banner1483

Hoppalaaaaaaa! “Bu da nereden çıktı şimdi durup dururken!” dediniz değil mi?

Diyebilirsiniz, sakınca yok ve kaldı ki sizin tercihiniz!

Beni değil, sizi bağlar!

AK Parti Gurup Başkanvekili Bülent Turan, hışımla Çanakkale köprüsü ile bir meseleden dolayı ‘dangalak’ kelimesini kullanınca, haberleri izliyorum, ev de kalabalık, kendimden şüphelendim.

Bayramlaşma için gelen misafirler gözlerini bana çevirdiler, kuşku ile baktılar. Olacak şey değil ama ben de kendimden şüphelenmeye başladım ve sordum;

Benim dangalağa benzer bir tarafım var mı?

Çanakkale’yi görmedim, köprüsünden geçmedim, adını bile ağzıma almadım, kaldı ki sayın Bülent Turan’ı tanımam, görmüşlüğüm, oturup iki hanek etmişliğim, çay içmişliğim bile yokken, gözlerimin içine baka baka ’dangalak!’ demesinin altındaki sırrı çözebilmiş değilim. Oysa leb demeden leblebiyi anlayan biri olduğumu söyler dostlarım ama değilmişim.

Benimki de hüsnü kuruntu demek!

*

Muhalefete söylediği iddia ediliyor da, ben kendimin hangi cenahta olduğunu bilmiyorum ki, ne sağdayım ne solda, ne ortadayım ne kenarda! Muhalefet miyim, iktidar mıyım, onu bile bilmezken Bülent Turan bu lafı gözümün içine soka soka neden söyledi?

Oysa… Borç para istemedim!

Oğlumu, kızımı, gelinimi, damadımı işe al demedim!

Kaşının üstünde gözün var demedim!

Seni sevmiyorum demediğim gibi, ima bile edecek harekette bulunmadım! Kaş göz işareti ve mimiklerimle onu kızdıracak, sinir katsayısını artıracak harekette bulunmadım! Bir şey demedim Allah için! Desem dedim derim! Kimseden korkacak halim de yok!

Demedim de, durup dururken neden söyledi bunu?

*

Tamam, bazen dangalakça yazılar yazmıyor değilim. Yazmıyorum desem kendimi inkâr etmiş olurum ki, her şey kabak gibi ortada.

Bilmece gibi yazdıklarım oluyor.

Bir değil, birkaç kez okuyan ancak anlayabiliyor ve içinden bir mana, bir hüküm, bir mesaj, bir algı, bir karar çıkarabiliyorsa, demek ki ben dangalak biriyim ve yazı yazmasını bilmiyorum.

Bunun başka izahı olabilir mi?

Tamam, kelime haznem kıt!

Ticaret Lisesini zar zor bitirdiğim de doğru.

Siyasetin s’sinden anlamam!

*

İyi güzel de, o kalabalık içinde, gözümün içine baka baka o kelimeyi neden söyledi?

Bir yerde sırrımı, bir tarafımı ifşa etti, gizli sırrımı açığa döktüğü için kızmadım değil. Sonra bayramlaşma için gelen misafirler, ‘Yahu yok, sana söylediğini nereden çıkartıyorsun! Tamam, saçma sapan, dangalakça yazılar yazıyorsun ama seni işaret etmedi, seni göstermedi. Seni niye muhatap alsın, kimsin sen ki? Niye alınganlık gösteriyorsun, amma da dangalaksın ha!’ dediklerinde Allah yalanı sevmez yüzüme bir renk geldi, rahatladım, ‘oh be!’ dedim

Çok şükür ki dangalak değilmişim!

*

Aslında söyleyene değil, söyletene bakacaksın diyeceğim de, kim söyletti, neden bu kelimeyi telaffuz etti, bir anlasam, mesele kalmayacak da, vallahi anlamış değilim sebebini.

AK Partiye oy verip vermemek, sevip sevmemek kimsenin tekelinde değil. Oy namustur, herkes seçim zamanı sandığa gider, elini vicdanına koyar, oyunu kullanır.

Vatan kadar, sınır kadar, kitabımız kadar, bayrağımız kadar kutsaldır, namustur. Kimsenin namusuna dil uzatmaya da kimsenin hakkı yok. Ve kimse de benim kime oy verip vermediğimi sorgulayamaz!

Kimsenin haddi de değil.

*

Şu da doğru ki, bazen büyük harflerle yazdığım, konuştuğum olmuyor değil.

Sonra kendi kendime bir muhakemede bulundum; ‘Hayır, Bülent Turan o kelimeyi bana söylemiş olamaz! Bak, dostlarım da benimle ilgisi olmadığını söylediğine göre, boşuna kuruntuya kapıldım, kendimi üzüntüye gark ettim!’

*

Bizde, ne dediğini ne yaptığını bilmeyen, tutarsız, anlayışı kıt, izanı zayıf, bilinçsiz, şuursuz kimselere ‘dangalak’ derler!

Ee, bunlar da bende yok, o halde boşuna kuruntu etmişim!

Hakkını helal et Bülent Bey! Söylediysen, bir muhatabı mutlaka vardır, üzerime alınmasam, alınganlık göstermesem de…

Ama gene de… O kelime yazılı ve sosyal mecralarda gezinmeye başlayınca, Bülent Bey o kelimeyi söylerken herkes gözümün içine bakınca, kendimden şüphelenmedim değil.

Gece gözlerime uyku girmedi. Sabaha kadar kabusular gördüm! AK Partiyi değil de, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı çok sevdiğimi, takdir ettiğimi yedi düvel bilirken, sayın Bülent Turan o lafı bana söylemiş olamaz!

Olursa…

Olursa benim de ağzımda fermuar yok ya!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol