Türk Kızılay Toplum Merkezi, senelerdir Üniversite sokağında, büromun karşısında, eski dershaneden bozma binada özellikle ve en çok da Suriyeli mültecilere hizmet verdi.
Yaklaşık bir senedir boş olan bina 7 katlı, ihtiyaca cevap verebilecek nitelikte iken, Valilik bitişiğinde, bir zamanlar AFAD’ın uhdesinde olan binaya taşındılar.
Duyduklarım kadarıyla söylüyorum, çünkü Kızılay kapalı kutu, kimseyle bilgi paylaşmıyorlar.
Ciddi miktarda o binaya bakım-onarım için para harcadıklarını duyduk. Duymaya gerek yok, AFAD’tan boşalan haliyle son halini gözümüzün önüne getirdiğimizde, her şey kabak gibi meydandaydı.
*
Şimdi, valilik yanındaki bina da, Büyükşehir Belediyesinin MEYDAN PROJESİ kapsamında yıkılacak. Peki, meydan projesi aylardır gündemde iken, ortalık çalkalanır, bu şehirde sağır sultan bile o bölgedeki binaların, evlerin, işyerlerinin yıkılacağı konuşulurken, herg ün yerel basında haber ve köşe yazıları birbirini takip ederken, Kızılay hangi akla hizmet etti de, sanki eski yerinden su çıkmış gibi tutup AFAD’tan kalan binaya taşındı?
O kadar para harcandı, yazık değil mi?
O kadar yapılan masrafların faturası kime kesilecek! Bizim devletimiz o kadar zengin mi, paraları, varlıkları har vurup harman savuracak kadar çok mu?
*
Şimdi ne yapacaklar!
Mecburen kendilerine yeni yer arayışı içine girecekler de, bir daha mı senin benim vergilerimden oluşan kaynağı bir kere daha çar-çur mu edecekler!
İsminin başında Türk olan Kızılay’ı kuşkusuz biz önemsiyoruz.
Ülke insanlarının olduğu kadar, yeryüzündeki ülke insanlarının dar ve zor günlerinde yanında olan, can kurtaran simidi gibi hareket eden, bir anlamda canımızın ve malımızın sigortası Türk Kızılay’ın bu savruk, bu hesapsız-kitapsız hareketi, milli serveti heba etmeye çanak tutmuyor mu?
*
Bu büyük devlet, bu Türkiye Cumhuriyeti, bizlerin vergileri ile ayakta duruyor, yaşıyor, hizmet ediyor.
Hal böyle iken, bu israf, bu bilinçsiz hareket, bu araştırmadan, öğrenmeden yapılan taşınmanın nelere mal olduğunu, olacağını yöneticileri bilmiyorlar mıydı?
Üniversite sokağındaki binanın suyu mu çıkmıştı?
Yazık günah değil mi?