banner1483

Aslında bu başlıktaki sözü, yörenin yiğit adamı, açık sözlü vatandaşı Hamido söylemişti. İlk kez duymuştum.

Bu sözle verdiği mesaj çok açık! Adres neresiyse artık! Bir anlamda taşıma su ile değirmenin dönmeyeceğini imaya çalışıyordu.

Emanet ata binilmeyeceğini söylemek istiyordu.

Siyasilerin, belediye başkanlarının verdikleri sözleri yerine getirmediklerini, tutmadıklarını veciz bir sözle ifadeye çalışıyordu.

Aslında belediyelerin, siyasilerin kırsala uzak, ilgisiz ve kayıtsız olduğunu demeye getiriyordu.

*

Tanıştığım, tanıdığım HAMİDO isimli vatandaş biraz çok bilmişe benziyordu ki, Ekinözü ilçesine 15. Km. yakınlıktaki Ataköy Mahallesine gittiğimde, Muhtar İsmail Ay ile sohbet ettiğimde, yukarıdaki yaklaşımlarımı ifade ediyor, hastaya ayakta narkoz verilmesinin mümkün olamayacağının altını çiziyordu.

Lafını esirgeyen biri değildi Hamido.

Çok okumuş, çok kitap yutmuş biri gibiydi.

Ağzı laf yaparken, elleri de boş durmuyordu haliyle. Eleştiriyi seviyor, sürekli belediye başkanlarının, siyasileri hedef tahtasına oturtuyor, ‘ayakta narkoz verilmez’ diyor, belediye başkanlarını, siyasileri hastaya ayakta narkoz vermeye çalışan doktorlara benzetiyordu.

Tabi bu tedavi sakat bir yöntemdi. Böyle bir tedavi sistemi, örneği de yoktu üstelik!

Ama Hamido’yu susturamıyordu kimse. Muhtardan çok o konuşuyordu, sanki köyün muhtarı, ileri geleni, akıl küpü, akil adamı oydu.

*

Sevmiştim Hamido’yu. Biraz bana benziyordu. Mahallenin delisi gibiydi. Deli dediysem, üst perdeden konuşan, yüksek sesle yörenin dertlerini izaha çalışan, muhtarların ne olur ne olmaz diye çekinceler içinde olup, söylemediklerini Hamido söylüyordu, sanki muhtarların sesi gibiydi.

Sanki muhtarların, mahalle sakinlerinin temsilcisi, basın sözcüsü gibiydi dilinden dökülen cümleler, eleştiriler.

*

Sahi, belediye başkanları ve siyasiler hastayı, pardon merkezi, ilçeleri ve kırsalı tedavi için ayakta narkoz mu uyguluyorlardı?

Ayakta verilen narkozun tedavi için yeterliliği neydi?

Faydası olur muydu?

Yoksa hastayı bir an önce tahtalıköye göndermek için kurulmuş tuzak mıydı?

Ben cevabını bulamadım, çözemedim! Sizin bir fikriniz var mı? Hamido eleştirisinde, tespitinde, sözünde haksız mıydı?

Özetle, insanlar ekonomik, sosyal anlamda sıkıntı içinde. Esnaf sıkıntılı, çalışan öyle, sanayi ve iş dünyası farklı değil. Basın zaten ayakta duramayacak kadar mecalsiz, çifçti zaten perişanlıkları oynuyor, insanların geçim sıkıntısı had safhada, işsizlik öyle, hayat çok  pahalı.

Bir çözüm lütfen sayın yetkililer, çözüm! Toplum psikolojik olarak, ekonomik olarak, sosyal olarak tedaviye muhtaç. Hekim de siz, sizlersiniz. Ama ayakta narkoz vererek  değil. 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol