2025-12-02 08:13:30

Hanefi Öksüz’ün sözlerini doğru okumak!

Editör

02 Aralık 2025, 08:13

Aslında, iş dünyasının gerçekliği ve sorumluluktan kaçmayan bir tavır olarak değerlendirirsek daha isabetli olur diye düşündüm.

İki gündür fırtınalar kopuyor şahsım şehrinde. Milletvekilimiz sayın Prof. Dr. Vahit Kirişçi’nin Kipaş ve onun Yönetim Kurulu Başkanı sayın Hanefi Öksüz’ün açıklamalarına karşı takındığı tavır, söyledikleri, Cumhurbaşkanımıza kadar ulaşan şikayetleri ve toplumda yaratılan infial ve tepki yağmuru.

Habere gelen yorumları buraya yazsam, beni darağacına çekerler. Ama eleştirimi yapmak zorundayım. Benim de bu şehre dair sorumluluklarım var, nasıl ki sayın Öksüz’ün söyledikleri, açıklamaları, iş dünyasına ve geleceğe dair kaygıları nankörlük değil de sorumluluk ise, ben de aynı gemideyim.

Sonra, bu işadamı, kazandığını şehre harcadı. Pavyonlarda yemedi-içmedi, gayrimeşru yollara sapmadı, kara para aklamadı, yurt dışına para kaçırmadı, üstelik de şehrin evladı, ne Rusya’dan geldi ne İsrail’den.

Bütün hedefi binlerce insana iş sahası açmak, istihdam, üretim ve ihracat ile şehre, ekonomiye can suyu olmaktı niyeti. Çok sevdiği ortağı Gümüşer ailesi ile birlikte.

*

Türkiye ekonomisi son yıllarda zorlu bir dönemden geçiyor. Bu durum yalnızca Kahramanmaraş’a özgü değil; küresel talep daralması, finansman maliyetleri, enerji fiyatları ve lojistik sıkışıklıklar tüm dünyada sanayicilerin üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor.

Tam da bu ortamda, Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı sayın Hanefi Öksüz’ün “41 yıldır böyle bir buhran görmedim!” sözleri kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

Öksüz, dededen zengin biri ailenin evladı. Dedesi Adder Hanifi Efendi’den oğlu Hüsnü Öksüz’den kalan çiftlik. Zaten 1983’ten itibaren teşvik yasası ile birlikte tekstile meyledenlerin çoğu bu şehirde çiftçilik-ziraat, çırçırcılık yapmış insanlardı. Sonradan zengin olmadılar.

*

Öksüz siyasetçi değil. İsterse olurdu bir telefon kadar sayın Cumhurbaşkanımıza yakındı. İstemedi, istemez de. Onun işi gücü üretmek, istihdam sağlamak, ihracat yapmak, katma değer yaratmak!

Bu açıklamanın odağı doğru anlaşılmalıdır. Hanefi Bey’in sözleri bir ‘siyasi eleştiri’ değil; doğrudan üretim cephesinden gelen ekonomik bir durum tespitidir. Türk tekstil sektörünün bugün yaşadığı rekabet kaybı, yüksek maliyet baskısı ve finansmana erişimdeki zorluklar göz önüne alındığında, bu tespit aslında iş dünyasının bir süredir yaşadığı gerçekliğin özetidir.

İş dünyasının yapabilecekleri var; ancak gücümüzü aşan alanlar da var.

Sanayici olarak onlar fabrikalarını verimli işletmek, teknolojiyi yenilemek, ihracatı artırmak ve çalışanlarının refahını korumak için ellerinden geleni yapmak. Yaptılar, yapıyorlar da zaten.

Kabul edilir ki, döviz kuru politikası, faiz oranları, enerji fiyatlaması, vergi yükleri, SGK primleri ve ihracatçıya nefes aldıran özel kur uygulamaları gibi kritik başlıklar, iş dünyasının belirleyeceği konular değildir.

Bu nedenle, bir sanayicinin sahadaki tabloyu ifade etmesi; tecrübesinin ve sorumluluk bilincinin doğal bir sonucudur.

Hanefi Öksüz bu şehrin ve ülkenin en büyük değerlerinden biridir. İki kere iki dört!

*

Bugün Kahramanmaraş’ın güçlü bir sanayi şehri olarak anılmasında, Kipaş Holding’in ve dolayısıyla Hanefi Öksüz’ün rolü tartışılmazdır.

Onlarca fabrika, binlerce çalışan, yüzlerce milyon dolarlık ihracat ve dünyanın dört bir yanında Türk tekstilinin gururla temsil edilmesi…

Bütün bunlar, uzun yıllara dayanan bir birikimin ve alın terinin eseridir.

Böylesine köklü bir isim, sektördeki sarsıntıyı ifade ettiğinde bunu duygusal değil, analitik bir çerçevede değerlendirmek gerekir.

Ekonomik gerçekleri söylemek nankörlük değil; sorumluluktur

Sanayicinin görevi yalnızca üretmek değildir; aynı zamanda riskleri, tehlikeleri ve yaklaşan krizleri zamanında dile getirmektir. Çünkü üretim durursa şehir durur, şehir durursa ülke durur.

*

Bu nedenle Hanefi Öksüz’ün sözlerini moral bozucu değil, karamsar değil, hükümete yönelik bir eleştiri değil, aksine Türkiye’nin üretim ekonomisinin geleceğine dair bir uyarı olarak okumak gerekir.

Kahramanmaraş’ın gücü birliktedir.

Şehrin kalkınması için siyaset, sanayi, üniversiteler ve iş dünyası arasında güçlü bir uyum gerekir.

Ekonomik sıkıntılar ancak ortak akıl, karşılıklı anlayış ve yapıcı diyalogla aşılabilir.

Bugün ihtiyaç duyduğumuz şey; suçlamalar değil, birbirimizi dinlemek ve aynı hedefe odaklanmaktır.

*

Sonuç olarak şunu belirtmem gerekirse, bugün İstanbul’da tedavi gören (bir kere daha geçmiş olsun dileklerimle!) Hanefi Öksüz’ün açıklaması, Türkiye’nin ve şehrimizin içinde bulunduğu ekonomik koşulların sorumlu bir iş insanı tarafından yapılmış bir değerlendirmesidir.

Bu tür yapıcı uyarıları dikkate almak; hem sektörün hem de ülke ekonomisinin geleceği açısından son derece değerlidir.

Kahramanmaraş’ın geleceği, kırılmakta değil; birlikte düşünmekte ve birlikte üretmekte saklıdır.

Sayın Vahit Kirişçi’nin de aynı minval üzere düşündüğünü biliyoruz, ama açıklaması talihsizdi, yersizdi, zamansızdı.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.