Desem de, iki ölçün bir biçin ve uzun uzun düşünün. Gerçek mi diye!
‘Yollar seni gide gide usandım’ türküsünü varsın sanatçılar seslendirsin, söylesin de, ben yaza yaza usanmayacağım. Ta ki sonuç alana kadar, ta ki sesimi duyurana kadar, ta ki vicdanların sesi, beklentilerin-bekleyenlerin umudu olana kadar.
Unutmam, unutturmam!
Kaç oldu sayısını unuttum. Merkez ile Nurdağı (Kömürler) arası yol sıcak asfalt yapılacaktı, beklesek de, beklediğimizle kalıyoruz galiba. Zira büyükşehir girişine yakışmıyor. Söz vermişlerdi aylar, seneler önce. En çok da Osman Okumuş Başkanım uğraşmıştı, gücü yetmedi, sesini duyuramadı demek.
Birisi geldi, ‘Nafile çaba, beklenti içindesin, yapılacak, fakat dış güçler mani oluyor!’ demesin mi?
Ulan ne şerefsiz şu dış güçler. Her işimize mani oluyor, tekerimize çomak sokuyorlar!
*
İçimize-yanımıza gelip ve her geçen gün ahtapotun kolları gibi çoğalan, (mantar gibi de diyebilirsiniz) sosyal medya maymunları, klavye kahramanları, omuzuna duydukları ya da ellerindeki cep telefonlarını silah olarak kullanan şarlatanları mesleğin etik kuralları dışına çıktılar. Tehdidi ve şantajı, bir kıçıkırık videoyu pazarlık konusu yaptılar. Yerleri yurtları yok, elaman çalıştırmıyor, kira vermiyorlar. Vergi mükellefi bile değiller, kestikleri faturaların sahte olduğu da söyleniyor doğru ise.
En berbatı da kendilerini, hâkim savcı yerine koymuyorlar mı, insanı çıldırtıyorlar adeta.
Dediler ki, ‘Bu adam kılığındaki mahlûkatları dış güçler sızdırdı içimize. Mesleğin itibarını yerlerde süründüren bu tipler. Dış güçlerin oyunu hepsi’
*
Geçenlerde sevgili Serdar Bursalı’nin bir paylaşımı takıldı gözüme. Eleştirel yorumunu birkaç kez okudum, haklıydı. Mesele şuydu;
Kahramanmaraş’ın tarihi yapıları ve tarihi yatırımlarına Gaziantep Kurulu karar veriyormuş. Araştırmış. İşkembeden atmıyor nihayetinde.
35 şehirde Kültür Varlıkları Korumu Kurulu var ama bizim şehrimiz hâlâ Kilis ile birlikte Gaziantep’e bağlı.
Germanicia’dan camilere, medreselere kadar ne kültürel mirasımız varsa, yani tesciller için, restorasyonlar için, yatırım projeleri için ve yeni sit alanları için Gaziantep Koruma Kuruluna başvurup, oradan karar bekliyoruz. Bizim belediyelerimiz de ne çalışma yapacaksa, Gaziantep Koruma Kurulunun onayını beklemek zorunda.
Oysa bu şehirde fazlasıyla uzman var, akademisyen var, restoratör var, daha neler var, neler. Yıllardır kazı çalışmaları yapan KSÜ var. Ama kendi eserimize, kendi yapılarımıza Gaziantep Korunma Kurulu’nun karar vermesi sizin de tuhafınıza, hatta ileri gideyim ağırınıza gitmiyor mu? Bu vebal kimin hanesine eksi olarak yazılmalı derseniz, kararı Gaziantep Koruma Kuruluna değil, size bırakıyorum!
Göreceksiniz, içinden mutlaka dış güçler çıkacaktır!
*
Şehrimizde dondurma üreten, yurt içinde ve yurt dışında şubeler açan, şehrimizin sektördeki temsilcileri nedense birbiriyle geçinemezler.
Birbirlerinin cenazesine gitmezler, bir taziyede bulunmazlar.
Hasta olsa birisi, gidip de ‘Yahu kardeşim geçmiş olsun, Allah rahmet eylesin. Bana düşen bir emrin var mı?’ diye sormazlar.
Dondurmanın başkentiyiz güya, bir dondurma festivali için bile bir araya gelip mesleğin geldiği noktayı tartışmazlar, sorunları masaya yatırmazlar, dondurma festivali için bir adım bile atmazlar.
Düğünlerine gitmezler, mutluluklarına ortak olmazlar, yolda görseler selam vermezler, rakiplerinin dükkânlarının önünden geçmeyip, iki sokak aşağıyı dolanırlar.
Sebep ne, yine aynı şey, dış güçler.
*
Haysiyet yoksunu, şerefsizlerin şerefsizi, adi mahlûkatlar, bizi birbirimize düşürmeye çalışan, huzurumuzu bozan, gelişmemizi-kalkınmamızı istemeyen, bizi birbirimize düşman eden onursuz dış güçler, size söylüyorum, size; Kökünüze kibrit suyu dökülür inşallah!
Devletimiz, milletimiz, barağımız ve vatanımız var osun, dış güçleri de Allah kahretsin!