banner1483

Ne olur, lütfen aramızda kalsın! Her ne kadar siz ‘iki kişinin bildiği sır, sır değildir!’ deseniz, düşünseniz de, rica ediyorum, yazdıklarım, okuduklarınız aramızda kalsın!

Anlaştık!

*

Başlıyorum…

Atom karınca lakaplı siyasetçimiz, CHP’nin acar Kahramanmaraş milletvekili, cesareti, donanımı sebebiyle Genel Başkan Yardımcılığına getirilen Elbistan’ın sözünü dudaktan, gözünü budaktan esirgemeyen siyasetçisi sayın Ali Öztunç, muhtemel bir erken veya zamanında yapılacak genel seçimlerde Kahramanmaraş’tan değil, Ankara veya İstanbul’dan aday gösterilecek!

Ankara ve yerel kulislere kulak verdiğinizde, aynı hadisenin sayın Mahir Ünal için de yaşanacağını ileri sürenler var. Sayın Ünal da muhtemelen ya sayın Cumhurbaşkanımızın himayesinde Saray’da bir görev alacak ya da İzmir, olmadı İstanbul’dan aday gösterilecek.

Elbistan il olursa, zaten mesele kalmayacak.

Olur mu, olmaz diye bir şey yok abicim!

*

Benden duymuş olmanıza gerek yok, ki herkes bilir; Elbistan bize 200 km. İl olmak için tüm potansiyellere sahip ilçemiz. Ve ülkemizin 4. büyük ovasına sahip. Çalışkan, yiğit insanlarıyla asker ocaklarında bile ‘nerelisin?’ diye sorulduğunda ‘Hamdolsun Elbistanlı’yım!’ diyebilecek kadar özgüven sahibi insanların memleketine il olmak yakışır.

Hayırlısı diyelim de, olduğunda Afşin, Nurhak, Ekinözü, muhtemelen Çağlayancerit ve yine muhtemelen Malatya’nın Darende ilçesi Elbistan’a bağlanacaklar.

*

Asgari ücret son açıklanan rakamlarla 5 bin 500 liraya yükseldi. İşveren hiçbir zaman asgari ücretin yükselmesini, maliyetlerin artmasını istemez.

Benden duymuş olmayın da, artıştan hoşnut olmayan zenginler, fabrikalar, işletmeler işçi çıkartacaklar, maliyeti düşürecekler kendilerince, şimdiye kadar kazandıklarımız bize yeter diye düşünmeden çareyi işçi çıkartmakta bulacaklar.

*

Bir erken seçimin ayak sesleri duyuluyor gibi sanki. Olursa Ekim’e, olmazsa… Muhtemelen yaz bahara, ama bir erken seçim kapıda, eşiklikte bekliyor. Bütün partiler hareketli, tüm teşkilatlar sahada iken, ev sahibinde, yani iktidarı oluşturan Maraş teşkilatı (MHP’nin ha varlığı, ha yokluğu. Tabanı kaptırdılar, ne sahada, ne bekleme odasında görebiliyorsunuz mensuplarını) sürekli sahada, sürekli esnafın, halkın içinde. Kabul etmek gerekirse, en hareketli parti İYİ Parti’de, rekabet sanki erken başladı gibi.

İl Başkanı Av. Ahmet Çabukel milletvekilliğine adaylık için görevinden istifade edecek, yerine oynamayan yok! Herkes kendini potansiyel il başkanı yerine koyarken, milletvekilliği sıralamasında ciddi bir kapışma gözlenecek.

Eh, Murat Aras gibi karizma olduğu kadar kariyeri zengin, donanımlı bir siyasetçi de partiden güç alan değil, partiye güç katan siyasi figür olarak bu rekabette en iyi yeri almaya çalışacak. Özellikle birinci sırada kulisler, rekabet ortamı kızışırken, ikinci sıranın kuzey ilçelerinden birine verilmesi ile ancak partide kuzey ilçeleri ağırlığını koyabilecek.

Yoksa…

*

Benden duymuş olmayın da, senelerdir memleketinde doktorluk, başhekimlik yapan sevgili Dr. Ahmet Karslıoğlu kardeşimiz kesin dönüş yaptı, oda CHP saflarında siyaset sürdürecek. Milletvekili aday adayı. Ama gönlünden ilk sıra geçiyor. Kimin geçmez ki. Esat Şengül’ün il’deki son dönemi. Muhtemelen o da milletvekili olup Ankara’ya gitmeyi düşleyecek.

