Bayanlar dedim ama sizin de gözünüzden ve dikkatinizden kaçmamıştır, belediye başkan aday adaylıkları başvuru sürecinde ilaç için, Allah için bir kadın yok. Hani kadın toplumun temel direği idi, hani kadın cennetlikti, hani kadın ailenin temel taşıydı.

Yalanmış, palavraymış. Erkek egemen toplumda kadının görevi, çocuk doğurmak, eşine hizmet etmek, ev işlerini yapmak, akşam olunca da kocasının rızasını almak… Kadın cinayetleri, kadına tacizleri zaten es geçiyorum da, lafa gelince mangalda kül bırakmayan erkekler, kadını nede8nse hep ikinci planda tutmuş, sadece reklam yüzü ve figürü olarak ekranda seyretmeyi delikanlılık, erkeklik saymış.

*

İş dünyasında, sivil toplum kuruluşlarında, çalışma hayatında ve sosyal yaşamda kadın varsa, siyasette de neden olmasın diyorum da, biri kadın çıkıp da belediye başkan aday adaylığına ‘ben de varım demez’ mi?

Demedi şimdiye kadar. Bakalım Muhalefet cephesinden kadın sesi duyabilecek miyiz de, ona da emin ve kefil değilim.

Kadın senin, benim ve ötekinin nezdinde ‘ekmek düşmanı’ ya da ‘dış kapının dış mandalı.’ Bu mu kadına verdiğiniz değer, biçtiğiniz misyon!

*

Açıklamalar sırasında daha yakın zamanda mitili AK Partiye attık bütün meslektaşlarımız gibi.

Aday adaylarının biri geldi biri gitti. Bazıları da habersiz geldiler, sessizce gittiler. Basından kaçtılar amiyane tabirle. Basından kaçınca halkın yüzüne nasıl bakacaklar ve toplumun içine nasıl çıkacaklar, onu da kendileri düşünsün!

Derken akşam oldu erken, bir de baktım, Mis Kelebek Kılıçaslan aday adayı oluvermiş. Son dakikalarda başvurusunu yapmış. Daha önce de KENT KULİSİ canlı yayın konuğumuz olan, donanımlı, şehrin rengini, şehrin ruhunu, dokusunu ve kokusunu bilen Mis Kelebek Kılıçaslan, Dulkadiroğlu Belediye Başkanlığına aday adayı olunca, temayülde hangi sırayı aldı, meçhul.

*

Bir de M. Mezdeği adında hanımefendi var. Tanımıyoruz. Mutlaka yetenekli biridir. Raketlere ve billboardlara reklam vererek adını duyurmaya çalışıyor. Söylenecek, yazacak kelime bulamıyorum. Hakkında hayırlısı olsun!

*

Bir-iki gün önce çarşıya inerken, ki tam da halt otobüsüne biniyordum, 0312’den, Ankara’dan bir anketçi hanım kız aradı. Büyükşehir belediye başkanlığı için 3 kişinin adını saydı.

Osman Okumuş, Celalattin Güvenç ve Fırat Görgel…

Bekledim başka sayacak mı diye. Yok, saymadı. Sonra düşündüm, tamam bu 3 isme eyvallah da, memlekette başka adam mı yoktu ankete dâhil edecek. Tamamen ısmarlama, tamamen bireysel piara yönelik anket gibi geldi bana. Zaten inanman temayüllere, anketlere, bu da nereden çıktı derken, bekledim ki başka isimleri de zikretsin hanımefendi.

Etmedi. İstedim ve bekledim ki; Fatih Mehmet Erkoç desin, Av. Mustafa Büyükdereli desin, Hayrettin Güngör desin, Hacı Mehmet Güner desin,  Ahmet Bülbül desin. Demedi. 3 isimle sınırlı tutmuşlar belli ki. Yahu, gece vakti eline fener alsan, ‘büyükşehire aday adayı arıyorum!’ desen karanlıkta, en az 10 kişi çıkar karşına.

*

Anketler isim, yani aday belirlemede etkili olabiliyor. Bunu her parti yaptırıyor zaten. En çok da AK Parti. Fakat millet kül yutmuyor, ısmarlama, tamamen bireysel piara yönelik anketlerin cılkı çıktı bu yüzden. İnandırıcılığı da kalmadı.

Ben şimdi bir anketör firmasıyla anlaşsam, tutsam 30-50 kadar elaman. Sorsalar, ‘Maraş’ta en kral gazeteci kim?’ diye, kesin ben çıkarım. Parayı veren düdüğü çalmıyor madem, gavurun ekmeğini yiyen gavurun kılıcını çalar misali, kim bastırdıysa parayı, anketler onu söyler, onu yazar.

O bakımdan, anketçi hanım kıza cevap vermedim. Zaten 3 kişi adı geçen. Osman Okumuş olamaz mı, bal gibi olur, yapar da. Tecrübeli isim. Belediyeciliğin kitabını yazan adam.  

Fırat Görgel desen, partiye emeği sinen genç, enerjik, delikanlı adam. Partinin mutfağından beri bu şehrin tozunu yutmuş, rüzgârında saçları dağılmış, teşkilat başkanı sıfatıyla tanımadığı kimse yok, şehrin bir anlamda siyasi hafızası, yakışmaz mıydı, ziyadesiyle…

*

Dilerim hayal kırıklığı yaşamayız. Dilerim gene dışarıdan piyangodan çıkar gibi, gökten zembille iner gibi birileri gelmesin!

Yırtık çuvaldan çıkar gibi çıkıp gelmesin birileri. Deprem sürecindeyiz, daha kaldırılacak çok enkaz, yakılacak çok ağır hasarlı bina varken, bırakın bu işi üstlendiğinde sorumluluğunun altından kalkabilecek birisi gelsin!

Temayül memayül, anket manket hikâye. Kamuoyunun gazını alınıyor o kadar. Benim daha 7 aylık torunum da gaz üretiyor, üstelik kokusu da yok.

Bırakın anketi, bırakın seçimi, bırakın temayülü de geçime bakın. Gerçek hayat günlük yaşamda, geçimde.

*

Birkaç gün daha dişinizi sıkın, biraz daha sabredin. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan muhtemelen önümüzdeki hafta sonu Maraş’a gelecek, belki de büyükşehir belediye başkanının ismini açıklayıp, elini havaya kaldıracak. Yoksa bu ayın son haftasını bekleyeceksiniz.

Siz saf meselesinde samimi olun, duruşunuzu bozmayın, yeter! 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol