banner1597

Her canlı, doğar, yaşar, ölür.

Doğanın bir kanunu değil mi?

Neden insanoğlu yaşı ilerleyen de tazecik gençlerde, kendini beğenmekten uzaklaştı? Hadi biraz özeleştiri yapalım, iğneyi başkasına, çuvaldızı kendimize batıralım;

Özellikle de biz hanımlar...

Acaba hissettiğimiz sorumluluk baskısından mı?

Her şeyin en iyisini yapacağım telaşı mı?

Mükemmel olmayınca ne oluyor?

Övgüye layık olmama duygusu yaş ilerleyince alıp başını gidiyor, hayatımızın merkezine oturuyor. Hatta tahtını da kuruyor.

*

Kazanan da plastik cerrahlar ve son günlerde her sokakta açılan güzellik merkezleri oluyor.

Bakımlı olmak çok ayrı.

Defalarca bıçak altına yatmak, doğallıktan uzaklaşmak, hatta ve hatta kendinden de uzaklaşmak.

Sorun bu aslında.

Sadece güzel yanlarımız ile mi varız biz?

Sadece iyi huylarımız ile mi seviliyoruz?

Hiç mi hatalarımız yok?

Eksikliklerimiz, tamamlayamadıklarımız, yanlışlar, çirkinlikler…

*

Anahtar cümle ve stratejik nokta bu; Biz kendimizi kabullenemedikten sonra başkasından neden kabul görmeye çalışıyoruz ki?

Kim mükemmel?

Hiç kimse

Hiç olmayı öğrenemedik, böbürlenmekten.

Egomuz engel oldu, sevgiyle haykırmamıza.

Tam haykıracakken tıkandık.

İnsanların istediği gibi olmaya o kadar çabaladık ki, kendimizi iğne arar gibi arayıp durduk.

Güya Her şeyi keşfettik, kendimiz kaybolduk.

Sonuç itibarıyla bulanlar mutlu, huzurlu, bulamayanlar acı çekiyor, derin bunalımdalar ve işkence çekiyorlar.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol