Başkanların yüreği ‘güp güp’ atarken! Tabi sözünü ettiklerim belediye başkanları. Ve de büyükşehir belediyesi başta olmak üzere, ilçe belediye başkanlıklarına talip olan arkadaşlar, şu sıralar pusudalar, tetikteler, istişare ve kulis çalışmaları ile büyüklerinden, abilerinden icazet peşine düşmüşken, ‘yarışta ben de vardım!’ diyenler bir bir basın toplantısı düzenlemeye başladı.

Mevcutlar, yeniden seçilebilmeyi umuyor, bekliyor. Bir dönem hadi neyse de, birkaç dönemdir başkanlık yapanlara ne oluyor?

Kimse çekip gitmeyi bilmiyor, düşünmüyor. Sorsan ilçesini ihya ve inşa etmede üzerine yok. Neredeyse Hayrettin Güngör’e nazire yaparcasına belediyenin kitabını yazdığını iddia edecekler.

O kadar da ucuz değil. Bu şehirde belediyeciliğin kitabını kimin yazdığını bilmeyen kalmadı. Bırakın bir ikisini, çoğu önsüzünü bile yazmaktan aciz. Ama kalkıyor, bir daha, bir dönem daha diye ısrar ve inat ediyor.

Bu kadar hırs niye, anlamak mümkün değil.

*

Şu sıralar Ankara ve İstanbul Çarşıbaşı yoluna döndü. Giden gidene, icazet peşinde koşanlar, siyasetin ağır abisi olduğunu düşündüklerinden genel merkeze bir telefon, bir talimata ya da etmeleri konusunda rica-minnet yoğun iken, tabi giderken arabaların arkasına Allah ne verdiyse dolduruyorlar.

Eh, eli boş gidecek değiller yani.

Neticede bir kere daha, bir dönem daha istiyorsun. Beleş öpücük mü kaldı bu zamanda. Torun bile para vermeden yanak uzatmıyor!

*

Depremle birlikte büyükşehir ve ilçeler hâlâ enkaz yığını. Özellikle Dulkadiroğlu ilçesine belediye başkanı olana Allah yardım etsin.

Ateşten gömlek giyecek.

Bir kere, ki kamuoyu da aynı görüşte, belediye başkanı, başkanları biraz esnek olacak, çokça esnaf olacak, bürokrat kafasından çok insanların gönlüne, kalbine dokunan, bunun yanında vatandaşın yaşamını kolaylaştırma adına plan ve projeleri olanlar daha çok revaçta.

*

Şu sıralar kimi arasanız, Ankara’da. Abilerinden, ablalarından, çok ama çok büyüklerinden icazet alma peşindeler. Bütçe görüşmeleri sebebiyle meclis ziyaretçilere kapalı olsa da, valla kimse kapalı mapalı dinlemiyor.

‘Bir görüşsek, çok önemli’ tarzındaki mesajlarından, telefonlarından milletvekilleri, belirleyici isimler, ağır toplar da bıkmış, usanmışlardır eminim.

Ama ne yapsınlar, siyaset bu. Gidemeyenler, görüşemeyenler hediyeleriyle birlikte dosyalarını bırakıyor, selam ve saygılarını eklemeden yapamıyorlar.

Hele şu sıralar ancak danışmanlarına ulaşabilirler. Ağır abilerin işi var, bütçe görüşmeleri var.

Hanginize baksınlar kardeşim!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol