banner1483

Baştan belirteyim de maraza doğmasın, bu bir güzelleme yazısı değil, itirafın ta kendisi. Gerçeklerin bilgisayara dökümü. Şunu da bilin ki, kimseye yaranmak, yağ çekmek gibi bir kaygım, heyecanım, ihtiyacım, heva ve hevesim yokken, içimden geldiği gibi sizlerle paylaşma gereği duydum.

İkide bir makarayı başa sarmak istemiyorum, lakin yazmak zorundayım, basın camiasında Başkana sayın Hayrettin Güngör’ü en eski tanıyan benim.

Buna rağmen, göreve başladığı yıllarda, ilk eleştiren de benim. Eleştirirken hakaret etmem, belden aşağı vurmam, özel hayata girmem. Edebince, adabınca… Eksiği,  yanlışı olsun, yine bana mısın demem!

Her işin, her mesleğin bir acemilik tarafı var ve olması da gayet doğal. Kimsenin elinde sihirli deynek yok! Başarmak, hizmet etmek, insanların memnuniyetini kazanmak, iz ve eser bırakmak,  zaman istiyor.

*

Diyeceğim o ki… 

Geçene hafta içinde, basın mensuplarıyla bir araya gelen Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Hayrettin Güngör, “Kahramanmaraş’ımız için 3 yılda 1 milyar TL’lik yatırım yaptık. 2022 yılı için de 1 Milyar 250 milyon TL’lik bir yatırım öngörüyoruz. Ben bu şehri çok seviyorum. Kahramanmaraş’ımız için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz” demişti.

Amenna. Bu şehri herkes seviyor, sevecek, çünkü bizim başka gidecek yerimiz yok!

Bazıları sordu art niyetle, “Bu 1 milyar nerede?” Söylemiştim KENT KULİSİ canlı yayınında, cebinde, kişisel banka hesabında, evinde saklayacak değil. Hibe ve emin ellerde, yerde. 

*

Basın mensuplarıyla bir araya geldiği salonda Başkan Hayrettin Güngör ‘2019’dan 2022’ye’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. “Biz göreve geldiğimizde mali yapımızı disipline ederek, ağırlıkla dağınık yerleşim alanlarına sahip olan şehrimizde öncelik olarak belirlediğimiz yol ve su ihtiyacını süratle karşılamaya çalıştık. Bir yandan da yerel kalkınma odaklı yaptığımız projelerle şehrimizin her türlü potansiyeline katma değer kazandırarak, sahip olduğumuz doğal, yerel, kültürel miraslarımızı markalaştırmak için eylem planları yaptık. Hamdolsun çalışmalarımızda ciddi bir mesafe kat ettik” dedi.

Sözlerinde inanç ve kararlılık vardı.

Kentin tarihi dokusunu koruyor. Eyvallah! Benim senelerdir özlemimdi, içimde ukde idi, tarihi kapalı çarşının dış cephesini öyle bir güzel iyileştirdi ki, az bir bütçe ile göze de hoş gelebilecek bir dekor çıktı ortaya. Bir de gece görün. Pırıl pırıl… Neyse…

Salonda, çalışılmış sunumla ki çok güzel hazırlanmıştı görseller de anlatılanlarla bütünleşiyor, örtüşüyordu, tebrik ettim içimden.

Aslına bakılırsa basın toplantısında nelerin olup bittiğini, neleri söylediğini okudunuz ama bu başarılı sunumu, yapacağı ve yaptığı hizmetleri kamuoyu ile paylaşma adına köşe yazıma dökmeyi bir görev saydım, kendimi mecbur hissettim. Kaldı ki kimse bana silah zoru ile yazı yazdıramaz ama diyorum ya her zaman, içimden geldi…

*

Kalemizi anlattı. Neler yaptıklarını, yapacaklarını…

Çokça tartışılan, çokça konuşulan, çokça yazılıp çizilen ve gündemden hiç  düşmeyen, ulusal televizyon kanallarına bile haber olunan şehir meydanı, yani şu dünyanın en saçma binası ile ilgili projesini seyretmiştim  daha önce, makamında. Allah yalanı sevmez beğenmiştim.

Karar alınmış, kalem kırılmış bir kere, yıkılacak ve meydan yapılacak! Yok şöyle olsa iyiydi, yok böyle olsa daha güzel olacaktı gibi lüzumsuz ve hiçbir işe yaramayacak sözler, tartışmalar geride kaldı.

Dünyanın en saçma binası şu anda yıkılıyor ve yıkım firması belediyeye 6.6 milyon da para verecek.

Geri sayım başlayınca, bundan sonra olacaklara, yapılacaklara zaman ayırmalı, fikir beyan etmeli.  

*

Evet, sayın Başkan da öyle söyledi zaten, düğümleri çözecek proje; Sarayaltı ve Kanlıdere…

Tarihi köprü korunacak, yaya yolu olacak, yeni  köprüler atılacak, ulaşım nefes alacak, ulaşımdaki tıkanan damarlar açılacak!

Kısa kesiyorum ki Aydın Havası, Ilıca tavası olsun, asıl mesele Tekke… Başkan o gün dönüşüm sürecini de paylaştı bizlerle.

Yusuflar Mahallesi sakinlerine bin konutluk proje kapsamında, rezerv alanlarında Saçaklızade ve Kurtlar’da sosyal donatıları olan nitelikli konutlar, Mart ayında teslim edilmeye başlanacak.

Ne güzel müjde işte.

*

Kuzey Çevre Yolunun yapılmayan kısımlarının yapılması, yapılmış kısımlarının da iyileştirilmesi noktasında Karayolları’na devri noktasında talimat da verildi. Projeler hazırlanıyor ardından başlanacak.

Bir önemli proje, Güney Çevre Yolu için de çalışmalar sürüyor olması. Bu projeyi önemsiyorum ulaşım adına.  

Sonra meşhur, senelerin ihmali Önsen Köprüsü. Yeni adıyla İmran Kılıç Köprüsü ve Bağlantı Yolu. Devam ediyor işte.  

*

Aslına bakılırsa çok şey anlattı, ki projeleri anlatma süresi neredeyse 2,5 saat sürdü, başkanı bıraksanız bir o kadar saat daha bilgi verecekti, zaman yoktu. Hepsi de ayağı yere basan projeler, yatırımlardı aslına bakılırsa. Kısa kesti.

Prestij cadde mesela. Hoşuma gitti ne yalan söyleyeyim.

Bitti, bitmek ve hizmete girmek üzere olan terminali yeni haliyle anlattı, stadyum meselesi zaten sadece sıradan vatandaşın değil, özellikle spor camiasını da yakından ilgilendirdiği için, yeni stadyum müjdesini herkes alkışladı.

Ilıca’ya sağlık turizm tesisleri ve 5 yıldızlı otel. Şimdiye kadar çok yazıldı, çok konuşuldu ama lafta kaldı.

Bu kez tamam gibi.

*

Ne kaldı geriye diye bakıyorum, kalmayan bir şey yok. Peş peşe müjdeler, yatırımlar, projeler gelince, inancım odur ki başkan sayın Güngör de mutlu olmuştu, oluyordu, olmaması da mümkün değildi zaten!

Kılavuzlu millet bahçesi, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünden Büyükşehire geçen su sporları merkezi de iyileştirilmeye, sosyal yaşam alanı olmaya layık yerlerdi, bacasız sanayinin ideal şehri, özellikle de, Yeşilgöz’ü, Yavşan Yaylasını, Başkonuş’u, Ali Kayası Cam Seyir Terasını, kuzey çevre yolu üzerindeki seyir terasını anlatırken gözlerinin içi gülüyordu, bunu da hissettiriyordu bize.

Bu kenti ayağa kaldıracak bacasız sanayi, yani turizmdi.

*

Ve gelmiştik zurnanın zırt dediği yere…

Ve yürüyoruz. Nereye?  Tabi ki UNESCO’YA!

Artık yaratıcı şehirler ağındayız!

Daha…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol