Ne zaman ki vicdanlar insanların başına taç olacak.
O zaman gönül hukukuna taht bulacağız! Ne zaman ki bugün yapılan hatalara geçmişi kalkan olarak kullanmayacağız.
O zaman gelecekten umut duyacağız. Ne zaman ki hayatımızı başkaları için harcayacak kadar bonkör olacağız. O zaman milli gelirimizi dert olmaktan çıkaracağız.
*
Ne zaman ki büyükler eğilip çocukları alnından öpmeyi öğrenecek. O zaman büyüklüğün anlamını çocuklara anlatacak yüzü bulacağız.
Ne zaman ki başkalarına yapılan haksızlığı kendimize yapılmış sayacağız. O zaman hukuk ve demokrasi adına dev adımlar atacağız.
Ne zaman ki insanlarımıza hormonlu yiyecekleri "kakalamaktan" vazgeçeceğiz.
O zaman "ruh kanseri" olmaktan kurtulup organik olacağız. Ne zaman ki baki kalan bu kubbede hoş bir sedanın peşine takılacağız.
O zaman italik duruşumuzdan ve paranın çekim alanından kurtulup insani olacağız!
*
Ne zaman ki televizyon dizilerinde silahı değil sevgiyi ve saygıyı özne yapacağız.
O zaman büyüklerine otobüslerde yer veren çocukları çoğaltacağız. Ne zaman ki çocuk tacizlerini bu ülkeye yakıştıramayacağız! O zaman gururumuzu apolet yapacağız. Ne zaman ki arsızı hırsızı "bizden" diye korumaktan vazgeçeceğiz.
O zaman adaleti ve asaleti ruhumuzda hissedeceğiz.
*
Ne zaman ki zenginler yemeklerin zerresini çöpe atmayacak.
O zaman sefaletin eteklerinin zil çalmadığını göreceğiz.
Ne zaman ki Afrika'daki insanlar için su kuyusu açanların hakkını vereceğiz. O zaman bir damla suyun kutsallığını hissedeceğiz. Ne zaman ki dedikodu yapmaktan vazgeçeceğiz. O zaman gönül penceresinden ansızın bakıp gideceğiz.
Nereye mi?
Gönlümüzün istediği yere!