2025-07-08 12:50:04

Göstermelik hareketler bunlar!

Editör

08 Temmuz 2025, 12:50

Bu zihniyetteki insanlar, her zaman ve zeminde, çevresindekileri ikna edebilme uğruna, ‘mış’ gibi yaparlar, ‘muş’ gibi konuşurlar, umut saçmayı sevdiklerinden sürekli ‘cek’ derler, ‘cak’ afyon ve uyuşturucu içerikli cümlelerle kandırmayı siyaset sayarlar.

Vatandaş da koyun ya, önüne ne koysan yer misali inanır, aklımızdan şunlar geçer; ‘Ulan adama bak ya, vallahi derya deniz, neler biliyor neler, baksana anlattıklarına, ağzından bal damlıyor neredeyse. Çok şey yapacak canım, çoookkk!’

Afyon yuttuk ya, iyi geldi valla!

*

Göstermelik hareketler duruşlar, samimiyetsiz, ciddiyetsiz, topluma kendinden bir şey katmayı bir tarafa bırakın, toplumdan aldığı sözüm ona güçle, destekle kendini bir şey zannettiğinden olsa gerek, çabuk şımarırlar, kendi olduklarını unutup, zıvanadan çıkarlar.

Peki, ‘kim bunlar, kim bunlar!’ diye soracağınızı bildiğim için, sıkı durun, arkanıza yaslanın, çaylarınızı yudumlarken yazıyı okuyun!

*

Günü kurtarma politikasını güden ve bu anlayışı çok sevenler.

Hiçbir projesi, planı olmadığı halde varmış gibi, hazırmış gibi vatandaşa empoze etmeye çalışanlar.

Toplumda karşılıkları olmadıklarını bile bile, toplumda çok sevildiklerini anlatırken yanındakilere göz kırpan ve yaşamı boyunca para biriktirmeyi alışkanlık haline getirse de yüreğinde insan biriktirmeyen zavallılar…

Siyasetin s’sinden anlamaz, siyaset allamesi kesilir, siyaset akademisinden diplomasız mezun olmuş gibi ahkam kesen, ‘ben olmazsam parti olmaz, partiyi ayakta tutan benim!’ küstahlığı alışkanlık haline getiren beşiriksiz, yeteneksiz, görgüsüzler.

Hasbelkader belediye başkanı olmuş. Ekip dediğin kendi yakınları, daha önce birlikte çalıştığı mesai arkadaşları. Ehliyet ve liyakat sahiplerini kapının ağzına koymuş, çapsız, özgül ağırlığı olmayanları kurumun içine istiflemiş sonradan görmeler.

Daha yazayım mı?

*

Peki, madem kaşındınız, devam…

Depremin üzerinden 2, seçimin üzerinden 1 yıl geçti, bakıyorum, ki sizler de farkındasınız, hâlâ lay-lom peşinde olan karekökü sıfır, hayatında taş üstüne taş koymamış, bırakın mahalle sakinlerini, bırakın vatandaşı, kendi yakınlarına ve kendine dahi hayrı dokunmamış, ama gariban dostu, fakirlik edebiyatını diline dolamış bilgi yoksunları…

Bırak şehri, bırak oy vermişleri, bırak onu-bunu, bırak ne istediklerini, aha bak seçimin üzerinden 1,5 yıl geçti; biraz da kendi cebimize bakalım, bu dünyada, bu zamanda ne kurtarırsak o kâr, öbür tarafa elimiz boş gitmeyelim derdinde olan fırsat düşkünleri…

Seçilince, atanınca kendini bir halt zannedip, vatandaşa tepeden bakan, telefonlarına çıkmayan, gördüğünde tanımamazlıktan gelen, yüksek egosu ile konuşurken daha ilk cümlede susturup kalbini kıran vicdan yoksunu başkanlar…

İşe girene kadar kırk kapıya deynek çalıp, kırk kişinin kıçını yalayan, onu-bunu araya koyup işe girdikten sonra çalımından-çehresinden geçilmeyen, dağları ben yarattım diyebilecek kadar şuursuz, görgüsüz, kaba, küstah ve zorbalar…

Yeter mi? Peki, nokta koyuyorum!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.