banner1482

Şimdi herkesin konuştuğu mesele bu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı sayın Murat Kurum, 5 Mart Pazar günü şehrimizdeydi. Kentin mülki amiri, siyasileri, rektörler, kurum müdürleri, meslek örgüt temsilcileri, muhtarlar, iş dünyası temsilcileri ve yerel yönetimleri ile bir araya geldi. Ben de uzaklarda da olsam, o canlı yayını dinledim. Sayın bakanın yaptığı açıklamaları…

Şu talep meselesi. Gazeteci arkadaşlarımızın yazdıklarına bakılırsa talep etmemi, herhangi bir istekte bulunmamışız. Bir bardak suda fırtına koparılması budan; ‘Şehir yerle bir olmuş, binlerce can gitmiş enkazla. Hatıralar ve hayaller gitmiş. Şehir hayalete dönmüş, esnaf ve çalışanlara aşını, işini kaybetmiş. Vay efendim neden talepte bulunmadılar!’

Bir meslektaşım da, ‘Kahramanmaraş’tan herhangi bir talep gelmemiş, böyle bir şey olabilir mi, aklımı yitireceğim!’ diye isyanları oynamış. Ee haklılar yani. Bakan Murat Kurum; ‘Ticari alanlarla ilgili Kahramanmaraş’tan bize talep gelmedi. Esnafların mallarını satacağı, insanların alışveriş yapacağı alanlar yapmak istiyoruz. Ama Kahramanmaraş’tan talep gelmesi durumunda Malatya, Hatay ve Adıyaman gibi illere yaptığımızı buraya da yapabiliriz’ demiş.

Yapın o zaman sayın Bakan, elinizi kolunuzu tutan, bağlayan mı var! İlla ki birilerinin istemesi, talepte bulunması mı gerek!

*

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum başkanlığında gerçekleştirilen istişare ve değerlendirme toplantısında, imar planları, zemin etüt çalışmaları, yeni yerleşim yerlerinin tespiti ve planlanan projeler gibi pek çok mesele değerlendirilmeye alınmış.

Toplantı sonrası da Büyükşehir Belediye Başkanımız Hayrettin Güngör, ‘Şehrimizi el birliği ile ihya ve inşaa edeceğiz!’ buyurmuş.

Buraya kadar güzel, sıkıntı yok!

Biz, bizi derken Maraşlılar olarak, bir devlet büyüğünden herhangi bir talepte bulunmayı, istemeyi kendimize zül sayarız. Biraz ekabiriz ya, kahraman şehrin kahraman evlatlarıyız ya, ondan herhalde.

Vakti zamanında kalemize top istedik, Süleyman Demirel’den ulu camiye halı, Turgut Özal’dan da Kahramanmaraşspor’un 3. lige alınmasını…

Bu zamanda ağlamayana yemek vermiyorlar. İstemeyene zırnık da koklatmıyorlar. Sevgili Mustafa Alyaz’ın dediği gibi, anne, çocuk ağladığında acıktığını anlar ve emzirir, karnını doyurur. İstemezseniz, talepte bulunmazsanız, sesinizi duyan olmaz! Çığlıklarınız, feryatlarınız, isyanlarınız kendinizde kalır!

*

İktidara en büyük desteği veren, en çok oy potansiyeline sahip şehiriz. Sayın Cumhurbaşkanım, sayın bakanlar, sayın siyasiler, bu şehirden sorumlu olduğunu söyleyen etkili ve yetkili şahıslar, sivil toplum kuruluşları, gelin bu kadim şehri ayağa kaldırın!

Doğru olan şu, depremden sonra bu şehirde belki aç kalan olmadı. Ama açıkta kalan binlerce insan var. Sayın cumhurbaşkanım, ‘Açıkta kalan yok, herkese çadır verdik, konteynir kentler kurduk!’ diyenlere inanma. Sizi kandırıyorlar, sizden bir şey istemeyi kendilerine zül sayıyorlar.

Bizim derdimiz, bizim acımız, bizim yükümüz Maraş, onların derdi, kaygısı koltuk. Yeniden nasıl seçilirim hesabı ve kaygısı içindeler.

*

Bizim yükümüz ağır sayın Cumhurbaşkanım! Bu yükü kaldırın lütfen. Yetim ve  öksüz kalan bebelerin hatırına, aç ve açıkta kalan babaların hatırına, yuvasından ve yavrularından olan annelerin hatırına bu şehre sahip çıkın!

Seçtikleriniz, gönderdikleriniz, idrak yolları kapalı olanlar bizi anlamıyorlar, anlamakta zorluk çekiyorlar. Sayın Cumhurbaşkanım idrak ızdıraptır, biz daha fazla ızdırap çekmek istemiyoruz. Çektiklerimiz, gönderdiklerinizin çektirdikleri yeter!

Ne diyor Sadi Şirazi; ‘Gerçekleri söyleyenlerin, hiç dostu olmaz!’

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol