Biz bize yeteriz Maraşlım!

Sen dünyaya geldiğinde herkes neşe ve mutluluk içinde gülüyor, sen ise ağlıyordun. Öyle bir ömür geçir ki, herkes ağlasın sen öldüğün zaman ve sen gülümseyerek seyret onları diye yazılmış olan eski bir tapınak yazısı ile merhaba... Günler gelip geçmekte. İçinde bulunduğumuz zaman öyle bir öğütüyor ki bizleri, nasıl geçtiğinin farkına bile varmıyoruz bile.

Depremin üzerinden kırk küsur gün geçti, nasıl geçti derseniz, acı geçti, acıtarak geçti ve de acıtmaya da devam ederek geçecek. Bir zaman sonra acıya da alışıyor insan.

Ve zaman geçtiiiii, seçim gününe geldi. 14 Mayıs günü herkes hür iradesini kullanıp mecliste bizleri temsil edecek olan vekillerimizi seçeceğiz. Hayırlısı olsun bakalım. Öyle garip bir döngü yaşanıyor ki her seçim de, milletvekili  adayları bizlerin…

*

Ki öyle gelenleri bu millet yemiyor, yutmuyor bilesiniz. Mevcut hükümetin Kahramanmaraş vekillerinin alayının değişimi gereklidir diye düşünüyorum. Temayül yoklaması olma ihtimali çok zayıf. Zaman yok. Ak Parti milletvekili adaylarını muhtemelen Cumhurbaşkanımız belirleyecek. Aday adayları tam liste belirlendiği vakit görüşümüzü beyan ederiz inşallah.

Ortaya çıkan net bir tablo yok henüz birkaç isim dışında. CHP kanadında hemşehrilerim olan sayın Ali Öztunç, sayın Esat Şengül ağabey banko diyorum. İyi Parti de, sayın Bahtiyar Murat Aras bey ve sayın Mustafa Bastırmacı bey de kesin diye düşünüyorum.

Lakin kim kazanırsa kazansın, hepimiz kazanalım. Bizim bizden gayrı ağlayanımız olmaz. Sen, ben merkezinden kurutulup biz olalım. Çünkü biz bize yeteriz. Senin parmağın kaynadığı vakit, benim içim acımalı. Koşup yaranı ben sarmalı, elinden ben tutmalıyım. Keza bunu herkes böyle düşünüp hayata geçirirse başarırız da, kazanırız da.

*

Düşün ki tüm Maraş hudutları senin tapulu malın olsa ne yazar. Depremde bir liranın dahi geçmediğini gördük. Tamahkar oluşumuz değil mi, bizi öz benliğimizden koparıp ayrıştıran ve farklı kulvarlarda koşup kavgalarımız bu yüzden değil mi. Hangi mal mülk doyuracak bizim gözlerimizi ve hangi dağlar büyüklüğünde ki som altınlar yetecek bu kısacık ömürlerimize. Dağ gibi adamları silindir gibi ezmedi mi betonlar, burç gibi koç yiğitleri enkaz altında cansız bırakmadı mı? Dünyalık neleri varsa ne götürdüler, kefene ne koyabildiler amellerinden başka.

*

Mal da yalan, mülk de yalan. Onun için gelecek günler hepimizin olacak. Milletimizin vekilleri seçildikten sonra, bu vatana hayırlı olsun deriz, makamlarına saygıda kusurda etmeyiz. Hasbelkader yolumuz düşüp bir çaylarını içmeye vardığımızda da bir tebessüm, hoş bir hasbihal ederlerse de, kendilerini yüceltir, gönüllerimiz de taht kurarlar.

Gönlümüzden geçen tüm güzel temennilerin olmasını ümit ediyorum. Sağlıcakla ve mutlulukla kalın. Allah'a emanet olunuz.