Şengül milletvekilliği için istifa ettiğinde, il başkanlığı için Ünal Ateş yine boş durmayacak! Olursa da hakkı… Tabi başkalarının da gönlünden geçecek ama taban ve özellikle CHP kanadında ulusal olduğu kadar yerel siyasetin de hafızası sayın Ali Öztunç kimi isterse o il başkanı olur çıkar.

*

Şekere son gelen yüzde 67’lik zamdan sonra (yine gelecekmiş, gelmez olasıca) ağzımızın tadı da kaçtı. Artık memlekette ‘şeker gibi adam’ bulmak da zor bu saatten sonra!

Eh, pastaların ve tatlıların ana malzemesi Antep fıstığı (aslında asıl vatanı, memleketi Maraş da, neyse…) bulmak da hazine bulmak kadar zorlaşırken, pastaneler tatlılarına yine Antep fıstığı koyma konusunda cömert davranmayıp, maliyeti düşürmek noktasında millete fıstık yerine bezelye veya yeşil mercimek yedirmeyi sürdürecekler.

Şekere güç yetmiyor, zaten pastaneler genelden nişasta bazlı şeker ya da glikoz kullanırken, (işletmelere nişasta veren İstanbul’daki firma yine bendenize açıklama gönderecek, eminim ve son kararım!) yok keçi sütüydü, yok salepti ayaklarından vazgeçip, süt tozunu dondurmanın ana malzemesi yapacaklar.

Mecburen, mecburiyetten. Süte güç yetilecek gibi değil.

Sen, ben, o, öteki, beriki herkes de bunu yiyecek!

Yediriyorlar da zaten!

*

Yardım adına, hayır adına yine ne idügü belirsiz bir sürü vakıf, dernek ya kurban derilerine, ya da kurban parasını zenginlerden isteyecekler, götürüp sözüm ona yabancı ülkelerdeki ihtiyaç sahiplerine pay edecekler, dağıtacaklar.

Bana hiçbir zaman inandırıcı gelmeyen, güven vermeyen bu vakıflar, nedense hayır, yardımlaşma ve paylaşma meselesinde ya Ramazan ya da Kurban Bayramlarında ortaya çıkarlar, diğer zamanlarda ara ki bulasın!

Aramızda kalsın da, yardım yaparken, kimseyi aracı kullanmayın. Hayrınızı bizzat kendiniz dağıtın!

*

‘Hadi buyurun bakalım seçime!’ deseler, özellikle büyükşehir belediye başkanlığı için kapışma erken başlayacak.

Sayın Hayrettin Güngör, seçildiğinde düğmeyi daha ilk günden yanlış ilikleyince, gömleğin kimyası bozuldu, şekli şemali değişti, kumaş da kumaş olmayınca yama tutmaz hale geldi, ilk algıyı üzerinden silip atamadı.

Ha, aramızda kalsın da, dürüst mü, dürüst! O konuda kefilim! Ama biz Ulu  Cami ya da Abdulhamithan Camiisine imam değil, büyükşehir belediye başkanı arıyoruz.

Son aylarda hizmet anlamında atağa kalktı, ikinci dönemi garantiler gibi duruşu, havası var lakin ilk algı önemliydi. Yani ilk düğme meselesi.

Eee, düğme de daha ilk günden yanlış iliklendi, gömlek eğreti durmaya başladı, sırada kim var, buyursunlar! Büyükşehir için daha şimdiden 4 aday var da, isimlerini bilmiyorum işte!

Cahilliğin gözü kör olsun! Başa bela!

*

Aramızda kalsın diyeceğim de, kalmasın, zaten yazdıklarımı sağır sultan duydu, biliyor. Eee, ben daha neyin kafasını yaşıyorum, neyin hesabındayım, neyin peşindeyim, kimin hesabına çalışıyorum, dış güçler beni kıskanıyor mu, Şeyhadil’deki babam çıkıp gelip de ‘Gene neler zırvalıyor, neler saçmalıyorsun!’ deyip bir dolu azar işitir miyim, inanın bilmiyorum.

Bildiğim tek şey var, o da hiçbir şey bilemediğim!

Ama yine de aramızda kalsın, gözünüzün yağını yiyim! Başkası duyarsa gücenirim valla!

*

Son cümle, son kulis bilgisi; benden duymuş olmayın ama Türkiye 15 Mayıs 2023’te erken seçime gidiyor!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol