banner1597

Bu yazıyı yazmadan önce çok kişi ile sohbetim, istişarem oldu. Akıl da danıştım, fikir de edindim, ortama şöyle bir baktım, iki ölçtüm bir biçtim, olursa da fena olmuyormuş. Demek bende bu yeteneği gördüler, ‘yakışır!’ diye gaz verseler de kendimi bildiğim için ‘niye olmasın!’ fikrinden yola çıkarak casus olmaya karar verdim!

*

Unutmadan, Teras atında gazeteci arkadaşlarımıza TOKİ'den kura ile evler dağıtıldı. Parasıyla tabi. Konuştuğum emlakçılar, inşaatçılar, fiyatının yüksekolduğu fikrinde birleştiler. Sonra, gazeteci arkadaşlarımıza görülen zemin kat, zemin altı, zemin üstü gibi, sanki önceden ayarlanmış, dağıtılmış gibi, kimsenin almadığı, tenezzül etmediği, imtina ettiği daireleri layık  görenleri de ve zihniyeti kınadığımı belirtmeden geçemeyeceğim.

Her ne kadar 20-25 tane daire 2. 3. 4. ve 5. katlardan çıkmış olsa da, genellikle zemin ve zemin üstünün kurada çıkması tesadüf mü, önceden planlanmış bir uygulama mıydı?

55 yıl vermişsin mesleğe, neler neler yaşamışsın memleketinde, eh bırak da çorbada senin de tuzun bulunsun, hadi başla!

*

Daha önceki iddianamemde bazı belediye başkanlarının, isimleri bende mahfuz (saklı) bazı belediye başkanlarının gömlek değiştirir gibi parti değiştireceğini yazmış, iddia etmiştim. Yineliyorum, ısrarla sana, ona buna söylüyorum, yakın tarihte bu sözlerim gerçekleşecek.

Benden duymuş olmayın ama Kale dibi rezil. O Türk Telekom’un taşınacağını duyar gibi oldum. Otobüste konuşurken kulak verdim, Büyükşehir Belediyesi de sıcak bakıyormuş bu önerime.

Tarihe tanıklık eden Kale ferahlamalı, çevresi açılarak peyzajla güzelleştirilmeli, bugün itibariyle pislik yuvası ve kenar mahalle dilberlerinin-oğlanlarının buluşma noktası olmaktan kurtarılmalıdır.

*

Bizim meşhur Tekke’miz. Yusuflar Mahallesi. Kutsal topraklara gidenler-görenler bilir, ha Mekke, ha bizim Tekke. Senelerdir kentsel dönüşüm alanı diye yutturdular bize. Gerçi birkaç yer yıkıldı, zaten depremde de yıkılan, zarar gören evler oldu, şehir merkezinden bakınca iğrenç bir görüntü kirliliği çıkıyor karşınıza.

Her seçim döneminde siyasiler ve başkan adayları Tekke üzerinden siyaset yaptılar, siyasi malzeme haline getirdiler, onun meyvesini yediler, yeni yeni projeler geliştirdiğini söyleyenler de, seçilemeyince projeleri değerlendirilmesi için seçilene vermek yerine, çöpe attılar.

Ama Tekke üzerinden siyaset yaptılar bol bol. Memlekette koyun çok olduğundan inanan inandı, inanmayan da bir avuç mercimek zannetti.

*

Memlekette bir çocuk çetesi türedi. Bacak kadar çocuklarda mafya özentisi. Bıçakla ve silahla geziyorlar, adam vurup yaralayıp, öldürüyorlar. 12-14 yaşındaki çocuklara bu silahları kim veriyor, ya da bu çocuklar bu yaşta neden suça itiliyor. Suç ve suçluya erişebilmek kolaylaştı. Aileler yeterli terbiyeyi veremeyince, okulda öretmenler bir fiske dahi vurma cesaretini gösteremeyince, şımarık, korku imparatoru gençlik başımıza bela kesildi.

Akşamları dışarı çıkıp gezebilmek cesaret ister, ki her babayiğidin harcı değil.

*

Artık yapay zekâ hayatımızın her alanında var. Yapay zekâdan aşk bile oluyorken, son günlerde yapay zekâya dayalı köşe yazıları, yazarları türedi. Düne kadar okurken yorulduğunuz insanların yazılarına bakıyorsun, kusursuz imla hataları yerini edebiyata terk etmiş, zannedersin dört dörtlük köşe yazısı.

Tamamen yapay zekâ ürünü bu tür köşe azıları, zaman zaman saçmalamaktan geri de kalmıyorlar. Abartıp, haddini aşıp, genelden ve ana temadan kopup tamamen hayal satan gazeteci tacirlerine dönüştü meslek.

Bir yaptırım gelir mi, zannetmem! Çünkü her geçen gün insanların zekâsından kuşku duymaya başlayan ben, acaba gidip de kime ispiyonlasam meseleyi, casus olduğum bilinmeden kime dert yansam da bu ucube gazetecilikten kurtulsam, kurtulsak!

Büyük emekler vererek hazırladığım bu iddianameyi yapay zekâya yükleyip, kamuoyundan alınacak-gelinecek cevabı nereye koyarım, onu merak ediyorum!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol