Evet, bugün bu anlamlı güne dair düşüncelerimi, içimden geçenleri yazmak istedim. Orman Bölge Müdürlüğünde çalışan ağabeylerimin, ablalarımın hatırasına… Ne de olsa ekmeğini yedik. Onların bu mutlu gününde bizim de çorbada tuzumuz olsun istedim.

Çam sakızı, çoban armağanı…

*

21 Mart 1971 tarihinde, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından kabul edilen kararla 21 Mart, “Dünya Ormancılık Günü” ve 21-26 Mart tarihleri arası da “Orman Haftası” olarak kutlanmaya başlanmıştır. Ülkemiz de bu kutlamalara, 1975 yılında başlanmıştır.

Bu kutlamalarda öncelikli amaç elbette temiz hava ve bol oksijeni sağlamaktır; bunun yanında küresel ısınmanın önüne geçme, toprak kaymalarını, erozyonu, küresel çölleşmeyi, su kaynaklarının azalmasını önleme ve iklim değişikliklerinin çevremiz üzerindeki olumsuz etkilerini asgariye indirmenin en önemli yolunun fidan dikmekten geçtiğini gelecek nesillere aktarmaktır.

Tüm bunların yanında biz bu bilinci daha yıllar öncesinden inancımıza işlemişiz. Biz "Yarın kıyametin kopacağını bilseniz dahi elinizdeki fidanı dikiniz" diyen bir Peygamberin ümmetiyiz. Bu nedenle ülkemizde ağaç bayramı diğer ülkelere nazaran daha bir coşkulu geçer. Biz ülke olarak gelecek nesillerimize daha yaşanabilir bir dünya bırakmak derdindeyiz.

*

Bir ülkenin karbon dengesini sağlayabilmesi ve insan sağlığı için normal yaşam koşullarını oluşturabilmesi için yüzölçümünün en az %30’unun ormanlarla kaplı olması gerekir. Peki, ülkemizde durum nedir? Şu an %29 civarındayız. Son 20 yıllık süreçte yaklaşık %8 gibi önemli bir artış sağlamışız ve 2023 yılına kadar da hedef en az %30’un üzerini aşmak. İlimizde şu an bu rakam %36 civarında.

Ormanlarımızın sağlık açısından da bir kaç önemli detayına bakalım;

Oksijenin en önemli kaynağı ormanlardır.

 - Oksijenli hava kanın temizlenmesine yardımcı olur ve vücudun fonksiyonlarını daha rahat yerine getirmesini sağlar.

- Dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi bulunan çocukların doğayla temas ettiklerinde semptomlarının azaldığı görülür.

- Penceresinden ağaç gören hastalar, görmeyenlere göre daha çabuk ve daha az komplikasyonla iyileşmektedir.

- Ağaçlarla temas içinde olmak, akli yorgunluğu azaltarak konsantrasyonun artmasını sağlar.

- Havası, suyu, doğal görünümleri ve sakin ortamı yönüyle insanların beden ve ruh sağlığı üzerinde olumlu yönde çok önemli rol oynar.

*

Ve en son; "Yeşili görmeyen gözler, renk zevkinden mahrumdur" Mustafa Kemal ATATÜRK

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol