banner1572

Bizde, Maraş dilindeki diğer adı ‘tuman’ olsa da, asıl meselenin geçtiğimiz hafta sonu çiftçimizi kalbinden ve derinden vuran, sebze ve meyve bahçelerinde ciddi hasar yaşatan, çiçekleri ve dalından yeni çıkmaya hazırlanan küçük meyveleri yakan-yerden yere vuran olumsuz hava şartlarının getirdiği dondan bahsetmek istiyorum.

Bizden, yani şahsım şehrinin milletvekillerinin çıkışından, paylaşımlarından…

‘Fiskeci’nin yine muhalefet tarafı tuttu!’ deseniz bile işin o tarafında değilim. Yanlışa, tersliğe, çirkinliğe, düzeysizliğe, seviyesizliği, kayıtsızlığa, terbiyesizliğe muhalefet olduğumu bilen bilir, bilmeyen de bir avuç mercimek zanneder.

*

Geçen hafta, ülkemizin tarım bölgelerinde son yılların en büyük zirai don felaketi yaşandı.

Allah var, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayip Erdoğan, çiftçinin zararının telafisi, borçlarında iyileştirilme yapılması noktasında destek olurken, son günlerde yaşadığımız yalancı bahar havası, bize ciddi zararlar getirdi peşi sıra.

Bir güneş açtı, havalar ısındı, millet yazlıkları geçirdi üzerine, çiseleyen yağmurların ardından çiçek açmayan ağaç kalmamışken, gelen zirai felaket, çiftçiyi yıktı geçti.

Don geldi, don. Altınıza değil tarlanıza, bağınıza bahçenize, seranıza geldi don.

*

Evet 38 vilayette tarımın canına okudu don. Haberler peş-peşe gelince, üzerinden birkaç gün geçince, felaketin boyutu ortaya çıktı. Don tarım ürünlerini fena vurmuştu.

Bertiz tarafında ceviz yok bu sene. Kabarcık üzümünün merkezi Bertiz bu açıdan bakıldığında ciddi yara aldı.

Andırın’da kirazı unutun. Pek eken kalmadı ama pamuğu, buğdayı da aklınızdan çıkartın!

Elbistan taraflarında şeker pancarı deseniz, o da donun akıbetini uğradı.

Aklınıza hangi sebze, hangi meyve geliyorsa don yüzünden daha dalındayken, daha yeni çiçek açmışken, yandı bitti.

Ee, donuna geçiremiyorsun bir yerde.

*

Mazota, gübreye, ilaca ve tohuma yenik düşen çiftçi şimdi kara kara düşünüyor. Tarlaya ektim soğan, pardon buğday, mısır yandı gitti. Gazete haberlerine bakıyorum, ‘çiftçi başının çaresine baksın!’ tadında yorumlar düşüyor orta yere.

Tarım ile ilgisinin olup olmadığı tartışılan Tarım Bakanının çiftçinin derdiyle  dertlenmeye vakti yok herhalde ki, eski Türkiye anılarını anlatıp duruyor.

*

Hatırladım bakın. Aklıma geldi işte. Bizim bir de Kahramanmaraşlı Tarım ve Orman Bakan yardımcımız var.

Çiftçinin ciddi zararları söz konusu iken, acaba bir gün bölgedeki hemşehrilerin ziyaret etti mi, sorunlarını dinledi mi, bölgede incelemede bulundu mu? Yoksa geldi de bizim mi haberimiz olmadı.

Yoksa geldi de ateş almaya gelmiş gibi mi yaptı?

Ah don, ah! Yaktın, vurdun bizi…

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1413

banner1560

banner1574

banner1575