Sevgili okuyucularım.
30 Mart yerel seçimine sayılı günler kaldı.
Tüm siyasi partilerde bir telaş hâkim.
Malum, Meclis üyelikleri isim listesi 18 Şubat 2014 saat 17’00’e kadar verilmesi gerekiyor.
AK Parti kanadından meclis üyeliği hakkında kamuoyunda bazı iddialar konuşulmakta.
“Büyükşehir Başkan adayı Mehmet Fatih Erkoç’un tüm ilçelerde ilk 5 ismin boş bırakılmasını, bu 5 ismi kendisinin belirleyeceği yönünde tüm ilçe başkanlarına ültimatom verdiği yönünde.”
Doğru mu? Yanlış mı? derseniz.
Bence doğru.
Çünkü; Başkan seçildiğinde “Kahramanmaraş’ın tüm çehresini 5 yılda değiştireceğiz” sözünü söyleyen kendisi.
Büyükşehir Başkan adayı olduğuna göre, çalışacağı ekibi de kendisinin belirlemesi lazım.
Büyükşehir belediye başkanlığını kazandığı takdirde, söylediği sözün yerine getirilmesinin bizzat takipçisi ben olacağım.
**
MHP kanadında ise, meclis üyeliği isim listeleri hakkında sanki fırtına öncesi bir sessizlik hâkim.
Büyükşehir başkan adayı Prof.Dr. Tahir Akgemci, meclis üyelikleri için isim listesi yazılmasında Fatih Mehmet Erkoç kadar partiye veya teşkilata hâkim mi derseniz, o konuda bazı duyumlar almaktayım.
Ancak kesinlikle masaya yumruğunu vurmalı.
Aday kendisi, çalışacağı meclis üyelerini hiç olmazsa Fatih Mehmet Erkoç gibi ilçelerde ilk 5 ismi kendisinin belirleme hakkı olmalı.
MHP bu sefer treni kaçırmamalı.
Kamuoyunda, Prof.Dr. Tahir Akgemci’ye müthiş bir destek var.
Bu destek sandığa yansıyacak gibi.
MHP de küskünler, kırgınlar savaş baltalarını toprağa gömmüş, Partimiz için, hoca için, Türkiye’miz ve Şehrimiz için destek, tam destek diyorlar.
Azımsanmayacak bir şekilde AK partilisi, CHP’lisi, Demokrat partilisi, Saadet partilisi, Büyük birlikçisi, ANAP’lısı, Doğru yolcusu, yaşlısı, genci büyükşehirde Hocaya oylarımızı vereceğiz diyorlar.
Umarım senin listen, benim listem diyerek MHP maçın ortasında taktik hatası yapmaz.
Umarım MHP bu sefer ortak akıl ile meclis üyeliği listesini hazırlar.
Ve maçı alırlar.
**
17 Aralık’tan bu yana yaşanan olayları sıralamak istemiyorum.
Sosyal medyada AK Parti taraftarlarının paylaşımlarını görmekteyiz.
Bu paylaşımlardan en çok ilgimi çeken "İradene sahip çık" sloganının ortaya atılması.
Kimin iradesine, kim sahip çıkacak?
Sanki yolsuzluğu bu Halk yapmış gibi, onlardan bu yolsuzluğa sahip çıkılması anlamında “iradene sahip çık” sloganları sosyal paylaşım sitelerinde paylaşılıyor.
Açıktan AKP’ye destek veriyorlar. Doğaldır, her partinin yandaşları vardır.
Ama kimse kusura bakmasın, bu halk onlara hizmet yapsın diye oy verdiler.
Rüşvet çarkı içerisinde milyarlık saat taksınlar, Yolsuzluk cenderesinde bakan oğulları evlerinde, banka müdürleri ayakkabı kutularında milyon dolarlar koysunlar, saklasınlar diye değil.
Malumunuz AK Parti'nin gücü, Recep Tayyip Erdoğan'ın gücü...
Kahramanmaraş yıllardır güçlüden yana olmuş, ama güçlü Kahramanmaraş’ın yanında olmamış!
Halkımız hiçbir zaman bunu sorgulamamış, birçok şehirde devlet eliyle yapılan yatırımlar, bu şehirde ne yazık ki adı bile ağıza alınmamış.
Devlet hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü’nün 2014 yılı yatırım planları arasında bulunan Kahramanmaraş Havaalanı’nın yatırımı bile 2015 yılına kaydırılmış, Göksun yolu yıllardır keşmekeş, Yeni İmar planları hakkında rant ve gizliden gizliye tadilat yapıldığı iddiaları, Halkımızda yine ses yok.
Oto yola ulaşmak için 40 km mesafede bulunan şehrimiz, tüm bu imkânsızlıklara rağmen sanayisini kurmuş, büyükşehir olma yolunda ilerlemiş, geleceğini bileğinin hakkıyla kazanmıştır.
(Her ne kadar AK Partili eski bir vekil abimiz büyükşehir olma hakkını tek başına ben aldım dese de)
Kısaca, Kahramanmaraş kendi yağında kavrulan bir şehir olmuştur.
Konuşmayan, yargılamayan, sorgulamayan, hak aramayan bana ne diyen bir şehir.
Onun için kentimiz halkı, iradesine sahip çıkarak, hem Büyükşehir başkanını hem de ilçe başkan adaylarını belirleyeceği 30 Mart yerel seçiminde, sandık başında atacağı oyların kıymetini iyi bilmeli, Başkan seçeceği kişileri iyi tahlil etmeli, emaneti ehline vermeli diyorum.
Ve bir şey daha diyorum ki,
Kahramanmaraşlım, sen de şehrine sahip çık.
Yazımı merhum Alparsan TÜRKEŞ’in, anlamlı bir o kadar da değerli sözleriyle bitirmek istiyorum. "İslami, insanî, millî ve medenî bir prensip olarak milletimizle birlikte biz iman etmişizdir ki, "adalet mülkün temelidir".
Zulme sapan, adalete gölge düşüren, mülkün, yani devletin temellerine dinamit koymuş olur. Adaleti çiğneyen insaniyeti çiğnemiş olur, İslamiyet'i çiğnemiş olur!
Zulüm ve adaletsizlik her şeyden önce Allah'a isyandır. İnancı olmayanlar, kalbi mühürlü ve küfürle kararmış olanlar bilmeseler ve inanmasalar da, büyük Türk milleti böyle bir isyanı bağışlamaz. Türk milletini zulümle idare etmenin, adaletsizliğe razı ve ram etmenin imkânı yoktur."
hmka_46@hotmail.com