Dün Genel Başkanları sayın Ali Babacan’ın da katıldığı Deva Partisi 1. Olağan Genel Kurulu yapıldı, kurucu İl Başkanı Uzm. Dr. İrfan Karatutlu güven tazeledi.

Hayırlı olsun! Tebrik ediyoruz, kutluyoruz!

16 aylık bir Parti Deva Partisi. Daha rüştünü ispat etmiş değil. Kahramanmaraş’ta ise ilçe teşkilatlanmasını tamamlayamayan (Pazarcık – Göksun – Andırın) Deva Partisi il yönetimi, her ne hikmetse, apar topar 1. olağan kongreyi yapma eylemini gerçekleştirdi.

Yani teşkilattaki arkadaşların ifadesiyle 5 ilçeyle il kongresine gitti. Teşkilatlanma tamamlanamamış, çarşı pazar gezilmemiş, basın ile dirsek temasına geçilmemiş, partiyi memlekette tanıyan yok, (ki bunu esnaf  Babacan’ın yüzüne karşı söyledi) halkta karşılığı yok İl Başkanı sayesinde. Parti erim erim eriyor, buna rağmen parti içindeki arkadaşlarını kendisine rakip görüyor, açıklarını arıyor, ses kayıtlarını alıyor. (iddia)  

Doğru ise çok çirkin bir siyaset anlayışı, tutumu… Nereden baksan, elle tutulur yanı yok.

*

Partinin içi fokur fokur kaynıyor. Herkes birbirine kuşku ile bakıyor.

Hem Onikişubat’ın, hem de Dulkadiroğlu ilçe teşkilatlarının ayrı binaları yok.

Afşin ve Elbistan’da kongre yapılmamış, yapılamamış. Söylesen, yazsan tavır alıyorlar da, çok da umurumda değil.

Parti yok oluyor, vatandaş uzaklaşıyor. Birleştirici, uzlaştırıcı olması gereken, abi olması gereken il başkanı Karatutlu, parti içindeki hizbi, çatışmayı büyütüyor, herhalde kendisini ilk genel seçimlerde milletvekili olacağını düşündüğü için olsa gerek, parti içindeki deve dişi gibi adamları pasifize ediyor.

Sanki bir imha, bir yıkım ekibi lideri gibi.

*

16 aylık bir parti. Daha çiçeği burnunda. Rüştünü ispat edememiş, herhangi bir seçime gidememiş, bedel bile ödememiş partinin bir çırpıda, hop diyerek milletvekili olacağını sanıyorsa, yanılıyor.

Ergen oğlana kız bile verilmezken, il başkanı Karatutlu, bedel bile ödemeden, sanki çok kolaymış gibi, parti içinde kendisine rakip gördüklerinin (iddia edildiği üzere) ses kayıtlarını alıyor, açıklarını arıyor (iddia edildiği üzere) etik olmayan bir siyaset sergiliyor.

Bir de ‘şutlama’ iddiası var ki, o daha vahim!

Hadi örnek veriyorum, partideki eli ayağı düzgün, en etkin isim İmdat Tufan’ı kendisine en yakın rakip gördüğü için dışlıyor, hatta belirlenen il yönetimine bile almıyor.

*

Oteldeki salon tıka basa dolu değildi. İttifak partilerinin bazı il başkanları gelmemişti. Gelen yardımcıları ve yönetimdekiler de, öğle ezanını fırsat bilerek salondan ayrılınca, Babacan’ın moralinin bozulduğunu hissetmemek, görmemek için kör olmak lazımdı.

Zaten gidenleri görünce, salonun boşaldığını fark edince, ses tonu, heyecanı ilk dakikalarınkinden uzaktı.

Lakin korkunun ecele faydası var mıydı, elbette yoktu!

*

Kongre öncesi, Babacan’a İmdat Tufan’ın liste çıkartacağı lafı iletildi. Salondaki Deva Partililerde fısıltı, dedikodu eksik olmuyor. Söylenen şu; “İmdat Tufan liste çıkartacakmış!” Hâlbuki yok öyle bir şey. Ama fısıltı siyaseti salonu dolduruyor… Yani aday olacaktı, rakip çıkacaktı Karatutlu’ya. Bunu fark eden Karatutlu, eski yönetimden yaklaşık 10 kadar arkadaşını sildi, üzeri çizilenler, silinenler arasında İmdat Tufan da vardı.

Tanıdıklardan bir Turgut Sezal yerini korudu.

Bir Yakup İncegül yerini korudu.

Bir Volkan Dalyan yerini korurken, teşkilatlanmalarını tamamlayamadan olağan genel kurula giden Karatutlu’yu zorlu bir süreç bekliyor.

*

Ha, unuttuğumu sanmayın, Salı günkü genel kurulda, fısıltılar salonu baştan aşağı doldururken, akşam Kervanhan’daki yemek sırasında dahi, bazılarının istifa dilekçesi cebindeydi. (isimlerini saydırmayın bana!)

Hayırlısı derken, yazıyı Ali Babacan’ın bir sözü ile bitirelim:

Doğru hesap şaşmaz!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol