Hayatta her bireyin, başkanların ve siyasilerin de birer yol haritaları var. Yol haritalarını genellikle liderlere belirler. Bu yol haritası bazen labirent gibi çıkar, bazen kısa, bazen uzun vadeli olur ki, içine mayın döşenmediyse, dikenli tellerle örülmediyse herkes belirlediği yol haritasında yol almak ister.
Bir de yanında yoldaşı varsa, yol onu yormadığı gibi, hanek edecek, çene çalacak bir dostun varlığı yolu keyifli hale getirir ve yolları kısaltır.
*
Bir baskın seçim olur mu, olmaz mı, bunu merkez bilir. Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan bilir. Takvimi o belirler. Fakat sanki yarın seçim varmış gibi, meclis açık iken de, tatilde iken de, açılacağı gün de aynı talimatı verdi milletvekillerine. ‘Sahada olun!’ Dinleyen, talimata uyan oldu mu derseniz, vatandaşa sorsanız alacağınız cevap, ‘hayır!’ olacaktır.
Yetinmedi, devamında; ‘Vatandaşın telefonlarına çıkın! Halkı dinleyin, dertleriyle dertlenin, ellerini sıkın, kapılarını çalın, hal hatırlarını sorun!’ diye tembihledi.
Emir büyük yerden, biz de bu talimatlar doğrultusunda, her ne kadar milletvekili olmasak da, onlardan bu şehirde karşılığımız daha çok, biz de sahada olacağız. Merkezde, ilçelerde, kırsalda.
Milletvekillerini, siyasileri, bilumum başkanları takibe alarak.
Kontrol altındasınız, gözetim altındasınız dostlar, bunu bilin ve ona göre hareket edin!
*
Merkezin ve ilçelerin nabzını tutacağız. Bakalım hangi bölgenin, hangi başkanın, hangi milletvekilininki kaç atıyor.
Şunu da bilin diye söylüyorum, bundan kelli (böyle) şehrin nabzı Kimlik’te atacak. Ziyaretlerimizle, ofisimize gelecek misafirlerimizle bu şehrin artısını eksisini masaya yatıracağız. Fincancı katırları ürkse de, yeri ve zamanı geldiğinde 'kral çıplak' demeyi sürdereceğiz.
29 Eylül itibariyle Meclis açılırken, size tavsiyemiz; 55 yıllık bu hafızayı yabana atmayın, takiptesiniz!
Ne kadarsa, o kadar!