banner1483

"Satranç hayat gibidir. Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü. Bazıları oyunun başında işe yarar, bazılarıysa sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın." Adam Fawer

Bir oyunda, futbolu bilen ve profesyonel sporcu olan birisi olarak her zaman yazılarımda oyun, oyun kuruculuğu ve taktikle ilgili kısımları yazılarıma konu eder, birleştirir, birbiriyle bağlantı kurmaya çalışırım.

Takımın patronu teknik adam, oyuncularına taktik verirken, oyuncuların da bu taktikle sahaya çıkmaya, oyuna ağırlıklarını koyup galip gelmeye mecbur oldukları bilinen gerekirken, şayet aksi bir skor alınır, takım yenilirse, fatura teknik adama kesilir.

Teknik adamlar her daim günah keçisi ilan edilir, hatta ilk fırsatta kapının önüne k onulurlar.

Teknik adamların kaderi böyle çizilmiş.

*

O bakımdan, teknik adam da olsanız, işadamı da olsanız, siyasetçi ve gazeteci de olsanız, hata yapma lüksünüz yok.

Olursa, bedelini ödersiniz! Amma az, amma çok bu bedel ödenmek zorunda. Yoksa sistem sıkışır, hayaller suya düşer, ümitler bir başka bahara ertelenir.

Yazının girişinde ne diyor ünlü düşünür Adam Fawer, satranç da hayat gibidir. İnsan hayatının her döneminde, her karesinde taşlar vardır. Kimisi vezirdir, kimisi şah, kimisi fil, kimisi at…

Oyunda hepsinin görevi ayrı. Lakin kazanmak için hepsini kullanmak zorundasınız.

*

Bir kere, hangi işi yapıyorsanız yapın, risk almayı bileceksiniz.

Cesur olacaksınız en azından!

Oyuncularını tanıyacaksınız önce. Seyircinin psikolojisinden anlayacak, takım ruhunu bileceksiniz. Takım ruhu kadar ekip ruhu da önemli iken, oyunda taşları yerli yerine koymaz, dengeleri iyi ayarlamazsanız, başarı şansınız sıfır ötesi.

Siyasette de böyle bu…

Dengeleri koruyacak, artıları – eksileri iyi hesap edeceksiniz. Yaptığınız işinde sonuna katlanacak, kesilen faturayı sineye çekeceksiniz.

Bir kere, halka ve basına rağmen siyaset yapar da kazanırım, halkın gönlüne girerim, ilk sırayı kaparım, gönüllere taht kurarım, Ankara beni duyar, beni ödüllendirir diyorsanız, yanlış yoldasınız.

Önce satrancı bilecek, oynayacak, sonra siyasi oyunları da devreye sokacaksınız.

*

Her oyunun kendine göre bir kuralı vardır. Siyasetin de öyle. Kuralları işlerken, devreye koyarken eşitlik ilkesinden sapar, basını görmezden gelir, halka kaş kaldırır, ‘Ankara’yı kafakola alırsam yerim, sıram garanti’ gözüyle bakarsanız, ki artık Ankara da uyandı, gözünü açtı, hani ‘Maymun gözünü açtı’ derler ya o hesap, kendinizi oyuna vereceksiniz, kazanmak için her yolu mübah saymadan, adam gibi, gerçek bir siyasetçi profili gibi halkın huzuruna çıkar, onları ikna ederseniz, seçim de senin, sıra da.

Yoksa, avucunu yalar, kesilecek faturanın da altından kalkamazsın!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol