2025-05-29 07:49:43

Elekte su taşınmaz, kişi durduk yerde kaşınmaz!

Editör

29 Mayıs 2025, 07:49

Aşağıdaki dörtlük gurbette yaşamını yitiren, ülkücü camianın yakından tanıdığı Ozan Arif’e ait. Şu;

Ne insanlar tanıdım hey,

Hep hikaye, dram çıktı.

Kimi dedim ağır bir şey,

Tarttım baktım, gram çıktı.

Tamam da, durup dururken bu dörtlüğe neden gerek duydum!

Ne alaka dediğinizi duyar gibiyim.

*

Birkaç gün önce de ifade ettim, her parti içinde ayrık otları, kırık dökük kişiler çıkabiliyor. Herkesin bir hesabı, beklentisi var siyaset arenasında. Öyleleleri var ki, sahaya çıktığında, kendini dört dörtlük oyuncu yerine koyup, ‘çalımı ben atayım, firikikiği, korneri ben çekeyim, ben altıyı da ben çekeyim ve golü de benim atmam şart!’ mantığını siyaset biçim kabul edince, partilerdeki iç ve kısır çekişmeler sürüp gidere hale geldi.

Bilen biliyor,bilmeyen de bir avuç mercimek zannedip, kendini siyaset akademesinin son sınıfından üst d üzey notla mezun yerine koyan siyaset cahilleri dolaşıyor aramızda.

Bakın ve dikkat edin, iktidar veya muhalefeti kast diyorum. Herhangi bir partiye, bir il başkanına, ilçe başkanına atıfta bulunduğum yok. Yazı, eleştiri genel.

Ha, üzerine alınan olursa da çok umurumda değil.

*

Zaten parti içinde gerçek partililer kalmadı. Partilere emek ve zaman harcayan, davaya, ideolojiye ve liderine inananlar dışarıda kaldılar.

Taşra şehre hakim oldu. Partiye, davaya, ideolojiye emeği sinmeyenler, kendini dev aynasında görmeye başladılar. Kendilerini bulunmaz Bursa kumaşı yerine koydular ve büyük oynamayı kafalarına koyunca, parti içindeki savaş da zirve yapınca, ne parti iç huzuru kaldı, ne barış.

Selamlar göstermelik, sırıtmalar sahte, hal hatır sormalar samimiyetsiz.

*

Kedi olmadan fare yakalamaya yeltenenler çıkıyor arada. Daha iki günlük siyaset sahnesinde iken başrole soyunuyor, siyasetin kitabını yazmış gibi ortasından konuşup, tutup başkanlarına, milletvekillerine, belediye başkanlarına kafa tutuyor, yeri gelirse de çemkiriyor.

Ve bizde bunun adına siyaset diyorlar.

Ne siyasi ahlak kaldı, ne seviye, ne samimiyet. Siyaseti bir geçim aracı haline getirmeyi düşünenler, rant hevesinde olanlar, alengirli ayak oyunlarıyla koltuk derdine düşenleri tartıya çeksen bırakın kiloyu, gram bile çekmiyor terazide.

Adam diyorsun, dram çıkıyor Ozan Arif’in dediği gibi.

*

Bir elek alın elinize, bu tür özgül ağırlığı olmayan, karekökü sıafır bile etmeyenleri eleyin, sizi temin ederim eleğin altına düşecekler. Zaten iri ve diri olanları, partiye emek ve zaman harcayanları kapının önüne koydunuz, kendinize bir yandaş ekip kurup, kiralık ve satılık bilgisayar kalavye kahramanlarını da yanınıza aldığınızı zannedip, ona buna çemkirmeyi siyaset sandınız.

Biz’i ben’e çevirdiniz. O bakımdan siyasette ne lezzet kaldı, ne tat! Tatsız tuzsuz siyaset içinde çemkirenler çıkarsa da kaşımayı borç bildiğimizi hatırlatmak isterim.

*

Bitiriyorum, bir kişi durduk yerde hart hart kaşınıyorsa bilin ki uyuz olmuştur, ya da kaşındığını birilerine hissettirme çabasındadır.

Eh siz kaşınıyorsanız, sizi kaşıyan birileri de mutlaka çıkacaktır. Uyuz olsanız da. Toplumda karşılığı olmayan, ‘araştırmacı-gazeteci’ kılığındaki kimliğiniz de olsa kaşıyanı kaşırlar, bu değişmez kural. Ağırlığınız yok, gram bile değilsiniz.

Malum, bu şehirde uyuz çok!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.