Adı kördüğüme çıksa da, yarın o düğüm mutlaka çözülecek. Çözülürken ip kırılır mı, çözeyim derken yeniden kördüğüme dönüşür mü, bunu bugün, şimdilik tahmin etmek güç. Düğümün çözülmesi, biraz da ipliğin kalitesine, o ipliği kördüğüm haline getirenin ve düğümü çözmek isteyenin niyetine, gücüne bağlı.

Ne demek istedim. Şunu…

Yarın Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanımız belli olacak. İsim üzerinde duracak değilim. Her kim olursa olsun, mutlaka iyi niyetle talepte bulunmuşlar, layık görülmüşlerdir.

Bu Hayrettin Bey de olur, Fırat Bey de olur.

Sürpriz olur mu, bilemem! Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiri.

*

Ben işin büyükşehir tarafından çok Onikişubat ve Dulkadiroğlu Belediye başkanlarını önemsiyorum, merak ediyorum.

Büyükşehir bir şekilde kendini yönetir, şehri ayağa kaldırır.

İş, keramet, maharet Onikişubat Belediye Başkanında. Ve depremde en büyük hasarı yaşayan Dulkadiroğlu’nda.

Onikişubat için favori isimlerden biri olan Kazım Canlı var, Alper Akbaş var, Ramazan Yavuz var, Ali Ünsal var, Ahmet Kılçık var.

Dulkadiroğlu’na aday gösterilecek isme Allah yardım eylesin! Eylesin de bir Abdullah Kalın, bir Mehmet Akpınar, bu bölgenin evladı, jeoloji, inşaat ve makina mühendisi Murat Kozalak gerçeğini kinse görmezden gelmesin!

Gerçek anlamda belediyeciliğin kitabını yazan Osman Okumuş mutlaka değerlendirilmeli, tecrübesinden, yeteneğinden istifade edilmeli. 

*

Yeniden büyükşehire dönecek olursak…

Diyelim ki, sayın Cumhurbaşkanı ‘Bana damdan düşeni getirin!’ dedi. Hayrettin Bey’e hayırlı olsun!

Diyelim ki sayın Recep Tayip Erdoğan, dünya lideri, Allah ömrünü uzun etsin, siyaseten şehrin hafızası, beyefendi ismi, şehrimin ‘Ertuğrul’u, ‘Büyükşehir Belediye Başkanımız Fırat Görgel’ dedi.

Başımızın tacı.

İyi bir kadro kurar, il yönetimini büyükşehire taşımadan, güçlü bir ekip ile ki en çok da genel sekreter önemli, getirmeli Ahmet Bülbül’ü, ‘Aha sana belediyenin anahtarı, beni temsil et, gerekeni yap!’ demeli.

Genel sekreter de, ‘Başkanım sen siyasetini yap, sosyal belediyeciliğin gerekliliklerini yerine getir, insanların gönlüne dokun, gez, dolaş, zaten yüreğinde insan biriktirdin, bu sayıyı daha da artır, sen büyükşehiri merak etme, o iş bende!’ demeli, dört elle sarılmalı, Fırat Görgel’in yükünü almalı, onun en büyük yardımcısı, destekçisi olmalı.

*

Lafı uzatmanın manası, gereği yok. Vakit de kalmadı, yolun sonu göründü. Zaten düğüm de yarın çözülecek. Artık çıkılacak ne viraj kaldı, ne tünel, ne köprü. Düzlükteyiz…

Aday gösterilene, gösterilecek olanlara hayırlı olsun!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol