Bir sürü iddia, bir yığın dedikodu, mesnedi, dayanağı olmayan tutarsız paylaşımlar, sosyal medyada gırla gidiyor.
O tutuklandı, bu kaçtı, yok kendi isteği ile teslim oldu, öteki tutuklanmalı, cezasını çekmeli, giden canların hesabını vermeli, rant için koltuğuna sıkı sıkı yapışanlar kaçacak delik aramamalı, layık oldukları cezayı mutlaka çekmeli derken, diye düşünürken, sosyal medyada her gün birileri ya istifa ediyor ya görevden el çektiriliyor ya da içeri tıkılıyor.
Her gün bir dedikodu, her gün bir başka iddia, her gün bir başka paylaşımla hak eden veya etmeyenler linç ediliyor, darağacına çekiliyor.
Yargısız infazı seviyoruz!
Ara notu, şimdi kalkıp isimlerini sıralayacak olsam şık ve etik düşmeyecek, bir şekilde, bir sebeple bugün içeride yatan ve çoğu da Türkoğlu Açık Cezaevinde cezalarını çeken, gün dolduran tez zamanda aramızda olmaları dileğiyle… Ve yaşı 82 olmuş, hastalıklarla boğuşan bir büyüğümüz için yakalama kararının kaldırılması gerekmiyor mu?
Çektikleri yeter!
*
Yok falan pastanenin sahibi kolon-kiriş kesti, yok yok bilmem hangi hizmet sektörü bir pet şişe suyu bile milletten esirgedi, falan firmanın sahibi millete su ve çorba dağıtmadı, yok bilmem hangi pastane sahibi depremzedelere bayat simitleri-pastaları parası ile sattı, yok bilmem Armadaş’ın çalışanı olduğu halde, hiçbir gerekçesi ve teknik ve yasal bahanesi olmadığı halde doğal gazları açmamak için bin dereden su getiren, çalışanların kurdukları şirketlerle parayla milletin açılmayan doğalgazını açtı, gibi bir sürü paylaşım lanet olası sosyal medyada döndü durdu.
Bu arada kimilerine göre 180’in üzerinde müteahhit tutuklandı, kimilerine göre bazı işadamları da içeri alındı, ifadesi ardından serbest bırakıldı.
Kim ya kimler, bilmiyoruz. Sosyal medyaya bakarsanız, Ahmet, Mehmet, Hasan veya Hüseyin…
*
Suç, cezasız kalmamalı. Amenna!
İsmine, etiketine, görevine ve servetine bakılmaksızın, insanların canına kast eden kim veya kimler varsa, mahkemeye çıkartılmalı, nihayetinde hak ettiği cezaya çarpıtılmalı.
İnsanların canına kastedenleri, insanlara toplu mezar hazırlayanları, bu şehrin imarını katledenleri, bu katledilişlere çanak ve zemin hazırlayan bilumum başkan ve bürokratları affedecek değiliz!
Ama bilmeden, ama araştırmadan, sırf kulaktan duyma, tamamen dedikoduya dayalı, fısıltı gazetesinin yazdıklarına itibar edip, sosyal medyada linç kampanyasına girişmek, kimseye yarar sağlamaz!
*
Biz cezası olanlar cezasız kalsın demiyoruz, buna hakkımız yok, haddimiz de değil. Ama çektikleri yeter diyoruz, bir an önce çıkıp aramıza dönerler, ailelerine kavuşurlar inşallah!
Nihayetinde Devlet var, (Allah Devlete millete zeval vermesin!) hakimler var, savcılar var. Adalete güvenmek zorundayız!
Ama yargısız infaz, insafsızlıktır, vicdansızlıktır, topluma, değerlere, marka ve firmalara ihanettir, biline…