Liderlik başka şey canım kardeşim!
Hangi alanda, hangi sektörde olursa olsun, kendini o camianın lideri olarak gören, algılayan, empoze edenler çıkmıyor değil.
Her ne kadar yazının son paragraflarında ismine yer versem de, piyasanın kitabını yazan, esnafın can dostu, ağabeyi Ahmet Kuybu’nun liderliğine kimse itiraz edemez.
Yaklaşık bünyesinde 40’a yakın esnaf odası var. Arkadaşlarına hakim, üyelerine hakim, ekibine hakim, şehrin sorunlarına zaten dünden hakim iken, sayın Kuybu zaman mefhumu tanımadan arkadaşlarının yanında oldu hep.
*
Şimdi, önümüzde bir seçim süreci var. Ocak 2026 itibariyle esnaf oda seçimleri start alacak. İşte Kuybu faktörü burada öne çıkıyor, kendini gösteriyor.
Duruşu, otoritesi, sorumluluğu kadar sorunlara çözüm odaklı yaklaşması, sanayicilerin, esnafın kanayan yaralarına merhem olma noktasında, güçlü kadrosu, toplumda karşılığı olan isimlerle yol yürüyüşü, yön verişi, isabetli ve tutarlı büyük hedefler koyuşu, kural koyuşu, aday belirlemedeki isabetli tutumu ve esnafın yararına gelişen nokta atışları, onu esnafın gözünde daha da büyüttü sürekli.
Ancak bırakın toplumun bir adım önünde olup da liderlik taslayan bazılarının, evlerinde eşlerine, iki çocuğuna bile söz geçiremediklerini duyarsınız çoğu zaman!
Liderlik Allah vergisi.
*
Gelin makarayı biraz çok eskilere, bugün hayatta olan veya olmayan liderlere çevirelim yönümüzü.
Allah ömrünü uzun eylesin, Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan bu vasfa uyan yegane lider!
Sadece sayın Erdoğan’ın değil, şahsım şehrinde de liderliğini uzun süre koruyan, bu şehre abilik yapan, iş dünyasının hafızası olup da sırf tuttuğu takım yüzünden liderlikten azledilen insanları gördükçe, demek ki diyorum liderlik öyle çok iyi bir şey değil. İnsanın yükünü ve sorumluluğunu artırsa da, moda gibi, sık sık değişmesi ondan. Ancak şahsım memleketi daha layık olduğu, beklediği lideri (siyaseten ve ticareten de olsa) bulmuş değil.
Üstüne basa basa, ısrarla söylüyorum, Ahmet Kuybu hariç.
Herkes kendini lider yerine koyduğu şahsım şehrinde, abilik yaptığını zannedenler pabucumun lideri oluyorlar ancak!
İster siyaseten, ister ticareten, hiç fark etmiyor.
*
Bugün bazı dingillerin ‘iki sarhoş’tan biri diyerek iftira attığı, haksızlık ettiği 2’inci Cumhurbaşkanımız merhum İsmet İnönü büyük bir devlet adamıydı.
Merhum Süleyman Demirel 1966’da Başbakan olduğu vakitler, İsmet İnönü ise ana muhalefet partisi lideriydi. Demirel, Cumhuriyet’in ikinci adamı olduğu için ona büyük saygı duyardı.
Bugün ikisi de hayatta olmayan, ancak Türk siyaset tarihine damgasını vuran Süleyman Demirel, İsmet İnönü ile Türkiye Büyük Millet Meclisi binasının önünde karşılaşır. İnönü gülümseyerek sorar; “Meclis’in kaç merdiveni var, biliyor musun Süleyman Bey?”
Şaşırır Demirel, “Bilmiyorum!” cevabını verir.
Beklemediği bir soruyu cevapsız bırakmak, Demirel’in canını sıkar.
Birkaç gün sonra yine Meclis’te İnönü’nün yanına giden Demirel, O’nun kulağına eğilerek; “Efendim, Meclisin 220 merdiveni var!” der.
“Kime saydırdın?” diye sorar İnönü.
Demirel cevap verir; “Bizzat kendim saydım efendim!”
Bunun üzerine İnönü’den tarihi bir söz duyar; “Bak Süleyman Bey, lider odur ki, zor işlerle uğraşır, böyle basit işleri kendi yapmaz. Bak mesela ben Meclis’in kaç merdiveni olduğunu bilmiyordum, sana saydırdım!”
*
Velhasılı kelam, liderlik başka şey!
Allah herkese nasip etmiyor! Peki, şimdi size sorsam ne cevap verirsiniz bilemem de, ben yine de sormuş olayım;
Şahsım şehrinde sanayi ve iş dünyası ile siyasetin abisi bir tarafa da, piyasanın kitabını yazan, 40 bin esnafın hamisi, can dostu, ağabeyi Ahmet Kuybu’nun liderliğine kim itiraz edebilir?
Buna yazılı ve görsel basın da dâhil.