Bir yerde okudum, dur dedim, bana köşe yazısı başlığı çıktı.
Hani her zaman söyler, duyarız ya, ‘Herkes sizi seviyorsa, sizi takdir ediyorsa orada bir sorun var demektir!’ felsefesinden yola çıkarak depremle birlikte binlerce, tonlarca problem ile karşı karşıya gelen şahsım şehrinin, zaten deprem öncesi de süregelen, kanayan yara haline gelen, yılan hikâyesine dönen problemleri vardı.
Çok farklı fay hatlarının olduğunu bildiğimiz bir şehrin evladı olarak, acaba bu problemleri kamuoyu ile paylaşıp, halının altına süpürülen meseleleri deşifre etsem ‘etki ajanı’ tanımına girer miyim bilmiyorum da, 2024-2025 futbol sezonunda 3. ligde mücadele verecek takımlarımız varken, maçlar nerede oynanacak, merak konusu.
Bu arada, bu sezonda İstiklalspor’un başına genç adam, başarılı işadamı Gaffar Akarca’nın getirildiği, iş dünyasından güçlü isimlerin de yönetimde yer almış olması, sevindirici. Lansmanı yapıldı, Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel ve bürokrasi de desteğini ziyadesiyle verdi, iş dünyası zaten elini cebine attı, atacak, bize de Allah razı olsun düşüyor bize.
Müthiş oldu, harika oldu. Gaffar Akarca gibi genç adam bu takımı şampiyon yapar. Yeter ki destek olunsun! Akşamdan söz verip sabaha caydım havası esmesin!
Yalnızbir gerçeği vurgulamadan yapamayacağım, bu meselede herkesten fazla gayretli olan, önderlik yapan Ticaret Borsası Başkanı sayın Mustafa Narlı'dır. İşadamlarını örgütleyen, kulübün mali imkanını artırabilmekiçin elini taşın altına koyan, yük olan değil yük alan işadamı sıfatıyla kulübün maddi imkanlarını artırabilme noktasında gayret ediyor. Teşekkürler!
*
Bu arada…
Televizyonda, ‘Ben Bilirim’ yarışmasına katılıp finale kalan Gençlik ve Spor İl Müdürü Cemil Boz acaba Batıpark’ı biliyor mu?
O gün gittim, fark ettim ki bilmiyormuş. Yarışmada finale kalmasının önemi yok benim için, şehrim için. Bir zamanlar maçları güreş sahasına yakın olan maraton tribün vardı demirden, üzerinde tahta aksam. Sökülmüş, demir artıkları kenarda duruyor ayıplı ayıplı. Söver gibi. ‘benim adım Cemil’ diyorsa, Batıpark’ın maraton tribünlerini acilen yaptırmalıdır. Niye söktü, neden yaptırmıyor, anlayan varsa beri gelsin!
Yeni stadyumdan, ihalesi yapıldı-yapılacak palavrasından gına geldik, fazla da önemsemiyoruz zaten artık. Çünkü verilen sözler hep havada kaldı, bizi Allah ile değil, yeşil çimle kandırdılar.
*
Geçenlerde sayın Valimizi ziyaret etmiştim. Trabzon Bulvarı üzerinde, 60 senedir bu topluma hizmet eden, ama depremde ciddi hasar sonrası yıkılan Valilik binasının ihalesi yapıldı, yaklaşık 10 müteahhit firma davet edildi, en yüksek fiyat 450 milyon verildi, birçoğu da ihaleye katılmadı, teklif bile vermedi.
Gönlümüzden geçen, temennimiz bu şehrin evladı bir müteahhide verilmedi, bir an önce tamamlanıp insanların emrine amade sunulması.
Problem olmaya devam ediyor mu, maalesef!
*
Havaalanına tekrar değinsem, ‘Yeter yahu, bıktık, sıktı artık!’ dediğinizi duyar gibiyim. Şu gün olmuş uçaklara yine Gaziantep’e iniyor, biz de koyun gibi, kuzu kuzu oradan gidiyoruz İstanbul’a, Ankara’ya. Zaten tatil bölgelerine, bir İzmir’e, bir Antalya’ya, bir Eskişehir veya Bursa’ya kalkacak uçaktan vazgeçtik de, bari şu mevcudu iyileştirin, saatlerini adam gibi ayarlayın, insanların zamanı kıymetli, uçakla seyahat eden sadece işadamları, zenginler değil, engelliler var, öğrenciler var, hastalar var, yaşlılar var, çoğunun da Gaziantep’e gidecek veya oradan yolcusunu alacak arabası yokken, şu meşhur, sülük gibi kanımızı sömüren ILS cihazını yazmaktan ben utanıyorum!
Problem işadamları, problem gazeteci, problem sivil toplum kuruluş kanaat önderleri, problem siyasetçilerin cirit attığı şahsım şehrinde problemler problem olmaya devam ediyor ne yazık ki…
*
Yazıyı bitirirken yine sözü Fırat Görgel’e getirmek istiyorum. Toplumun bütün katmanlarına kapısını açık tutan, birleştirici, uzlaşmacı yanıyla insanların güvenini kazanan, çok şükür ki ferasete sahibi, şehrin sorunlarına hakim, şehir için heyecan duyan, enerjisini bu şehre vakfetmeye yemin etmiş bu genç adam, yeni A kadrosu ile, güçlü ekibi ile inanıyoruz ki, problemleri problem olmaktan kurtaracaktır.
Diyorum ya, siyasiler gölge etmesin, yeter!





