Ebrar Sitesi davası ve kim suçlu, kim masum!

22 Ocak 2024, 12:45

291 kez okundu.

6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen 7.7 ve 7.6’lık ‘Asrın Felaketi’nde yaklaşık bin 400 kişinin can vermesiyle ismini tüm dünyanın duyduğu ve 22 bloğundan 18’inin yıkıldığı Ebrar Sitesi’nin müteahhidi din kültürü öğretmeni 81 yaşındaki Seher Hoca’nın oğlu Tevfik Tepebaşı; “Ben öğretmenim, inşaattan anlamam. Ne ile suçlandığımı anlamış değilim. İnşaatları yaparken siteyi yaptıran kooperatiflerin yönetim kurullarında olup imza yetkisi bulunan herkesle beraber hareket ettik.

Bu arada zamanın belediye denetim yetkilileri ise site inşaatlarını 15 kez gelip denetledi ve ‘olur’ verdi. Yani ben tek başıma bir şey yapmadım, kararların hepsi yönetim kurullarınca alındı. Ben herkesi ev sahibi yaptım, herkesin gözünde o zamanlar itibar sahibiydim ancak şimdi tek hedef gösterilen ben oldum. Beraatimi talep ediyorum.” diyerek kendini savunmuş ve inşaatları denetleyen belediye ekiplerinin verdiği onaya sığınarak topu onlara atmış.

Maşallah herkes müteahhit kesildi başımıza. Çok görmüyorum, gazeteciliğin g’sinden anlamayan, siyasetin s’sinden anlamayan, belediyeciliğin b’sinden çakmayanların cennetinde, siz müteahhit sıfatı ile insanlara cennet vaad ettiyseniz, bu cennette kendinize de tapu ayarladıysanız, siz de suçlusunuz!

İnşaatlarınıza onay veren, imza atan dönemin imar müdürleri şimdi uzaklarda, (İstanbul’da) çok iyi yerlerde iken, ‘Ben öğretmenim, inşaattan, konuttan anlamam’ maskesine sığınıp siteyi yaptıran kooperatiflerin yönetim kurullarına, imza atanlara, herkesle beraber hareket ettiğiniz iddiası insanları suçlayıp kenara çekilemezsiniz.

Ortada bir cinayet var, katliam var, hepiniz, herkes suçlu.

Zaten müteahhitlik mesleği ayağa düştü. İşinin ehli olanları, inşaat mühendisi olup da demirden, çimentodan, kumdan ve inşaat sektöründen anlayanları tenzih ediyorum.

Canı sıkılan müteahhit oldu, dini duyguları da istismar ederek, yaptıkları ‘Cennetten köşe’lerin içine bir de cami inşa ederek inançlarını güçlendiren ve bu inancı da dibine kadar istismar edenler tabi ki sorgulanmalı.

Yine soruyorum, madem inşaat anlamıyordun, madem mesleğin değildi, ne diye 1.600 kişinin canına kıydın, onlara toplu mezar inşa ettin!

Sormazlar mı adama?

Zemin etüdü yok!

Statik proje yok!

Yapı alanı olmaya müsait de değilken, bu binaları denetlediğini zanneden yapı denetim firmaları neden araştırılıp soruşturulmaz!

Ortada bir günah varsa, sadece müteahhidi günah keçisi ilan etmek ne kadar etik!

Hepsine peki de, biz vatandaşlar konut alırken, müteahhidi araştırmadan nasıl balıklama atladık. Sırf adına mı inandık! Kaç odalı olduğuna, kaç tuvaleti bulunduğuna, çocuk odasının olup olmadığına, mutfağının geniş olup olmadığına mı aldandık sadece!

Yapı kullanma izninin olup olmadığına da mı bakmadık?

Hadi herkes suçlu da, biz çok mu masumduk bu meselede!