Siyasi partilerin kuruluş amaçları, iktidar olmak ve ülkeye hizmet etmektir. Tüzüklerinde ilkin bu yazar. Ancak günümüzde iktidar olmak temel şart da, hizmeti yazarken biraz düşüneceksin. Kim samimi, kim değil, bilemiyorsun ilkin.

Kar kalkınca ya da buzlar çözülünce anlıyorsun gerçeği, asıl meseleyi.

Ancak foyası sonradan çıkıyor ortaya. Bazıları deveyi hamudu ile götürürken, bazıları da içeriden kaleyi fethediyor, malı götürme heva ve hevesi ile partide olmanın başına sözüm ona ‘hizmet’i koyuyor. Daha şimdiden, seçime iki ay gibi bir zaman kala, söylenenler, yazılanlar kafaları karıştırıyor, ‘yok canım, daha neler!’ dedirtiyor, siz de okuyunca duyunca küçük dilinizi yutuyorsunuz!

Memleketi, partiyi düşünen yok! Varsa şahsi çıkarlar, varsa rant! Yoksa siyasetin canı cehenneme!

Sorsan senden benden çok ‘dava adamı.’ Söylesen senin Müslümanlığını tartışmaya açar, kul hakkını senden benden iyi bilir!!!!

Yersen!

*

Bazı müteahhitlerin daha şimdiden ağzının suyu akmaya başlamış. Ankara’daki abilerine lüks arabalar almalar, şirket kurmalar, ‘bizim bu taraflarda buna cillok şirketi’ deniliyor, enkazı, yıkıldı-yıkılacak binaları kazanca çevirme düşüncesi, milletin iştahını kabartıyor.

Zaten ortada bir pasta varsa, yalnız yemezler, yedirmezler adama! Bölüşeceksin. Hele bir de pasta büyükse, lezzetliyse, ‘bize de ayırın lan bir parça!’ diyesi geliyor insanın da, sana bana düşürmezler!

Neyse, kar kalkarsa itin boku ayaza çıkarmış. Bekleyelim bakalım, şunun şurasında iki aydan birkaç gün fazla zaman kaldı.

*

İktidardan başlayalım, yer kalırsa muhalefet partilerin Dulkadiroğlu belediye başkan adaylarını isim isim dökelim ortaya.

Dün de söyledik, yereldeki siyasi kriter anlamında ne diyordu Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan, ‘Halkta karşılığı olmayana bay bay!’

Bakıyorsun, bırakın partisini, bırakın seçmen tabanını, aile içinde bile karşılığı olmayan adamlar partileri işgal etmişler. Kendisi ile barışık değil, mahallelilerle barışık değil, akrabaları ile hoş geçinen tip değil, partide zaten ne temeli var ne karşılığı, ama bakmışsın adam teşkilatta görev almış.

*

Çokça konuşulmaya, dillendirilmeye başlandı, Necati Oktay ile devam edileceği… Olur mu, olur, kalır mı, kalır! Yoğun bir baskı varmış, kalmalıymış. Biz bilemeyiz tabi. Merkez bilir.

Abdullah Kalın kendi halinde, siyasi etik çerçevesinde ve sessizce seçim çalışmalarını sürdürüyor, kulislerini yapıyor, herkes gibi Ankara’da kendisine destek arıyor, yerelde ise ilçeyi karış karış gezerek yapacaklarını, plan ve projelerini anlatıyor. Dürüstlük abidesidir sevgili Abdullah Kalın.

Deprem sürecinde hem meslektaşlarını mağdur etmedi, hem de yardım konusunda elini taşın altına koydu, partili-partisiz herkesin yanında oldu, paradan çok insan biriktirdi yüreğinde. Şaibesiz, tertemiz.

Aday gösterilirse isabetli bir karar, doğru bir tercih olacaktır.

*

Tanımadığım, tanışamadığım birkaç isim var. Mustafa Taş bunlardan biri. Cahit Küçükönder, Abdurahman Sarı, Mehmet Kocaoğlu’na dair fazla bilgi sahibi olmadığım için kalkıp iki kelam etmek, yorumda bulunmak şık düşmez. Allah işlerini rast getirsin der, çekilirim kenara.

Karacasu eski belediye başkanı Süleyman Topçuoğlu’nu uzun senelerdir tanırım. Belediyecilik tecrübesi var.

Bir de bayan kardeşimiz aday adayı olmuştu, Mis Kelebek Kılıçaslan. Azimli, kararlı bir kardeşimiz tanıdığım kadarıyla. Ama şahsım şehrinde bir metropol ilçeyi bir bayana yedirmezler, teslim etmezler!

Keşke aday gösterilse, bir kadın eli değerdi ilçeye, elinin hamuru ile erkeklerin başaramadığını başarabilirdi.

*

İnşaat mühendisleri odası eski başkanı Hanifi Toptaş’ın adı geçmiyor değil. Büyükşehir belediyesine aday olup da, Dulkadiroğlu ilçesi için düşünüldüğü söylenen Ahmet Bülbül fena fikir, fena tercih değil deseler de, hıh!

Peki olmadı belediyeciliğin kitabını yazan, tecrübeli isim Osman Okumuş’u düşünürler mi? Olabilir mi, niye olmasın! Joker gibi oyuncu, hangi bölgeye koysan yok demez, başarılı olur. Okumuş adamın hali başka oluyor derim her zaman, kabul eder mi, eder, hem de bal gibi. Emeklilik Osman Başkan’a yaramaz! Ters gelir!

Ee, kim kaldı geriye! Yok, kalmadı.

*

Milletvekili Debgici’nin bastırması ve ısrarı ne kadar etkili olur bilemem de, depremde harabeye dönen Dulkadiroğlu’nu ayağa kaldıracağını iddia ederek yola çıkan ve aday gösterilen her kim olacaksa, Allah yardımcısı olsun!

Ateşten gömlek giyecek! Giyeni yakar mı, yakar! Hem de Marmara çırası gibi.

Neyse, bugün-yarın aday belli olur. Yüreklerin güp güp attığı, sızısının dinmek bilmediği gün geldi çattı zaten!

Kokusu çıkar bir-iki güne kadar!  

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol