2025-11-03 08:40:30

Siyaset ve yalancı şahitlik!

Editör

03 Kasım 2025, 08:40

İddia edilir ki, bir köyümüzün halkının mahkemelerde şahitliği kabul edilmez. Siyasetçi desen değiller de, tescillenmiş demek ki, (üstelik de muhtarları bir dönemden fazlasını yapmıyor, zaten heves eden, talip çıkan da olmuyor!) tecrübeyle sabit olmasa, dilden dile söylenegelmez. 

Öyle ki, yığma olduğu iddia edilen tarihi kalemize bir avuç dolusu olsa dahi toprak getirmeyen, taşımayan bir köy, şimdi mahalle ya, neyse…

İşte bu köy halkının şahitliği kabul edilmezmiş. Senelerdir duyarım bunu. Gerçek mi, dedikodu mu, şehir efsanesi mi, bilemedim gitti.

Bakın aklıma bir fıkra geldi, okuyun…

*

Bundan seneler önce, İstanbul Sultanahmet Adliyesi karşısında, Binbirdirek yakınlarında bir kahvehane varmış. Mahkemeye yakın olması sebebiyle, ayakçı takımından bazı uyanıklar, bu kahvehanede oturur, yalancı şahit lazım oldukça kadı huzuruna çıkarlarmış.

Yine bir defasında kadı efendi davalıya, ‘Şahidin var mı?’ diye sorunca, adam; ‘Dışarıda efendim, bir çeyrek müsaade ederseniz hemen getireyim!’ diyerek kendini dışarı atmış.

Sonra da malum kahvehaneye koşup, rastgele birini, ‘Yürü! Şahitliğe gidiyoruz’ diyerek peşine takmış. Birbirini tanımayan bu iki adam bir yandan hızlı adamlarla mahkemeye giderlerken, bir yandan da konuşuyorlarmış;

‘Ağam, nedir dava konusu?’

‘Alacak verecek meselesi’

Şahit atılmış; ‘Hâlâ ödemedi mi o pe….nk borcunu?’ demiş.

‘Sus bre, borçlu olan benim’

Şahit bu sefer işi pişkinliğe vurmuş; ‘Ödedin ya ağam, kaç kere ödeyeceksin!’ deyivermiş.

*

Size ağabey tavsiyesi, şehrinizde sakın ola ki bir siyasetçiyi şahit olarak yanınızda bulundurmayın, davaya-mahkemeye çağırmayın! Davayı baştan kaybettiniz demektir!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.