterildi. Ancak tepkiler üzerine geri çekildi, (O tepkileri, o parmak sallamaları kimlerin beslediği, kimlerin sahneye koyduğu belli de, yerim dar. Bu meseleye bir daha dönerim. Tepkilere rağmen aday gösterilseydi seçilir miydi, bilemem. Fakat o hakaret ve çirkin saldırının, tepkinin özünü, sebebini ve muhataplarını biliyorum) sonra, bir dönem AK Parti ilçe başkanlığı yapan Ecz. Murat Mercan Elbistan Belediye Başkan adayı gösterildi. Tabi bu tercihte milletvekili Mevlüt Kurt’un ve 4-5 dönem milletvekilliği yapan Avni Doğan’ın da katkısı oldu.

Düzgün isim miydi, eyvallah! Beyefendi, kalender. Şahsiyetinde sorun yok. Peki, sevilmek için, gönüller kadar ilçeyi yeniden abad ve inşa etmek için yeterli miydi, cevabını vatandaş sandıkta verdi.

‘Hayır!’ dedi.

*

Dostlarımla konuştuğumda, ‘Elbistan bizim en büyük ilçemiz. İl olacak kapasite ve potansiyelde. Üstelik ikinci büyük deprem Elbistan’da yaşandı ve ilçe ciddi zarar gördü. Çiçeği burnunda, üstelik de avukat olan birisi ilçedeki ciddi sorunların üstesinden gelebilir mi?’ diye sormuştum.

Herkes dört dörtlük adam diye tarif etti.

Aslında bir insanı görmeden, yol yürümeden, oturup bir yerde bir bardak çay, bir fincan kahve içmeden, arkadaşlık-dostluk kurmadan tanımak, hakkında yorum yapmak zordu da, ben Elbistan’lı dostlarımın, tanıdıklarımın sözlerine kefil olduğum için, tanımış kadar, görmüş kadar, oturup bir çay içmiş kadar tanımış oldum sevgili Erkan Gürbüz’ü.

O kadar çok methettiler ki, ne mesleki, ne siyasi sabıkası olmamış. Yüreğinde insan biriktirmiş.

Başkasının satılan traktör parasının üstüne yatmamış, davasını aldığı müvekkillerinin hakkını sonuna kadar savunmuş, aldığı paraların hakkını vermiş, kimseyi incitmemiş, kırmamış, dökmemiş, gülen yüzünü, samimi ve ciddi duruşu kimseden esirgememiş.

İnsan yanını cömertçe kullanmış ilçede, çevrede.

*

İşte bu mesleki kariyeri kadar, düzgün karakteri olan adamı Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkanı olarak aday göstermiş ve kazanmış.

Bize de, ‘Helal olsun, başarılar dileriz!’ demek düşmüş.

*

NOT: ’Kes oğlum şuradan bir okkalı fatura, KDV’li olsun!’ başlıklı yazım üzerine çok sayıda Elbistanlı okurum, dostum aradı, vatsap’tan yorum yazdı. Şimdi içinde isimlerin de yer aldığı o yorumları buraya döksem, cıngar çıkar.

İddia o ki, seçimde adaya çalışmadığı, yerinden kıpırdamadığı, sadece kendine ve ekibine çalıştığı ileri sürülen, görevden alındığı halde ‘istifa ediyorum!’ deyip gidişine kılıf uyduran Fazilet Hanım dahil. 

Vatandaş, seçmen her şeyin iyisini biliyor, mükemmelini düşünüyor. Sandık da bunun cevabı idi zaten!

*

2. NOT: AK Parti seneler sonra Elbistan’ı niye, neden, niçin kaybetti? Bu hezimetin baş aktörleri, figüranları kimler? Perşembe günü…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol