Sayın ve çok kıymetli başkanlarım, bize hizmet için seçilen, oy verdiğimiz veya vermediğimiz yerel yöneticiler; lütfen, rica ediyorum, yalvarıyorum size, projeleri tanıtırken, billboardlarda müjdelerken, ‘dev proje’den, dev yatırımlar’dan söz edip de bizi korkutmayın!
Devlerle uğraşacak takatimiz yok bizim!
Siz ne zaman büyük harflerle konuşsanız, ne zaman büyük rakamlara telaffuz etseniz, tüylerimiz diken diken oluyor, o tarihte, masallarda, filmlerde karşımıza çıkan, seyrettiğimiz devlerle boğuşuyor gibi oyuyoruz.
Korkuyoruz Türkçesi.
Çoluk var çocuk var, hamilesi var, yaşlısı var, tansiyonu ve şekeri yüksek olan var!
Korkutmayın insanları.
*
Sonra, unuttuğunuz bir şey vara hatırlatayım da büyüklük bende kalsın; biz böyle dev mev yatırımlara, projelere alışık değiliz. Bilirsiniz, alışık kıçta don durmazmış! Şimdiye kadar bizi büyük, dev projelerle ikna eden, müjdeleyen çıkmayınca, hayret ediyor, şaşırıyor, ‘vay be!’ diyoruz. Alıştırırsanız, bizi büyük projelerle tanıştırırsanız, ‘arkası yok mu!’ deriz, daha fazlasını ister, sonra sizi zora sokar, bütçeyi bile delik deşik ederiz alimallah!
Malum, toplum, yani beklenti içinde olanlar, umut saçtığınız insanoğlu doymak nedir bilmiyor!
*
Biraz mütevazı olun, biraz alttan alın, biraz küçük harflerle konuşmayı deneyin, biraz inandırıcı olun da ciğerimizi yiyin!
Ne demek dev proje?
Ne demek dev yatırım?
Ne demek dev hamle?
Hiç dev görmesek bize yutturacaksınız vallahi!!!
Bir ortası yok mu bunun, bir kararda kılsanız, kitabın ortasından gideceğinize önsözünden başlayıp ağır ağır gitseniz, bak vallahi yorulur, takatten kesilirsiniz!
Demedi demeyin sonra!
*
Zaten rutin dışına çıktığınız yok!
Zaten o sözünü ettiğiniz dev projeleri, o dev yatırımları devletin, yani ilgili kurumların hayata geçirdiğini bilmeyen yok!
Ee, sizin de laf üretmekten başka marifetiniz, kerametiniz, yeteneğiniz yok, ee biraz rahat bırakın bizi ne olur?
Kendi halimize bırakın, kendi iç dünyamızla kavga ettirmeyin, günaha sokmayın bizi.
Siz öyle dev mev deyince iştahımız kaçıyor, evde huzur muzur kalmıyor, korku filmi seyrediyormuş gibi televizyon izleme zevkimizi de öldürüyorsunuz!
*
Öyle veya böyle yapmayın gözünüzü seveyim! Hayat zaten yoruyor bizi, bir de siz yormayın ve höt denilince altına kaçıracak milleti korkusuyla tahtalı köye göndermeyin! Daha çoluk çocuk evlendirecek, torunların düğününü ve gününü görecek günleri düşlerken, korkutarak hayatı zindan etmeyin bize!
Yok eğer ‘yaş yetmiş, işi bitmiş!’ diyorsanız, kusura bakmayın da daha çok gencim diyene taş çıkartacak babayiğitler var aranızda!
Vallahi vicdan azabı çekersiniz!