“Mezarlıkları gezen bir garip adam, taşların üzerinde şu yazıları okumuş.”
Yirmi sene yaşadı öldü.
Diğerinde, on sene yaşadı öldü.
Bir başkasında ise, dört sene yaşadı yaşadı öldü.
Sormuş mezarcıya: “Doğum ve ölüm tarihlerinden bu şahısların daha uzun yaşadıkları anlaşılıyor”, niçin böyle yazmışlar?
Mezarcı da: “O kişiler ömürleri boyunca toplam o kadar güzel günler yaşamışlar” cevabını vermiş.
O zaman zavallı adam: "Öyle ise benim mezar taşıma doğdu, öldü" yazsınlar demiş.
**
Sevgili okuyucularım. Bugün yaşlı bir amcamızdan bir telefon aldım.
Ses tonundan üzgün olduğu çok belli. Aynen yazıyorum.
“Sayın Karaaslan: Senden bir ricam var, mezarlık alan diye orman ağaçlarını katlettiler. Mesire alan karşısına mezarlık yeri yapmaya kalktılar. Biz halk’a sorma gereği bile duymadılar. Kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar. Sizde basın olarak sesimizi hiç duyurmuyorsunuz? Niçin bu katliamı dile getirmiyorsunuz? Niçin kamuoyu adına yetkililerden hesap sormuyorsunuz? Bu halkın sesine yetkililer neden kulaklarını tıkıyorlar?
Benden istediğin nedir bey amca söyle yardımcı olayım dediğimde, “kalkıp gelin gözlerinizle görün” serzenişi sonucunda kılavuzlu mesire alanı karşısındaki yeni mezarlık alanına 4- 5 arkadaş gittik.
Gördüğümüz manzara karşısında, inanın vicdanımız sızladı.
Mezarlık alanı yapımına hiç müsait olmayan bu yerin mezar alanı olmasına hangi akıllı, akıllılık etti acaba, ilimizde sanki mezar yapılacak başka yer kalmamış gibi.
Bu ağaçları katlederken, emir verenlerin, kesenlerin yani yetkililerin hiç vicdanı sızlamadı mı?
Yaptığımız araştırmada ve görüştüğümüz kişilerden aldığımız bilgilere göre, aylardır hummalı çalışma yapıldığı, 6-7 aydan beri kepçeler, dozerler, kamyonların çalıştırıldığı.
Buradan kamuoyu adına soralım: Bu yoğurdun bolluğu nerden geliyor?
Mezarlık yapılacak alanın tepe kısmının 10-15 metre aşağıya indirileceği, derelerin hafriyatla dolgu yapılarak doldurulacağı söyleniyor.
Bu araçlar su mu yakıyor? Yoksa tonlarca mazot mu?
Mezarlık alanını düzenlemek ve hafriyatını kaldırmak için bugüne kadar kaç yüz milyarlık mazot faturası ödediniz?
Dolgu ve hafriyat için toplam ne kadar bu halkın parasını harcayacaksınız?
Bundan sonra yaptırılacak istinat duvarları için açacağınız ihale bedeli ne kadar olacaktır?
Yoksa doğrudan temin ile hangi yandaş müteahhitler buradan zengin edilecektir?
4000 civarında kestiğiniz ağacın vebali sizlerden ahirette sorulmayacak mı, zannediyorsunuz?
Bu kadar harcama yapacağınız alan yerine, şu anki şeyh adil mezarlığının üst tarafında bulunan eski evlerin olduğu kısım ve D.S.İ’ne ait alanlar istimlak edilemez miydi?
Veyahut 500 yıllık ihtiyacı karşılayacak denilen ve 4000 ağaç kesilmesine sebep olduğunuz aynı bölgenin birkaç yüz metre ilerisinde mezarlık yapmaya çok daha elverişli yerleri niçin istimlak etmeye çalışmadınız?
Trilyonlarca masraf yapmak yerine daha ucuza gelmez miydi?
Hem ağaçlar katledilmemiş olurdu, hem de mesire alanı karşısı ve kent ormanı yanından uzak bir alan tercih edilmiş, Böylece dinlenmeye eğlenmeye piknik yapmaya gelenler ile cenaze defnetmeye gelenler birbirini görmemiş olurdu.
Düşünebiliyor musunuz, mesire alanında insanlarımız piknik yaparken ve yahut kendi hallerinde çocuklarıyla gülüp eğleniyorken, acılı insanlar cenaze defnedecek öyle mi?
Şaka gibi. Ama işin acı tarafı şaka değil.
Bu mu sizin kentimize 500 yıllık mezar alanı yeri kazandırma anlayışınız?
Bu mu sizin hizmet anlayışınız?
20 Ocak’ta basına yaptığınız yazılı açıklamanızda: “500 yıllık mezarlık alanı ihtiyacını karşılayacak olan bir projeyi bahane ederek, bir kurumu yeşil düşmanı gösterip, çevre katliamı yapmakla suçlayanları hemşerilerimizin vicdanına havale ediyoruz.” diyorsunuz.
Yeşil düşmanı olduğunuzu bilemem ama, icraatlarınızla ağaç düşmanı olduğunuz ortada.
Özrünüz kabahatinizden büyük.
Madem 500 yıllık mezar alanı yeri hazırlıyorsunuz, yani 500 yıl içerisinde ölülerimiz gömülecek, şimdiden binlerce ağaçları kesmek yazık, günah değil mi?
Biz, sizi kimin vicdanına havale edelim.
500 yıllık mezar yeri yapacaksın, şimdiden ağaçları keseceksin.
Zatı muhterem yetkililer, önce 20 yıl gömülecek ölüler için ağaç kes.
Açıklamanızda : “…Defin yapılabilmesi için eğimli bölgelerde dolgu ve seki çalışmaları yapılması gerektiğinden bazı ağaçların kesilmesi uygun görülmüştür…” diyorsunuz.
Fotoğraflarda da görüleceği gibi, mezarlık alanı içerisinde mezar yeri yapmaya uygun olmayan yamaçların dahi ağaçlarının kesilmesi hangi mantıkla hangi izanla izah edilebilir.
Bir yetkili çıksın da izah etsin bakalım, ben 500 yıllık mezar yerini şimdiden ağaçlarını keserek ölülerin gömüleceği yeri hazırladım desin.
O eğilimli alanlara ölülerimizi gömemeyeceğinize göre niçin oralarda bulunan tüm ağaçları kestirdiniz?
Yazık, günah ve vicdansızlık değil de nedir?
Mezarlık alanı yapıyoruz diyerek ağaç katleden siz sorumlulara buradan kamuoyu adına bir çift söz söylüyorum.
20 Ocak’taki basın açıklamanızda “Bir gün bende burada yatacağım. Bu dünyada yaptıklarımın hesabı bana mutlaka sorulacak!” diyorsunuz ya.
Bu dünya da bu halk sizlere bunların hesabını soramıyorsa, bilin ki bu dünyanın bir de AHİRETİ VAR.
hmka_46@hotmail.com