Daha bu ülkede, buzdolabı yokken, bilgisayar ve televizyon yokken, çamaşır-bulaşık makinası yokken, doğalgaz ile dahi tanışmamışken, bu şehirde, bu ülkede ve dünya’da MADO vardı.
Seneler önce, buzhane yokken, karsambaçtan doğan dondurma küleklerde yapılır, mahalle mahalle (seyyar) gezilerek satılırken, zamanın teknolojisi ile insanların damak zevkine hitap ederdi. Karlar Ahırdağı’nda saklanır, üzeri samanlarla örtülür ki erimesin, istiflenir, ihtiyaç duyulduğunda parça parça katırlar-eşeklerle şehre getirilir, dondurma küleklerinde, elle çekilerek-döndürülerek kıvamı bulması sağlanır, kaşıklarla dövülerek ortaya harika bir lezzet çıkardı.
*
‘Buz gibi, dondurmam gaymak’ diye satılırdı. Geçmişte böyle lüks dükkanalar da yoktu. Zaten şehir Kıbrıs Meydanına kadardı. 1974 Kıbrıs Barış Harekatından sonra Kıbrıs Haritasını andıran bir havuzu yapıldı, adına da Kıbrıs Meydanı denildi.
60 yıl önce hükümet konağı yazının yüzü diye tabir edilen marul-patlıcan tarlası ortasına yapılınca, şehir yapılaşmayı bu verimli-sulak araziler üzerinde sürdürdü.
Zaman çok değişti, bir döneme damgasını vuran Belli Oteli, siyasetin kalbinin attığı yer olarak bilinirdi, otel altında kendilerine ait yerde senelerdir hizmet sektörünün değişmeyen markası, simgesi oldular. Yerli ve yabancı turistlerin de ilk uğrak yeriydi.
Zamanla yapılaşamaya ve değişime teknoloji de ayak uydurunca, dondurma üretimi teknolojiye yenik düştü.
Şimdi el değmeden, fabrikalarda üretiliyor. Hijyen ortamda, sağlıklı hammaddelerle. Süt, salep ile…
*
İlk kurulduklarında, markalaşmaya gidilmek istendiğinde, pakette üretilen dondurmaların adı MARDO idi. Söylem rahatlığı ve akıllarda kalıcı olması düşüncesiyle isimi kısaltıldı, MADO’ya dönüştü.
Bu dönüşüm, yenilenen ve gelişen teknoloji ile MADO dünya dondurma devine dönüştü. Dönüşmesiyle birlikte, ülkede dondurmanın başkenti haline geldi ve yine dondurmanın Avrupa’daki merkezi İtalya’ya kafa tutmaya, rakip olmaya başladı.
*
Dedeleri merhum Mehmet Kanbur, arkasından babaları merhum Yaşar Kanbur, (Allah rahmet eylesin) MADO’yu dünya markası haline getirdiler. Yıllar önce, ilkel şartlarda, teknolojinin ve bağlı unsurların daha keşfedilmemiş olmasına rağmen, buz gibi gaymak dondurma, insanların vazgeçilmesi oldu.
Ülkede ve dünyada satış rekorları kırma ötesinde, lezzeti, kalitesi ile büyük markaları solladı, geride bıraktı. İtalya bile bize rakip olmaktan çıkmıştı.
*
Şimdi… Gelinen noktada 3. desem de olur, 4. kuşak desem de olur, Mehmet Kanbur’un torunları, Yaşar Kanbur’un kıymetli evlatları (Mehmet Sait Kanbur, Atilla ve Erdal Kanbur) MADO’yu büyüttüler, dünya markası haline getirdikleri yetmiyormuş gibi, dünyada neredeyse 40’a yakın ülkede şubeler açtılar, bayrağımızı dalgalandırdılar, aldıkları ödüllerle şehrimizin barış ve turizm elçisi oldular.
Deprem öncesi merkezde çok yerde şubeler vardı. İmalathaneler de… Fakat 6 Şubat depreminde herkesin olduğu gibi bu ailenin de kayıpları oldu, maddi-manevi. İşyerleri enkaza dönüştü, hatıraları-hayalleri enkazla birlikte çok ama çok uzaklara döküldü.
Fakat marka-firma MADO çok şükür ayakta kaldı.
*
Şimdi Havaalanı kavşağındaki MADOEVİ ile Trabzon Bulvarı üzerindeki (Bahçelievler camii bitişiği) Yaşar Pastanesi, dondurma sevenlerin, buz gibi tatlı soğuk dondurma ile varlığını sürdürürken, coğrafi işareti Ticaret ve Sanayi Odası’na ait olan Maraş Dondurması, Türkiye gastronomisi adına tarihi bir başarıya imza attı.
Dünyanın en popüler gastronomi platformlarından biri olan TasteAtlas, geleneksel Maraş dondurması’nı “Dünyanın en iyi soğuk tatlısı” olarak ilan etti. Yüzlerce yerel ve geleneksel lezzetin değerlendirildiği küresel listede zirveye oturan Maraş dondurması kendine özgü kıvamı, dayanıklılığı, kesilme şekli ve eşsiz sunumuyla dikkat çekti.
Yüzyıllardır geleneksel yöntemlerle üretilen Maraş Dondurması, sadece bir tatlı olarak değil, aynı zamanda Türkiye’nin kültürel zenginliğinin ve üretim gücünün bir simgesi olarak da öne çıkıyor. Coğrafi işaretli bu eşsiz lezzet, artık küresel ölçekte kabul görmüş bir gastronomi markasına dönüşmüş durumda.
Bunda diğer markaların olduğu kadar, başta MADO’nun büyük payı vardı. Bu gurur Maraş’ındı.





